Fuad Safarov, Moskova
Türkiye ile hızla yakınlaşan, Yunanistan’dan ise uzaklaşan Rusya’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yönelik bazı hamlelerde bulunacağı iddiaları resmen yalanlanmasına rağmen gündemdeki yerini koruyor.
Bu konudaki en flaş gelişme, Moskova’da yayınlanan İzvestiya gazetesinin 11 Ekim’deki haberinde, Rusya’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) gayriresmî bir temsilcilik açmayı planladığını ve Türk tarafına doğrudan uçuşlar başlatacağını duyurması oldu. Üst düzey kaynaklara dayandırdığı haberinde Rusya’nın KKTC ile havayolu bağlantısı kuracağını iddia eden İzvestiya, ancak bu gelişmenin KKTC’nin tanınması anlamına gelmeyeceğini belirtti.
Konuyla ilgili son yalanlama Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova’dan geldi. Haberleri “fantezi” olarak niteleyen Zaharova, “Rusya’nın Kıbrıs çözümüne ilişkin tutumu değişmedi. Uluslararası toplumun tüm üyelerine Kıbrıs Cumhuriyeti haricinde hiçbir Kıbrıs devletini tanımamalarını şart koşan 1983 tarihli 541 ve 1984 tarihli 550 numaralı BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlıyız” dedi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko da uçuşların başlayacağı haberini yalanlamakla birlikte Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Ruslara konsolosluk hizmetlerinin sunulması için Kıbrıs Rum Kesimi ile görüşmeler yürütüldüğünü açıkladı.
Yalanlamalara karşın konjonktür Rusya’nın Kıbrıs’ta bazı adımlar atması için uygun. Ukrayna krizinin ardından Moskova ile Ankara arasında gözle görülür bir yakınlaşma yaşanıyor. Buna karşılık Rusya krizde Batı ile hareket eden Yunanistan’ı “dost olmayan ülkeler” listesine aldı. Rus-Yunan ilişkilerinin tarihinin en kötü döneminden geçtiği yorumları yapılıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin şu ana kadar son gelişmelerle ilgili bir yorumda bulunmadı ama geçmişte bu konuda dikkat çekici açıklamalar yapmıştı.
Şubat 2008’teki bir basın toplantısında Putin, Batı’yı, KKTC ile Kosova’ya yaklaşımları konusunda çifte standart uygulamakla suçladı. Rusya lideri, “Kimseyi gücendirecek bir şey söylemek istemiyorum ama 40 yıldır fiilen bağımsız bir Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti var. Niye tanımıyorsunuz? Dünyanın farklı bölgelerinde aynı sorunların çözümüne bu kadar çifte standartla yaklaşmaya utanmıyor musunuz?” diye sordu.
Putin 2014’teki basın toplantısında da, KKTC ile ilgili sorum üzerine, genel olarak Kıbrıs’ta dengeli bir pozisyon almaya ve soruna Ada’nın hem kuzey hem de güney bölgelerine uygun bir çözüm getirmeye çalıştıklarını söyledi.
O dönemde hem Türkiye hem de Yunanistan ile çok iyi ilişkilerinin bulunduğunun altını çizen Putin, “İnsanların kendi aralarında anlaşabilmeleri için, dışarıdan dayatma olmadan dengeli bir çözüm için çaba göstereceğiz. Çünkü bir kere dışarıdan bir şeyi empoze etmek için müdahale ettiğinizde bu tür anlaşmalar her zaman kalıcı olmuyor” dedi.
Putin’in bu açıklamaları Yunanistan’la Güney Kıbrıs’ı tedirgin etti. Fileleftheros gazetesi, Rusya liderinin BM’nin ve Moskova’nın eskiden beri kullandığı klasik söylemlerden çok uzak diplomatik bir terminoloji kullanarak Güney Kıbrıs’a kötü sürpriz yaptığını yazdı. Gazete, Putin’in kullandığı Kuzey ve Güney Kıbrıs sözlerinin Rum Yönetimi’ni kaygılandırdığını bu nedenle, Moskova ile temas ederek Putin’in sözleri için izahat isteneceğini belirtti.
KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın Sözcüsü Osman Ertuğ ise, Putin’in açıklamalarını takdirle karşıladıklarını kaydetti. Sputnik’e konuşan Ertuğ, “Sayın Putin’in Kuzey Kıbrıs ismini kullanarak yaptığı açıklamaları, olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden biri ve dünya siyasetinin en önemli aktörlerinden biri olan Rusya Federasyonu ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Sayın Putin’in açıklamalarını bu niyetimize yönelik bir sinyal olarak kabul ediyor, memnuniyet duyduğumuzu belirtiyoruz” dedi.
2016 yılında Rus Vestnik Kavkaza haber ajansına açıklama yapan KKTC Dışişleri Bakanı Emine Çolak da, “Sayın Putin’in basın toplantısında Kuzey Kıbrıs ve genel olarak sorununun çözümüyle ilgili değerlendirmede bulunması güzel, olumlu. Biz Kuzey Kıbrıs olarak Rusya ile ilişkilere önem veriyoruz. Kıbrıs sorunun çözümü çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin Rusya dahil önemli ülkelerle görüşmeler yapması çözüme önemli katkı sağlar. Bizim derdimizi anlatmamız lazım” diye konuştu.
Markov’un değerlendirmesi
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Sergey Markov Medya Günlüğü’ne yaptığı değerlendirmede, Rusya kentlerinden KKTC’ye doğrudan uçuşların açılmasının mantıklı olacağını söyledi.
Markov, “Bugün Rus-Türk ilişkileri giderek gelişiyor. Rusya-Yunanistan ve Rusya-Kıbrıs Yönetimi ilişkileri ise ciddi şekilde kötüleşti. Belki de Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi Rusya ile iyi ilişkilerinin korunmasını isterdi. Fakat her iki devlet egemen olmadığı için Brüksel ve Washington’a talimatlarını uyguluyor” dedi.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Rusya’ya yönelik yaptırımlarda yer aldığını hatırlatan Markov, “Her iki ülkeye yönelik Rus turist sayısı ciddi şekilde azaldı. Her iki ülke, Rusya ile ortak ticari projelere ciddi zarar vurdu. Kısacası Yunanistan ve Kıbrıs, Rusya ile dost olma hakkını kaybetti” diye konuştu.
Türkiye’nin ise “dost ülke” olduğunu belirten Markov, “Durum böyle olunca Kuzey Kıbrıs’a Rus turistlerin gitmesi için fırsat doğdu. Kuzey Kıbrıs’ın tatil yerleri de güzel, tıpkı Antalya gibi. Hem sıcak hem de ucuz” dedi.