Bülent Kaan Köse
Galatasaray geçen hafta 10 kişi ile aldığı Gazişehir galibiyetinin ardından zor bir deplasman olan Kasımpaşa’ya gidiyor, takımın neler yapacağı merakla bekleniyordu. Sezona çok iyi başlayamayan mavi- beyazlı ekipte Sami Uğurlu ile yolların ayrılmasının ardından takımın başına tekrar Şenol Can’ın geçmesi ile iki maçta altı puan alan Kasımpaşa ise, büyük bir motivasyon ile bu maça hazırlanıyordu. Açıkçası oyunun kontrolünün Galatasaray’da olacağını tahmin etmiştim. Haftanın bu keyifli maçının analizine geçelim…
Maçın ilk çeyreğinden itibaren oyunun Galatasaray’ın kontrolünde geçtiğini söylemek gerekiyor. Özellikle ikinci bölgede takımın oyunu çok iyi kontrol ettiğini söylemem gerekiyor. Takımın geçiş oyunu ile ilgili minimal sorunları yavaş yavaş ortadan kalkıyor gibi. Okan Buruk zaman içerisinde oyun sistemini daha net bir şekilde oturtacak gibi görünüyor. Kasımpaşa’nın hücum gücü yüksek olmasına rağmen kırılgan bir yapısı var. Bu sebepten golü bulduktan sonra takım savunmasında saha parselasyonunu iyi bir şekilde yapamadılar.
Galatasaray’ın beklerini oyuna sokması, hücum varyasyonunu genişletmesi hücum gücünün yanı sıra takımın ceza sahasına gitme opsiyonunu genişletiyor. İlk yarıda Galatasaray geriye düştüğü anda da, golü bulana kadar da en çok pozisyona girdiği yarıyı oynadı diyebilirim. İlk yarıda rakip kaleye gelerek 10 şut atmak azımsanacak bir iş değil. Takımın öz güveninin yükseleceğini söylemiştim. Bu hafta bunu gördüğümüzü düşünüyorum. Oyunun oturması bir yana, dikkatimi en çok çeken detaylardan bir tanesi, oyuncular geçen seneye nazaran daha net bir şekilde ikili mücadeleye giriyorlar. Stoperler ve bekler, savunma çizgisini öne çekerek alan daraltıyor ve rakip topla daha fazla oynasa dahi pozisyona girmekte zorlanıyor. Bu durum sezon başı kampının ne denli doğru geçtiğinin göstergesi. Takım uzun süre ayakta kalıyor.
İkinci yarıda golün hemen gelmesi birçok noktada takım oyununu etkiledi. Oliviera’nın kritik pasları bu sezon en belirleyici tarafta olacak gibi görünüyor. Derin ve savunma arkası koşuları çok net görüyor. Bir orta saha oyuncusunda bulunması gereken en temel özellik çevre kontrolü. Kadro kalitesi yüksek olsa da Galatasaray maçları görünmeyen detaylar ile kazanıyor. 90 dakika boyunca 32 kere rakip ceza sahası içerisinde topla buluşan Galatasaray, oynamak istediği oyunu oynadı diye düşünüyorum. Kerem Aktürkoğlu’nun sorumluluk alarak takımı sırtlaması olumlu bir detay. Bana soracak olursanız 10 numara pozisyonunda dikine çok iyi oynadı.
Transferlerin de kadroya girmesi ile, Galatasaray, içeride ve dışarıda bambaşka seviyede bir takım olacak. Son olarak bir ayrı parantez de Emin Bayram’a açmak istiyorum. Çok büyük potansiyel. Savunma oyuncularında öz güven ve ilk dokunuş çok önemlidir. Yenilen golde hatalı olmasına rağmen düşmeden devam etti ve birçok tehlikeyi önledi. Düzenli oynar ise, kadro rotasyonunu rahatlıkla genişletecek bir isim. Peki sizce, Galatasaray ligde neler yapacak?