Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

İsrail-Filistin çatışması ve UAD’nin kararı

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 31 Ocak 2024 00:30
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

Tarihte çile çekmiş, soykırıma uğramışlardı. Çalışkan, çölde mucizeler yaratmış, pek çok alanda başarılara imza atmış, öz güveni yüksek, demokrasiye inanan insanlar olarak bilinirlerdi.

İsrail halkından söz ediyorum. Günümüzde ise İsrail soykırım suçlusu  olarak anılıyor. Güney Afrika’nın başvurusunu gündemine alan Birleşmiş Milletler’in en üst mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in soykırım ile yargılanmasına karar verdi. Divan bu kararı ile İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sürdürdüğü katliama seyirci kalınamayacağı mesajını verdi. Uluslararası toplumun sesi oldu, vicdanı oldu.

UAD, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında ihtiyati tedbir kararı aldı. Mahkeme, İsrail’in “davanın reddi” talebini reddederek, soykırım dosyasının esastan görüşülmesine karar verdi. Mahkeme, önümüzdeki süreçte Güney Afrika’nın ortaya koymuş olduğu iddiaları değerlendirecek. Nihai soykırım kararı ileri bir tarihte açıklanacak. İhtiyati tedbir kararı uyarınca, Gazze’ye saldırıların durduğuna dair İsrail bir ay içinde rapor vermek zorunda. Mahkeme, İsrail askeri güçlerinin Gazze’de hiçbir eylemde bulunmamasına karar verdi. İnsani yardımların ulaştırılması için etkin tedbirler alınmasını istedi. Kararların uygulanması zorunlu.

Divanın verdiği karar son derece önemli ve değerli. İnsanlık vicdanının yansıması niteliğinde. İsrail’e karşı bu davayı açan Güney Afrika’nın tutumu her türlü takdirin üzerinde. Güney Afrika bir zamanlar beyaz azınlığın söz sahibi olduğu ırkçı bir ülke olarak bilinirdi. Zaman içinde uluslararası toplumun da baskısıyla ırkçı yönetim son buldu. Yönetim siyahların eline geçti. İsrail’e dava açan da siyahların yönetimindeki Güney Afrika.

Filistinlilerin çığlıklarını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar tasarılarını veto eden ülkeler duymadı. İnsan hakları savunucusu ABD, insani ateşkes çağrısını ihtiva eden karar tasarısını Konsey’de veto etti. Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği de, hamasi açıklamaların ötesinde İsrail’e etkin bir tedbir uygulayamadı. İsrail’e karşı yaptırımlar uygulanması tasarısı Suudi Arabistan, BAE, Fas ve Bahreyn tarafından veto edildi. Geçmişte ırkçılığa karşı çetin bir mücadele vermiş olan Güney Afrika ise Filistinlilerin çığlıklarını duydu. Mahkemedeki duruşmada Güney Afrika’yı temsil eden Müslüman bir siyahi Avukat Adile Hassim, İsrail’in Gazze’de işlediği , zulmü ve soykırım fiilini ancak UAD’nin kararının durdurabileceğini vurguladı.

Soykırım sanığı İsrail’in önümüzdeki süreçte takınacağı tutum Divan’ın aldığı bu karar ışığında değerlendirilecek. İsrail, Divan’ın kararını temelsiz,  yanlış ve çirkin buluyor. İsrail, ABD ve AB’nin iki devletli çözüm önerilerine de kulaklarını tıkıyor. ABD ve AB’nin Divan kararı ışığında, nasıl bir tutum takınacakları  önümüzdeki dönemde görülecek. Bu ülkeler kamuoylarının, yönetimleri üzerindeki  tepkilerini  yoğunlaştırmaları beklenmeli.

Uluslararası toplumun baskılarını üzerinde hisseden İsrail halkının ise aklı karışık. Başbakan Netanyahu’nun politikasını destekleyenler de var, karşı çıkanlar da. Kamuoyu yoklamaları Başbakana desteğin benzeri görülmemiş düzeyde düştüğünü gösteriyor.

TV’de  Filistin-İsrail çatışmasına ilişkin dehşet verici görüntüleri hüzünle izledikçe yıllar ötesine, Türkiye’nin  BM Daimi Temsilciliğinde görevli olduğum yıllara  gidiyorum. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1974 yılında Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Arafat’ın yaptığı konuşmayı anımsıyorum. Arafat, hınca hınç dolu Genel Kurul salonunda tüm dünyaya seslenmişti:

“Yalvarıyorum size. Elimdeki zeytin dalının düşmesine izin vermeyin.”

