İlhan İlmenöz
Bu sorunun cevabını sanırım en çok iktidar merak ediyordur. Muhalefetin temelini oluşturan 6’lı masada ise kafalar hâlâ karışık. Uzun süredir tartışılan cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunda da son günlerde farklı isimler gündeme gelmeye devam ediyor.
Son olarak Temel Karamollaoğlu’nun Abdullah Gül’ün adaylığı konusunda “Olabilir, niye olmasın. Oturulur, konuşulur” demesi ortalığı yeniden alevlendirdi.
Gül’ün 6’lı masanın adayı olabileceğini belirten Karamollaoğlu, “Bugün Abdullah Bey’in böyle bir intiba doğuracak adımlar atması, bence menfi değil müsbet bir şeydir, düşünülür. Abdullah Bey’in de bir tecrübesi var. Bu konudaki tavrı da net. Geçen sefer ‘İttifak olursa aday olabilirim’ demişti. Adaylığı konusu da gündeme gelebilir, bunu garipsemem” ifadelerini kullandı.
Kişisel düşüncem eğer A. Gül aday olursa 2. Ekmeleddin vakası olur. Bu konuda muhalefetin şansını fazla zorlamaması gerek.
Ortalığı karıştıran konulardan biri de CHP milletvekili Gürsel Tekin’in katıldığı bir TV programında;
“İktidar olursanız Millet İttifakı ya da 6’lı masa olarak HDP’yi bakanlık verecek misiniz?” sorusuna Tekin “HDP’li başkana elimizi kaldırıyor muyuz? Buna genel başkanlar dahil. ‘Sayın başkanım söz hakkı istiyorum’ Şimdi bunu hak sayacaksınız ama bu ülkeyi yönetmek için bu kabul olmaz… O zaman seçime sokmayın kardeşim. Böyle bir şey olabilir mi? O zaman milli irade nerede kaldı. Bu seçmen yarın nasıl oy verecek kendi partisine. Elbette HDP’ye bakanlık verilebilir, her partiye verilebilir” açıklaması kısaca “HDP’ye de bakanlık verilecek” şeklinde algılanınca 6’lı masanın bazı ortakları ve iktidar yanlıları tarafından sert tepkilerle karşılandı.
Muhalefet aday konusunda hâlâ arayış içindeyken seçimlerde muhalefete destek olacak seçmenin de kafası karışık durumda. Bu konuda kimileri RTE’nin karşısında kim aday olursa olsun desteklenmesi görüşünü savunurken, kimileri de her adaya oy vermeyeceğini belirtiyor. Mansur Yavaş veya Abdullah Gül’ün adaylıkları bazı çevreler tarafından kabul görmezken aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına da sıcak bakmayanlar var. İmamoğlu deseniz sanki CHP yönetimi tarafından geri plana atılmak isteniyor gibi bir hava sezinleniyor.
Yani seçmenin de 6’lı masanın da bu konuda net bir görüşü yok ve adaylık konusunda birlik sağlanmış gibi görünmüyor.
“Peki kimin aday olmasını istersiniz?” diye sorsanız ona da bir yanıtı olmayanlar var.
İktidarın ise aday konusunda bir sıkıntısı yok. Son olarak D. Bahçeli “Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hedefimiz sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamaktır” diyerek seçim çalışmalarına başladığını açıkladı.
Sonuç olarak 6’lı masanın belirleyeceği cumhurbaşkanı adayı çok çok önemli olacak. Belki de 20 yıldır ilk defa seçim kazanmaya bu kadar yakın olan muhalefet, belirleyeceği aday ile ya bu şansını iyi kullanacak ya da eline geçen kısmeti geri tepecek.
Seçim anketleri deseniz, adeta 5 benzemez, hiçbiri birbirini tutmuyor. Kiminde muhalefet açık ara önde görünürken kiminde Cumhur İttifakı bu seçimde de yine işi bitirecek gibi. Açıkçası vatandaşın bu anketlere çok fazla itibar ettiğini düşünmüyorum.
Seçim günü geldiğinde sandığa giden seçmen anketleri düşünmez, kendi bildiğini okur.
Bakalım önümüzdeki günler, aylar neler getirecek?
Süleyman Demirel’in dediği gibi, “Siyasette 24 saat bile uzun bir süredir…”