Gazetelerin birinci sayfaları mağaza vitrinlerine benzer; en çok ilgi çekeceği düşünülen ürünler (haberler) özenle yerleştirilir.
Mağazada amaç, geçenlerin dikkatini çekerek içeri girmesini ve tabii alışveriş yapmasını sağlamaktır.
Gazetede amaç ise, güzel, albenili ve estetik bir birinci sayfa yaparak okurun dikkatini çekmek, oradaki haberleri okumaya, gazeteyi almaya teşvik etmektir.
Pek çok gazetede birinci sayfa sekreteri ayrıdır, iç sayfalardan başkaları sorumluyken onu tek görevi okurun karşısına mümkün olduğunca eli yüzü düzgün bir kapakla çıkmaktır. Birinci sayfaya girecek haberlerden ve sıralamasından gazetenin genel yayın yönetmeni ya da yardımcıları, bunların teknik sunumundan sayfa sekreteri sorumludur.
Bu girizgahın nedeni Salı günü çıkan Hürriyet’in birinci sayfası.
Hürriyet’in gazetecilik tarzı bir yana, mutfakta çalışanlar kuşkusuz deneyimli kişiler.
Ama ortaya çıkan birinci sayfa gayet özensiz ve hatayla dolu.
Mesela, önemli kurallardan biri olan kelime çakışmasına dikkat edilmemiş.
Sadece birinci sayfada değil, iç sayfalarda da aynı ya da benzer başlığın, kelimenin kullanılmasından mümkün olduğunca kaçınılması gerekir.
Ama çok ilginç bir şekilde birinci sayfada dört ayrı haberde tam dört kez “Türkiye” kelimesi geçiyor:
-Vasiyeti cennet Türkiye
-Bu kriz Türkiye’yi AB’ye götürür
-Türkiyesiz Avrupa güvenliği düşünülemez
-Türkiye’den iki teklif.
İşin daha da ilginci bu dört haber üst üste gelmiş yani gözden kaçması olanaksız.
Bunlar okura belki detay ya da teknik konular görünebilir ama gazetecilik açısından vahim hata.
Türkiye’de medyanın hâli düşünüldüğünde bu yine de çok masum bir hata kalıyor, orası da işin trajikomik yanı.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: