Indiana Üniversitesi ekonomi profesörü Michael Alexeev’le Middleburg College ekonomik profesörü Will Pyle’ın Moskova’da yayınlanan Moscow Times gazetesinde çıkan makalesinin özeti:
Rusya’nın, yakın çevre” olarak tanımlanan eski Sovyet coğrafyasında 2008 yılından beri izlediği agresif dış politika, Ukrayna’nın şubat ayında topyekûn işgaliyle doruğa ulaştı.
Bu politika aktif değilse de zımnen toplumun büyük kesimi tarafından desteklendi. Bağımsız Levada’nın anketlerine göre, Ukrayna’daki savaşa destek yüzde 74-81 arasında dalgalanarak istikrarlı bir şekilde sürüyor. Benzer bir durum 2014 yılında Kırım’ın ilhakı sırasında da görülmüştü. Rusya’daki anketlerin güvenilmez olduğu kabul edilse de, Rus halkının askeri saldırganlığa karşı çıkmadığı açık. Bu durum, savaş dönemlerinde halkın bayrağın çevresinde toplanma anlamına mı geliyor, Putin’in propaganda makinesinin sonucu mu, yoksa Rus halkının militanca yaklaşımının daha derinlerde sebepleri mi var?
Yanıt olarak, Rusya’da ve diğer ülkelerde 20 yıldır yapılan bir anketin sonuçlarını inceleyebiliriz.
Bu konudaki temel kaynağımız, International Social Survey Programme (ISSP) tarafından 1995 yılından beri düzenlenen kamuoyu yoklaması.
Bu araştırmada, ankete katılan ülkelerde “kör ve militan yurtseverlik”le bunun daha ılımlı hali kabul edilen “ iyi huylu yurtseverlik” arasındaki farkları ortaya koyacak sorular yer alıyor.
“Kör ve militan yurtseverlik”, “Başka devletlerle çatışmaya yol açsa da ülkem kendi çıkarlarını kollamalı” ve “İnsanlar yanlış yönde gidildiğini görse de her koşulda ülkesini desteklemeli” benzeri cümlelere olumlu tepki verenler için kullanılan bir kavram.
Buna karşılık, yukarıdaki önermeleri daha ılımlı ve keskin olmayan şekilde destekleyenler “iyi huylu yurtseverlik” kapsamında değerlendiriliyor.
ISSP’nin 15 ülkede düzenlediği toplam üç ankete verilen yanıtlara bakacak olursak Rusya “kör ve militan yurtseverlik” listesinde birinci sırada yer alıyor.
44 ülkenin en az bir kere katıldığı anketin sonuçlarına bakacak olursak Rusya, Bulgaristan ve Türkiye’nin hemen arkasından üçüncü sırada bulunuyor.
“İyi huylu yurtseverlik” listesinde Rusya son sıralarda, ABD ise “kör ve militan yurtseverlik” kategorisinde ortalarda yer alıyor.
Askeri harcamalara destek konusunda 1996 ve 2006 yıllarında 17 ülkede yapılan anketin sonuçlarına göre Rusya İsrail’le ABD’nin önünde farklı şekilde birinci sırada bulunuyor.
2016 yılındaki ankete göre ise Rusya, Macaristan ve İsrail’in ardında yer alıyor.
45 ülkenin en az bir kere katıldığı ankette, ülkesinin askeri harcamalarına destek veren halklar listesinde Rusların yeri ikincilikle dokuzunculuk arasında değişiyor.
Anketlere katılan bütün ülkelerde yaşlı nüfus en yurtsever kesim arasında yer alıyor ki Rusya bu konuda istisna değil. Ancak askeri harcamaların artmasını isteyen yaşlı Rusların oranı diğer ülkelerden hayli yüksek.
Bu sonuçlar ankete katılanlara önümüzdeki 10 yılda yüksek ekonomik büyüme ve savunmaya daha fazla kaynak ayrılmasıyla kentlerin daha yeşil yerler haline gelmesi için kaynak ayrılması arasında seçim yapmaları istenerek ulaşıldı.
Peki, bunlardan hangi sonuçları çıkarabiliriz?
Çok açık ki, Rusların “kör ve militan yurtseverlik” eğilimi Putin’le başlamadı. Hatta Putin’in Rus yurtseverliğinin doğasını iyi tahlil etmesi sayesinde saldırgan bir dış politika izlemeye başladığı bile varsayılabilir.
Buna bağlı olarak, Putin’in propagandasının etkinliğini de abartmamalıyız. Belli ki propaganda Rus toplumunda verimli bir ortam bulabildiği için işe yaradı.
Belli olmayan ise, Rus yurtseverliğinin militan doğasının köklerinin ekonomik çöküş ve ulusal utanç yılları olan, savunma harcamalarının da düştüğü 1990’lardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı.
Belki de 1990’lar bir istisnaydı, Rus militan yurtseverliği tarih boyunca hep yaygındı.