Fuad Safarov, Moskova
Taksim’de düzenlenen terör eylemiyle Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta başlattığı “Pençe Kılıç Harekatı”nın ardından PKK konusu Ankara ile Moskova arasında yeniden gündeme geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev operasyon için Türkiye’ye “aşırı güç kullanmaktan kaçınma” çağrısı yaparken, Taksim saldırısı için, “Türk ortaklarımızın bilgi verdiği gibi PKK tarafından düzenlenen bu terör saldırılarının kendi başına yapılan eylem olduğunu düşünmüyoruz. Onlara bunun için onay verilmiştir” dedi.
PKK konusu Türkiye ile Rusya arasında özellikle 1990’lı yıllarda sık sık gündeme geliyor ve iki ülke arasında gerginlik yaratıyordu. O dönemde Ankara, PKK’yı terörist olarak kabul etmeyen Moskova’yı örgüte destek vermekle, Rusya ise Türkiye’yi ayrılıkçı Çeçenlere yardım etmekle suçluyordu.
Başbakan Bülent Ecevit’in 5 Kasım 1999 tarihinde Moskova’da, o dönemde başbakanlık koltuğunda oturan Vladimir Putin’le yaptığı görüşmede de sorun yaratan konular ele alındı ve “Terörizmle Mücadele İş birliği Ortak Deklarasyonu” imzalandı.
Peki o tarihi görüşmede Putin ve Ecevit neler konuştu? 9 Kasım 1999 tarihli Türkiye gazetesinde yayınlanan görüşme tutanaklarına göre iki lider, ekonomi, enerji ve savunma alanlarındaki ilişkilerinin yanı sıra PKK ve Çeçen sorunlarını ele aldı. Ecevit’in, PKK’nın Rusya’daki faaliyetlerini gündeme getirmesi üzerine, “Ayrıntıları bilmiyorum” yanıtını veren Putin, “Rusya’nın nereden gelirse gelsin Türkiye’ye yönelik terör hareketlerini desteklemediğini ve desteklemeyeceğini söyledi. Putin’in şu andaki sözcüsü Türkolog Dmitriy Peskov görüşmede tercüman olarak görev yaptı.
İşte o görüşmenin tutanağı:
“Rusya Hükümet Sarayı’nın (Beyaz ev) 5. katı. Türk ve Rus Başbakanlar Ecevit ile Putin ikili görüşme için bir araya geliyorlar. Liderlerin refakatinde ,Türkiye tarafında Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Nabi Şensoy, Rusya tarafında da paralelleri var. Uzun bir süreyi kapsayan görüşmenin startı Rus Başbakan Putin tarafından veriliyor ve önce klasik nezaket cümleleri ifade ediliyor. Ardından gündeme geçiliyor. Önce ikili ilişkiler ve ticaret konusu var.
PUTİN: Ticari ilişkilerimiz Uzak Asya ilişkilerinden etkilendi, ancak geleceğe ümitle bakıyoruz.
ECEVİT: Evet. Uzak Asya krizi hem Rusya’yı hem Türkiye’yi etkiledi. Dahası, bizim ilişkilerimizi de etkiledi.
PUTİN: Ticaret hacmimizde Türkiye artı durumda. Rusya Türkiye’ye normal ticaretle 3 milyar dolar, turizmde 2 milyar dolar, bavul turizminde de 3.5 milyar dolarlık bir hacim oluşturuyor. Bu farkın kapanması lazım. Bunun öncelikli yolu da Mavi Akım projesinin hemen icraya konmasıdır.
Mavi Akım Projesi
ECEVİT: Mavi Akım’da bir sorun yok. Türkiye’nin hem Rus hem de Türkmen doğal gazına ihtiyacı var. Bu proje yürüyecektir.
PUTİN: Ek protokolü imzalayıp hemen start veremez miyiz?
ECEVİT: Küçük teknik sorunlar var. Bakanlar Kurulu’nun onayı gerekiyor. Bu süreç şimdi işliyor. Bunları giderdikten sonra start verebiliriz.
PUTİN: Türkiye’nin bu konuda bir endişesi ve şüphesi var mı?
ECEVİT: Hayır yok. Gerçi kamuoyumuzda, enerjide bir ülkeye bağlanmanın sakıncası tartışılıyor. Ancak yönetim olarak bizim böyle bir kaygımız yok.
PUTİN: Hayır, hayır, bizim gaz olayında tekel olmak gibi bir amacımız yok.
ECEVİT: Çok yakın bir gelecekte bu konu realize sürecine girer diye düşünüyorum. Umarım bu süreçte DUMA (Rus parlamentosu) da çifte vergilendirmeyi onaylar.
PUTİN: Haklısınız. Duma’ya (parlamento) bunun için biz de baskı yapıyoruz.