Yıllardır baskı altındaki halkının özgürlük mücadelesini uluslararası topluma anlatmaya çalışıyordu FKÖ lideri. Tüm dünya ayakta alkışlıyordu Arafat’ı, İsrail hariç…

Yıllardır Filistin-İsrail sorununa kalıcı, adil bir çözüm bulunması amacıyla sayısız girişimler oldu. Barış süreçleri denendi. Tümü başarısız kaldı. Zamanla dünya dengeleri değişti. O yıllarda uluslararası toplum içinde ağırlığı olan Arap ülkeleri bu ağırlığını kaybetti. Emperyal Batı tarafından riskli ülkeler olarak nitelenen Filistin davasının güçlü savunucuları Irak, Suriye, Libya iç savaşa sürüklendi, bu ülkelerin  o devrin güçlü söz dinlemez liderleri öldü.

Bölgedeki riskli ülkeler arasında görülen Filistin davasının savunucularından İran ile ilgili çeşitli senaryolar gündemde. Batı ile yakın ilişkilere sahip Körfez ülkeleri ise İsrail’le ilişkileri normalleştirme gayretinde idi 7 Ekim’e kadar.7 Ekim’den bu yana Gazze’de masum sivillere yönelik insanlık dışı saldırılar sürüyor, Gazze yerle bir ediliyor. Filistinlilere yönelik işlenen savaş suçlarının cezasız kalmaması uluslararası toplumun arzusu.

UAD”nin kararı yeni bir barış sürecinin başlangıç noktası olabilir mi? Uluslararası toplumun arzusu, beklentisi karşılanabilir mi? Yerlerde sürünen Arafat’ın “Zeytin Dalı”nı eğilip yerden almaya çalışanlar olur mu? İsrail, uluslararası toplumun tepkisini, Divan’ın kararını umursamayıp, Gazze’ye yönelik saldırılarını, politikasını sürdürür mü? Bekleyip göreceğiz.

İsrail, terör örgütü olarak gördüğü Hamas’ı etkisizleştirme çabasında, kararlılığında. İsrail’in Gazze’deki saldırılarına direnen Hamas ise, Gazze’nin statüsü ve geleceği konusunda kendisini söz sahibi görüyor. Yabancı güçlerin Gazze Şeridi’nde konuşlanmasına karşı. Kimsenin vesayetini kabul etmiyor. Saldırıların tamamen durdurulması halinde esir takası için müzakerelere, anlaşmaya hazır.

Divanı’n açıkladığı tedbirleri Filistin’de akan kanın durdurulması için çok önemli bir fırsat olarak değerlendiren Türkiye, İsrail’e Divan’ın ihtiyati tedbir kararını derhal ve tam olarak uygulaması çağrısında bulundu. Güney Afrika’nın İsrail’e açtığı davayı destekleyen Türkiye, Mahkemenin ihtiyati tedbir kararını memnunlukla karşıladı. Süreci yakından takip edecek.

Soruna iki devletli bir çözüm bulunmasını öteden beri savunan Türkiye, ateşkesin tesisi ve kalıcı barışa giden yolun temini adına tüm gücüyle çalışıyor. Filistinlilerin yanında yer almaya devam ediyor, bölgede çıkan insani sorunların çözümü ve sükûnetin sağlanması için yoğun çaba harcıyor. Gerilimin sona erdirilmesi amacıyla  her türlü desteği sağlamaya hazır. Çatışmanın bölgeye yayılma ihtimaline karşı teyakkuzda.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Yabancı dil konuşma korkusunu nasıl yeneriz?
Sonraki Makale Bir İstanbul beyefendisiydi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Süreç uzun ince bir yol

Gürsel Demirok
3 Temmuz 2025
ManşetSerbest Kürsü

Özgürlüğün pozitifi negatifi

Medya Günlüğü
3 Temmuz 2025
ManşetSerbest Kürsü

ABD’lilerin İran’dan kaçışı

Alper Eliçin
3 Temmuz 2025
EditörSerbest Kürsü

Gelişen ekonomilerin altın ilgisi

Metin Duyar
3 Temmuz 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?