Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

100 yılda bir çıkan dâhi

Refet Kayakıran
Son güncelleme: 28 Ekim 2023 00:39
Refet Kayakıran
Paylaş
Paylaş

Cumhuriyet, bir ailenin bir ülkeyi yönetmesi demek değildir…

Cumhuriyet, tek adam rejimi değildir…

Cumhuriyet, bir ailenin oğlunun, kızının, yeğeninin, dayısının, amcasının ve tüm eş dostun ülkenin kaynaklarını paylaşması demek değildir…

Cumhuriyet, halkın, bir adamı, bir aileyi ve tüm çevresini tahtından indirip yönetimi ele geçirdiği sistemin adıdır!

Bunu dünyada ilk yapan Fransızlar, 1789’da halk ayaklanması ile kral ve kraliçeyi saraydan alıp kafalarını giyotinle kesmiş ve cumhuriyeti ilan etmiştir. 1917 Rus ihtilalinde, çar ve ailesi saraydan alınıp sürgünde çocuklarıyla kurşuna dizilmiştir. Bunun gibi ihtilaller Küba’da ve başka ülkelerde bilinmektedir. Hele Romanya’daki diktatör Çavuseşku’nun sonu pek trajiktir!

Türkiye Cumhuriyetini kuran halkın temsilcisi Meclis, esir düşen vatanı bağımsızlık savaşıyla kurtardıktan sonra, vatanı esir eden padişahın İngiliz gemisine binip kaçmasına izin vermiş ve onun hiçbir aile efradına dokunmayan halk, ülke yönetimine Meclisi ile el koymuştur! Bu gelişmelerle de Türkiye Cumhuriyeti, dünya tarihinde en özel bir yere sahiptir!

O günden beri, yani 100 yıldır bir memurun, bir çobanın, bir balıkçının, bir köylünün, işçinin, esnafın oğlu, kızı vekil de, başbakan da, cumhurbaşkanı da olmaktadır.

“Eğer bana Cumhuriyet nedir diye sorarsanız, size cevabım şudur: Cumhuriyet benim işte!İslamköy’den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet budur. Bunu Atatürk’e borçluyuz.” Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel anne ve babasıyla.

Bugün, çağımız için çok basit gibi gözüken yukarıdaki satırları 100 yıl önce düşünmek, uygulamak için binlerce kitap okumak, bunları özümsemek, dünya siyasetini ve her ülkenin durumunu bilmek ve etrafına bunu anlatarak ikna edebilmek için bir deha olmak gerekiyordu.

Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl önce Dolmabahçe’de esir Vahdeddin’den tahtını ve hatta kızını da nikahına pekala alıp, kendisini padişah ilan edebilecekken, ülkenin bulunduğu koşulların çok ötesinde, çağdaş bir Cumhuriyet ilan ederek, bu vatanın her evladına bu ülkeyi yönetme imkanını sunmuş bir dâhidir!

Hiç kuşku duymayın ki, o dönem Mustafa Kemal’i Ankara Meclis’te omuzlara alıp İstanbul Dolmabahçe’ye kadar taşır ve padişah yapardı! Çünkü o Meclis’te bugün de var olan padişah ve hilafet yanlısı yobazlara, “Bu iş olacak, yoksa bazılarınızın kellesi gider” diyerek “Dâhi Mareşal’’ gücünü Cumhuriyet yolunda kullanmıştır!

Cumhuriyetin ne demek olduğunu hâlâ anlayamayan gençlere, önce bunlar böyle basitçe anlatılmalı, Osmanlı özentisi kılıklar giyip tek adam yönetimine öykünenlere, o sarayların yıkılmaya mahkum olduğu kafalarına sokulmalıdır!

EtiketlendiSeçilen
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanRefet Kayakıran
Takip et:
1972 yılında TED Ankara Kolejini bitirdi. Aynı yıl ODTÜ İşletme Fakültesine girmiş, daha sonra transferle E.Ü. İşletme Fakültesinden mezun oldu. Seyahat sektörüne 1980’li yıllarda Turban’la başladı. VİP Turizm, ABC Turizm yöneticiliklerinden sonra İstanbul"da 5A Seyahat Acentasını ortak olarak kurdu. Daha sonra Rus piyasasında çalışmalar yaparak Kiev"de Magic Travel"ı kurdu, 1997-2002 yılları arası Detur Rusya Genel Müdürlüğünü yaptı. 2002-2008 yılları rasında Moskova'da Gotur ve GTI şirketlerininin kuruluş koordinatörlüğünü ve A Class firmasının Genel Müdürlüğünü üstlendi.Halen turizm pazarlaması üzerine danışmanlık ve çeşitli konularda yazarlık yapıyor. İletişim: refetk@hotmail.com
Önceki Makale ‘Artık gazeteci değilsin!’
Sonraki Makale Atatürk-Lenin mektuplaşması

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörKöşe Yazıları

“Guggenheim Etkisi”

Emre Dilek
12 Ekim 2025
EditörKöşe Yazıları

Beyin yeniyi mi sever eskiyi mi? 

Dr. Nevin Sütlaş
12 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Gazze’de Trump ve Erdoğan’ın “kırılgan ateşkesi…”

Aydın Sezer
11 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Görünmeyen kafeslerimiz…

İnan Özbek
10 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?