Bundan tam 63 yıl önce “uzaya ilk çıkan insan” unvanını ele geçiren ünlü Sovyet kozmonot Yuriy Gagarin’in şair Nâzım Hikmet’e büyük hayranlık duyduğu yıllar sonra ortaya çıktı.
Rus yazar Anton Pervuşin’in 2017 yılında yayınladığı “Bir Uçuş ve Tüm Hayatı” kitabında Gagarin’in hayatı anlatılıyor. Gagarin’in 1949-51 yıllarında Moskova’ya yakın Lyubertsı kentindeki meslek okulunda eğitim aldığını anlatan kitap, okul arkadaşı Timofey Çugunov’un anılarına da yer veriyor.
Kitapta, “Öğrenciler Moskova’ya sık sık gezmeye gidiyorlar, müze ve hayvanat bahçelerini ziyaret ediyorlardı. Çugunov’un anılarına göre, bir gün Gagarin Sokolniki parkında Hikmet’in konuşma gecesine katılmak için arkadaşlarını ikna etti. Bugün belki bu ismi az kimse biliyor ama o zamanlar ‘Türkiye’nin Puşkin’i’ olarak tanınıyordu” deniliyor.
Hikmet’in hayatına da yer verilen kitapta, Gagarin ve okul arkadaşlarının şairin gecesinden çok etkilenmiş olarak döndükleri ve uzun süre unutamadıkları anlatılıyor. Yazar Pervuşin, Gagarin’in uzaya çıkmasından 24 saat sonra Hikmet’in Sovyet kozmonotu ile ilgili felsefi bir şiir yazdığını hatırlatıyor.
Hikmet-Gagarin ilişkisinin bir başka az bilinen boyutu da, ünlü şairin uzaya ilk kez bir Sovyet kozmonotunun gideceğini iki ay önceden tahmin etmiş olması.
1961 yılında Sovyetler Birliği’nde yayımlanan Znanie-Sila adlı bilim dergisinin 6. sayısındaki makalede “Nâzım, ilk olarak bir Sovyet vatandaşı uzayı fethedecek tahminde bulundu” diye yazıyor.
Makalede Nâzım bu konuyu şöyle anlatıyor:
“Venüs gezegenine uzay aracının fırlatılmasının ardından Moskova radyosu muhabirleri evime ziyarete gelerek bana uzaya çıkan ilk kişinin hangi ülkenin vatandaşı olacağını sordu. Ben de mutlaka bir Sovyet vatandaşının olacağını söyledim. Bu insanın Sovyet vatandaşı olması lazım. Başka türlü olamaz. Mistik düşünmüyorum ama yine de tarihin mantığına inanıyorum. Bu mantık bana şunu fısıldıyor: 1917 yılında ayağında çizme ve kafasında şapkayla Kışlık Saray’a (Bolşevik Devrimi) hücum eden Putilov fabrikasının bir işçisinin oğlu uzaya da hücum edecek. Ama bu sefer kozmonot elbisesiyle ve tabii ki tüfeği olmadan.”
Yani şaire göre, dünyanın sosyal adaleti adına devrimci bir işçinin oğluna uzay yolculuğu misyonu düşecekti.
Sovyet bilim dergisi, Nâzım’ın tahmininde haklı çıktığına dikkat çekerek, “Putliov fabrikasının işçisinin oğlu uzaya ilk çıkacak sözleri gerçek oldu. Gagarin’in dedesi Putilov fabrikasında çalışmıştı” diye yazdı. Putilov fabrikasının işçileri Rusya’nın devrimlerinde önemli rol oynamıştı.
12 Nisan’da uzaya giden Gagarin, Sovyetler Birliği’nde, günümüzde de Rusya’da “kahraman” kabul ediliyor.
Hikmet’in konuyla ilgili şiiri şöyle:
Kosmosun Kardeşliği Adına
Kosmosta bizden başka düşünen var mı
var
bize benzer mi
bilmiyorum
belki bizden güzeldir
bizona benzer mesela ama çayırdan nazik
belki de akarsuyun şavkına benzer
belki çirkindir bizden
karıncaya benzer mesala ama tıraktörden iri
belki de kapı gıcırtısına benzer
belki ne güzeldir bizden ne de çirkin
belki tıpatıp bize benzer
ve yıldızlardan birinde
hangisinde bilmiyorum
yıldızlardan birinde konuşacak elçimiz
hangi dilde bilmiyorum
yıldızlardan birinde konuşacak elçimiz onunla
Tovariş diyecek
söze bu sözle başlayacak biliyorum
Tovariş diyecek
ne üs kurmağa geldim yıldızına
ne petrol ne yemiş imtiyazı istemeğe
Kola-kola satacak da değilim
selamlamaya geldim seni yeryüzü umutları adına,
bedava ekmek ve bedava karanfil adına
mutlu emeklerle mutlu dinlenmeler adına
“Yarin yanağından gayrı her yerde her şeyde hep beraber”
diyebilmek adına
evlerin yurtların dünyaların ve kosmosun kardeşliği adına
13 Nisan 1961, Paris,
Fuad Safarov, Moskova
Not: Bu yazı Gagarin’in uzaya gidişinin 63. yılı nedeniyle yeniden yayınlanmıştır.