Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Mentor

Kimin suçu?

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 26 Aralık 2022 23:45
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Mentor

İğrenç tiyatronun yeni bir sahnesini, Fenerbahçe’nin rakipsizliği ile mücadele edemeyen rakipleri tarafından kirletilmiş Türk futbolunun bir örneğini daha izledik.

Halil Umut Meler ilk yarıda “objektif” maç yönetiyor gibi göründü, Trabzonspor’a çıkmayan kartlar olsa bile çıkardıklarıyla çoğu insan tarafından “objektif” diye değerlendirdi. Oysa Abdülkadir Ömür’ün üst üste sarı kartlık pozisyonlarını görmezden geldiği gibi, sarı kartlarını da Trabzonspor’u eksik bırakmayacak şekilde kullandı. O hengamede Crespo ve Batsuayi de sarı kartı Trabzon seyircisine sus payı olarak gördü. İkinci yarının başında hakem daha önce Trabzonlu futbolcuların defalarca kart görmediği pozisyonda Crespo’yu attı.

Fırat Aydınus diyor ki; hakem ikinci yarı kart standardını değiştirdi; oysa amacına ulaşmış ve Fenerbahçe’yi eksik bırakmıştı ondan sonra daha fazla sarıya ihtiyaç yoktu çünkü Trabzon eksik kalmaya yakındı.

Maç futbol dışı sertlikle başladı çünkü Trabzonsporlu futbolcular korunacaklarını biliyordu, hatta belki taktik idmanda “vurun çekinmeyin, hakem size kırmızı çıkaramaz” bile denmiştir. “Fenerbahçe futbol oynamadı” diyenler var, çok sığ bir yorum, futbol oynanacak bir ortam yoktu ki. Tekme, dirsek, itme maçın her anında Trabzon’un oyun taktiğiydi, hakem desteği ile de istediklerini aldılar.

Zaten ertesi gün Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında çıkmayan kartlar Fenerbahçe’ye karşı haçlı seferini teyit etti.

Fenerbahçe yönetimi maçtan sonra doğrusunu yaptı, konuşmadı çünkü bu tür şeyler futbolculara bahane oluyor, özellikle yabancı futbolcular bu kaos ortamından olumsuz etkilenip mücadeleyi bırakıyorlar.

Ama maçtan sonra JJ ve takımı suçlayan Fenerbahçe taraftarına artık bir şey diyemiyorum, bu insanlarla aynı yerde olmak beni yoruyor, kendimi kötü hissediyorum. Bu kadar net gerçeği görmeyen, göremeyecek kadar yetersiz insanların arasında benim ne işim var diye düşünüyorum.

Efendim bu işleri yönetim halletmeliymiş, 3 Temmuz’da da yönetim halletsin demeliymişiz. Onlara göre Aziz Yıldırım hapiste kalmalı, kupamız da yönetimin insafına kalmalıymış, sanırım UEFA davasının akıbeti ile aynı olurdu kupanın akıbeti.

Tam tersine bu konular taraftarın oyun alanı, yönetim belli bir protokole bağlı kalmak zorunda, Ali Koç ortaya çıkıp, “Trabzon’u hükümet kayırıyor, diğerinin cemaatlerle dirsek teması var” diyemez. Bunu yapacak olan taraftardır çünkü taraftar anonimdir ve söylemleri geniş kitlelere ulaşır ve sonuç doğurur. Bu noktaya gelmemizin nedenlerinden biri de sonuç alamadığımız yönetim kabadayılıkları, içi boş, sonuç doğurmayan çıkışlar, tüm itibarımızı tüketti.

Eğer Fenerbahçe taraftarı müflis bir iş adamının milyonlarca lirayı nereden bulup akıttığını, hakemlerin mafyasını, Trabzon kulübesinden TFF’ye ulaşan Fetö bağlantılarını anlatamayacak, statta ve salonda smokin giyip süzülecekse ben böyle bir Fenerbahçe istemiyorum.

Stadı ve salonu klasik müzik galasına çevirip, Fenerbahçe’yi zengin takımı yapar, 3 aylık asgari ücrete kombine, bir haftalık ücrete bilet satarsan Fenerbahçe toplumsal etkinliğini yitirir ve öylece bakakalırsın.

Üzgünüm, Fenerbahçe’nin artık bir taraftarı yok, sosyal medyada çene çalıp eğlenen, Fenerbahçe’ye zerre faydası olmayan, para verip şov izlemek isteyen seyircileri var, hepsi o.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Ukrayna-Rusya Noel kavgası
Sonraki Makale Ağlamak varoluşun sebebi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Mentor

Neden taraftar oluruz?

Mentor
26 Haziran 2025
Mentor

“Şike” lekesi temizlenmeli

Mentor
20 Haziran 2025
Mentor

Şampiyon olmuş yanağın masalı

Mentor
16 Haziran 2025
Mentor

Gazeteci ve “satılık ürün”

Mentor
13 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?