Aslında Salı gecesi hikayenin sonu değil başlangıcı, her şeyin 2 yönü var, zulmün de 2 yönü var.
Çok klişe olacak ama “öldürmeyen darbe” güçlendiriyor, Fenerbahçe de giderek güçleniyor.
Rekabetin en zor yanı ayakta kalmaktır, tarih rekabete cesaret edemeyenlerin “entrika”ya başvurdukları örneklerle doludur.
Fenerbahçe bizzat devlet içinde yaşayan devlet yetkisi kullanan bir grup tarafından saldırıya uğramış ama devlet suçluları tespit ettiği halde kulübün zararını karşılamamış, tam tersi rakipleri tesis, vergi, hibe devlet desteği ile ayakta tutulmuş Fenerbahçe’ye ise 1 metrekare arazi için kira talebi düşmüştür.
Fetö, Ağar, siyaset taraf olmuştur.
İşte İsviçre lig sonuncusu karşısında düşülen ve ülkemizi 3. dünya ülkesi futbolu konumuna getiren durumun özeti budur.
Sadece oyunumuz ile değil oyuncu tekmelemek gibi terbiyesizliğimiz de ülke futbolunu dibe vurdurmuştur.
Hak etmediğiniz size bahşedilen hiçbir şey size ait değildir, her zaman size onu veren kişiye aittir.
Gerçekler Euro 2024’de, Şampiyonlar Ligi’nde, rakibin 10 kişi kaldığı maçlarda ortaya çıkar.
Artık hiç şüphe yok ki Önder Özen’in oğlu haklıdır ve o da oğlundan özür dilemelidir.
Sadece o değil, Fenerbahçe’ye düşman olursam ballı yorumculuk kaparım diye son 13 yıldır Fenerbahçe ırkçlığı yapan herkesin foyası ortaya çıkmıştır.
Fotoğraf: eurosport.com