Son yıllarda gazetelerde, televizyon kanallarında ve sosyal medyada “cinsel istismar” ya da “taciz” kelimeleriyle karşılaşmadığımız neredeyse tek bir gün bile yok.
İnternet aramasında hemen karşımıza çıkan haberlerden örnekler:
“Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, Erzurum’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir yatılı Kuran Kursu’nda 8 çocuğa nitelikli cinsel istismarda bulunan belletmen Hakan Aslankafa’ya verilen 119 yıl 6 aylık cezanın usulden bozulmasına karar verdi.” (Cumhuriyet)
“Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hakkında kesinleşmiş 20 yıl hapis cezası bulunan K.C, İI Jandarma Komutanlığına bağlı Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerince Cide ilçesinde gerçekleştirilen operasyonla yakalandı.” (internethaber.com)
“Rize’de cinsel istismara uğrayan liseli kız canına kıymaya kalktı, ailesi son anda kurtardı!” (Hürriyet)
“Eskişehir’de 11 kız öğrenciyi taciz ettiği ve cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan ortaokul müdürü Mustafa K.’nin 3 farklı suçtan 149 yıla kadar hapsi istendi.” (NTV)
Bu örneklerden sonra TDK’de önce “istismar” kelimesinin anlamına bakalım:
“Birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme.”
Peki ya “taciz” ne demekmiş?
“Tedirgin etme, rahatsız etme.” Peki, bu iki kelime son yıllarda haberlerde sıkça duyduğumuz olayları karşılamaya, anlatmaya yetiyor mu?
Hayır çünkü medyanın “cinsel istismar” ya da “cinsel taciz” dediği olayların çoğu aslında tecavüz.
Aradaki farkı anlatmaya gerek var mı?
Medyada ya da gündelik konuşmalarda bilerek ya da bilmeyerek yapılan bu hatayla tecavüz, taciz ya da istismar gibi gösterilerek önemsizleştiriliyor, sıradanlaştırılıyor.
Oysa…
Türkçede tecavüze tecavüz denir!