Avrasyalaşma süreci
ECEVİT: Avrupa ile Asya’nın entegrasyonu ile Avrasyalaşma süreci yaşanıyor. Bu süreçte iki anahtar ülke Rusya ve Türkiye’dir. Daha fazla işbirliği yapmamız kaçınılmazdır.
PUTİN: Haklısınız daha fazla işbirliği gerekiyor. Biz Türkiye’yi çok önemsiyor ve Avrupa Birliği sürecini ilgiyle takip ediyoruz. Türkiye bizim için uluslararası önemi olan bir ülkedir. Biz rekabet değil, işbirliği yapmalıyız.
ECEVİT: Evet. Rusya ile Türkiye karşılıklı olarak bağımlı gibidir. Bakın Rusya’daki krizde diğer bütün ülkelerin işadamları Rusya’yı terkederken Türk işadamları hâlâ Rusya’da bulunuyor. Moskova’yı terk etmediler.
PUTİN: Evet doğru. Ancak sizin işadamlarınız Rusya’da 7 milyar dolarlık iş aldı. 40 bin işçiniz var. Oysa Rus müteahhitlerin Türkiye’de aldığı iş miktarı 200 milyon dolar civarında. Bu açığı kapatmalıyız.
ECEVİT: Bu konuda elimizden geleni yapmaya hazırız. Mesela SSCB döneminde Türkiye’de kurulan demir çelik ve rafineri gibi kuruluşların modernizasyonunda Rus müteahhitlerinden yararlanabiliriz.
PUTİN: Çok iyi olur.
ECEVİT: Bu arada bizim nakliyecilerimizin önemli bir sorunu var. Geçiş belgesinde azalma var. Bunun artırılmasını talep ediyoruz.
PUTİN: Derhal ilgileneceğim.
ECEVİT: Keza savunma işbirliğimizi de geliştirebiliriz. Bizim bu konuda hiçbir kompleksimiz yok. Rusya ile bu noktada her türlü işbirliğine hazırız.
PUTİN: Rusya Federasyonu olarak biz buna hazırız. Savunma işbirliğini çok önemsiyoruz… Bu arada Çeçenistan olayına değinmek istiyorum. Biz Türkiye’nin son tavrından memnunuz. Ancak sivil unsurlar hâlâ Çeçenistan’a yardım gönderiyor.
ECEVİT: Yasadışı bir şey varsa elbette müdahale ederiz. Ancak Türkiye demokratik bir ülke. Uluslararası hukukla bağdaşmayan (yanlış yazılmış bağdaşan denilmek isteniyor – Medya Günlüğü) bir şeye müdahale edemeyiz.
PUTİN: Çeçenistan’daki olay bölücülük ve başkaldırıdır. Orada iki devlet savaşmıyor. Devletimize başkaldırı var ve başkaldıranlarla savaşıyoruz.
ECEVİT: Tabii olayın bir de insani boyutu var. İşte Oslo’da çıkan karar da ortada.
PUTİN: Bu konuda bizi en iyi siz anlarsınız. Sizin de buna benzer PKK sorununuz var.
ECEVİT: PKK ile Çeçen olayı farklılıklar arz ediyor. Ayrıca Çeçenlerin Türkiye’de akrabaları var. Bu vesileyle bizim hassasiyetlerimiz farklı. Ayrıca sizden bir ricada bulunmak istiyorum.
PUTİN: Sizi dinliyorum.
ECEVİT: İnsani yardım bağlamında Kızılay kurumumuzla Çeçenistan’a yardım göndermek istiyoruz. Buna izin verir misiniz?
PUTİN: Veririz. Böyle insani bir girişimi anlayışla karşılarız. Ancak terörle işbirliği noktasında bir deklarasyon imzalanması talebimiz var.
ECEVİT: Elbette imzalarız. Ancak bunun Çeçenler için olduğu izlenimi çıkmamalıdır. Kamuoyumuzun hassasiyetleri ortadadır. Bir başka şey, PKK’nın Rusya ile ilişkileri. Türkiye olarak bu konudan fevkalade rahatsızız.
PUTİN: PKK olayının ayrıntılarını bilmiyorum.
ECEVİT: Çok önemli ayrıntılar var. Bunları istihbarat örgütümüzün başkanı belgeleriyle sunmaya hazırdır. Kendileri bu seyahatte bana eşlik ettiler. Rusya’dan bu konuda kesin bir tavır istiyoruz.
PUTİN: Böyle bir tavrı sergileyeceğiz. Sizin istihbarat başkanlığınız ile bizimkiler bir araya gelsinler ve konuyu görüşüp bütün önlemleri alalım ve uygulayalım. Çok özet olarak sunduğumuz bu görüşmede Kafkasya, Orta Asya ve Balkanlar da gündeme geliyor ve ortak ticari projeler seslendiriliyor. Dahası, Kafkasya’nın siyasi geleceği ile Ermenistan-Azeri ihtilafına da değiniliyor.”