Uluslararası kamuoyunda adından en çok söz edilen Rus yetkililer arasında Kremlin adına açıklamalar yapan Dmitriy Peskov herhalde ne başlarda yer alır. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcülüğünü üstlenen Peskov, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bu sıralarda kimi zaman günde birkaç kez medya karşısına çıkıyor. Fuad Safarov, Türkolog olan Peskov’la ilgili geçen yıl sonlarında şöyle bir haber yapmıştı:
2. Rusya Eğitim Maratonu etkinliğine konuşmacı olarak katılan Peskov, tercümanlık mesleğine de değindi. Peskov, çevirmenlik deneyimini örnek vererek, insanın her yaşta öğrenmesi ve becerilerini geliştirmesi gerektiğini belirtti ve şunları söyledi:
“Gençken Türkiye’ye çalışmaya gittim. Orada Rus Tarım Bakanı’na tercümanlık yaptım. O zaman kelime bilgisi açısından yetersizdim. Birkaç gün içinde hemen kitaplar bulmam, okumam ve araştırmam gerekti. Sonra Ulaştırma Bakanı geldi ve hava trafiği hakkında hiçbir şey bilmediğimi anladım, tekrar okumak zorunda kaldım. Bunlar çok zor müzakereler idi. Hayat sürekli çalışmanız gereken koşulları belirler.”
Peskov kariyer yolunda kendine şans getiren Türkçeyi gençlik yıllarında biraz da zorunluluktan öğrenmeye başlamış. Babası Doğu ülkelerinde diplomat olarak görev yapan Peskov, Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Enstitüsü’ne sınava hazırlanırken aklında Arapça okumak varmış. Fakat yeterli puan alamayınca Türkçeyi tercih etmek zorunda kalmış. Rus yetkili, 1. Kanal’a o yılları, “… Ama altı ay sonra Türk dilini, kültürünü ve ülkeyi sevmeye başladım. Okulumuzda Türk Dili Anabilim Dalı çok güçlüydü. Öğrenci olarak mutluydum” diye anlattı.
2014 yılında Moskova’da Rus-Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) düzenlediği “Zirve Sohbetleri”ne konuk olan Peskov, hayatının önemli kısmının geçtiği Türkiye’nin her zaman hatıralarında ve kalbinde yer aldığını söyledi. Peskov, “Türkiye ile aslında tesadüfen tanıştım. İlk kez 1980 yılında gördüm. O zaman dili bilmiyordum. Libya’dan gemiyle Odessa’ya giderken İstanbul’a uğramıştık. Türkiye’de o günlerde darbe olmuştu. İstanbul’da gemiden çıktığımızda her yerde askerler, silahlı kişiler vardı, korkunç bir tabloydu” dedi.
Türkoloji bölümündeki hocaları sayesinde Türkiye’yi sevdiğini ve iyi bir Türkolog olarak yetiştiğini anlatan Peskov, “1990’ların başında Dışişleri Bakanlığında memur oldum. İlk yurt dışı görevim Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’ydi. Rahmetli büyükelçi Albert Çernışev ile Türkiye’nin aşağı yukarı her bölgesini gezdik” diye konuştu.
Gençliğinde Sovyetler Birliği’nin, daha sonra da Rusya’nın ekonomik ve siyasi belirsizlik içinde bulunduğunu, Türkçe bildiği için bir ara Milliyet’in Moskova bürosunda çalışmayı düşündüğünü söyleyen Peskov, 100 dolar karşılığında Türkçe tercüme yaparak hayatının ilk parasını kazandığını anlattı. Sonunda diplomatlıkta karar kılan Peskov , Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde 10 yıl çalıştı.
Peskov, iki yıl önce Hürriyet’ten Nalan Koçak’ın sorularını yanıtlarken, “Milliyet’in Moskova ofisinde çalışmak istediğiniz bir dönem vardı…” demesi üzerine, “Evet. Gazetecilik okumadım, bu yüzden benim için kesin bir çekiciliği yoktu. Cenk Başlamış Milliyet’in Moskova ofisindeydi, biz de arkadaştık o zaman. Yine de öğrenmek ve bilgi almak ilgimi çekiyordu. Gazetecilik benim için bilinmeyen topraklardı” demişti.
Kızı da Türkolog
Peskov’un Ankara’da görev yaptığı 1998 yılında Ankara’da doğan kızı Liza Peskova da babasının izinden giderek Moskova Devlet Üniversitesi’nde Türkoloji eğitimi aldı.
“Uçak krizi” sürerken, 2016 yılı ortalarında Liza uluslararası toplumun Türkiye’deki terör saldırıları karşısında tepkisiz kalmasını eleştirmiş ve Instagram hesabından şu mesajı paylaşmıştı:
“Ben Ankara’da doğdum, hayatımın ilk yıllarını orada geçirdim. Babam ve dedem Türkolog ve ben de Moskova Devlet Üniversitesi’nde Türkçe öğreniyorum. Böyle biri olarak kırgınım ve çevremizde olanların iki yüzlü olduğunu ve çifte standart uyguladığını hissediyorum. Neden internet Türk bayrakları ile dolu değil? Ankara’da pazar gecesi evine otobüsle dönen insanların ölümü, Paris’teki insanların ölümünden daha mı önemsiz? Yani terör saldırıları, daha önemli ve az önemli diye ikiye mi ayrılıyor?”
Peskov’un ayrıldığı eşi Yekaterina da Türkçe biliyor.