Fuad Safarov, Moskova
Ruslar Türk kahvesiyle yeni tanışmadı belki ama sağlığa faydalarını yeni yeni öğrenmeye başladı. Rusya’da son zamanlarda hem Türk kahvesi yapan kafeler artıyor hem de televizyon programlarında sık sık sağlık üzerindeki olumlu etkileri anlatılıyor.
Son olarak, 1. Kanal’da her sabah yayınlanan “Sağlıklı Yaşa” programında ünlü Rus nörolog Dmitri Şubin, kumda pişirilen Türk kahvesinin diğer tüm benzer içeceklerden farklı birçok özelliği olduğunu söyledi. Şubin, “Fincanlarda servis edilmesi tesadüf değil. Bu, ince öğütülmüş kahveyle hazırlanan bir içecek. Bu nedenle ekstraksiyonu son derece yüksek. Bu da içindeki kafein dozunun çok yüksek olduğu anlamına geliyor” dedi.
Rus doktor, “Aynı ince öğütme nedeniyle Türk kahvesi prostat kanserini önleyen çok daha fazla klorojenik asit (kahve ve çekirdeklerinde bulunan bir fitokimyasal madde) içerir. Tüm kahve türlerinin doğasında idrar söktürücü bir etki vardır. Ayrıca, yaygın iddianın aksine tansiyonu artırmaz” diye konuştu.
Daha önce de, Rossiya-1 kanalında sağlık programı hazırlayan Prof. Dr. Aleksandr Myasnikov, “Ben Türk kahvesini tercih ediyorum. Zaten annemin babası Türk” demişti.
Kahvenin insan vücudunda kanser ve siroz gelişimini önlemeye yardımcı olduğunu söyleyen Myasnikov, sağlığa diğer faydalarını “Bulaşıcı hepatiti olan kişilerin de kahve içmesini tavsiye ediyorum. Bu tür insanların günde 3-4 bardak kahve içmesi normal. Ayrıca kahve kalp krizi riskini azaltır ve hafızayı geliştirir” diye sıralamıştı.
Ünlü doktorun annesi Ülker (Olga) Myasnikova da, “Olga Myasnikova’dan Sağlık ve Uzun Ömür İçin Reçeteler” ve “100 Yaşına Kadar Nasıl Bir Kadın Olarak Kalınır” kitaplarında Türk kahvesinden vazgeçmediğini, her sabah kahve yudumlayarak güne başladığını yazıyor.
1980’li yılların ortalarında dönemin Sovyet lideri Mihail Gorbaçov’un ekonominin yeniden yapılanması için başlattığı “Perestroyka”nın az bilinen sonuçlarından biri de geleneksel Türk kahvesinin Kremlin Sarayı mutfağına girmesi olmuştu.
Rusya Federal Koruma Servisi (FSO) tarafından hazırlanan “Kremlin. Özel Mutfak” kitabındaki bilgilere göre, 1980’li yılların ortalarında, hazır kahve sevmeyen Sovyet lideri Gorbaçov’un eşi Raisa Gorbaçova bundan böyle kahvenin cezvede yapılmasını istedi. Konuyla ilgili satırlarda, “Gorbaçov’un 1980’lerin ortasında start verdiği reformlar, sadece siyaset ve ekonomide değil, Kremlin’in mutfağında da başladı. Örneğin, sofra takımlarının görünümüne daha çok önem verildi. Lomonosov Porselen Fabrikası tasarımcıları özel takımlar yapmaya başladı. Sonra da kahve modasına geçildi” deniliyor.