Vekiller konuşuyordu.
Televizyonu kapattım.
Serin bir hava var, dağdan denize doğru esiyor.
Olabilecek, olması olası ve hatta gerekli şeyleri düşünüyorum.
Her ne kadar da olan şey olması gereken şey olduğu için olmuştur diye biliyorsam ve çok büyük çoğunluğun aksine olasılıklara inanmasam da, neden mi inanmıyorum?
Şey, olgu karşısında 7 milyar insan 77 milyar olasılıktan söz edebilir hatta kendilerine göre bu olasılıkları 777 milyara çıkarabilir ve lâkin şey, olgu kendi bildiğini okur ve olur.
Penaltı atışında hep üç olasılık var zannedilir, gol olacak, kaleyi tutmayacak ya da kaleci kurtaracak, atış anına kadar bu olasılıklar var sanılır ve fakat atış anı ile birlikte olması gereken şey olur.
Gol olur çünkü olması gerekendi.
Kaleci kurtarır neden mi, o kadar yumuşak bir vuruştu ki olması gereken oldu.
Topu dışarı yollayacak kadar kötü olan bir vuruşta, kalecinin kurtarması diye bir olasılık olabilir mi?
Dışarı vurduğuna göre gol olma olasılığından söz edilebilir mi?
Kolay anlaşılsın meramım diye futboldan seçtim örneği.
Şeyler ve olgular olması gerektiği gibi olurlar ve fakat yine de olan insandan hareketle, olabilecek insandan söz edeceğim.
Canlı türü olarak insan oluruz doğumla birlikte bu yetiyi kazanırız. Evet bu kadarı bile yetidir.
Ve fakat bu yeti yeterli midir?
Her marangoz çırağından usta bir marangoz olma olasılığı vardır, eğer çırak olduğu insan olmakla yetinmez ve olabilecek insanlık durumunu yaratabilirse içinde.
Vekiller konuşuyordu.
Televizyonu kapattım.
Bir olasılık hakkı tanımıyorlar çünkü kendilerine.
Oldular ve oldukları halden çok memnunlar, en az çalışıp en yüksek maaşlılar arasında olmak yetiyor herhalde kendilerine, belki bir bakanlık gibi bir hayalleri var en fazla.
Oysa benim hayalim, Girne Boğazı’nda çiçeklerini açmış bir badem ağacı olarak Ciklos’tan inip Girne’yi şenliğe şarkıya çevirmek.
Olası mıdır benim hayalim. HAYIRR, olasıdır çünkü şairim, sanatçıyım.
Vekillerin hayalleri var mıdır, vardır, Bakan olmak.
Olası mıdır. Evet.
Vekiller konuşuyordu. Başka bir olasılık yok, televizyonu kapa.
