Fuad Safarov, Moskova
Rus ekonomist Tatyana Kulikova, liranın son zamanlarda değer kaybetmesinden yola çıkarak Türk ve Rus ekonomilerini karşılaştırdı ve iki ülke arasında önemli farklar bulunduğu sonucuna vardı.
Rusya Komünist Partisinin yayın organı Pravda gazetesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son aylarda ekonomide attığı adımları değerlendiren Kulikova’ya göre Erdoğan yüksek faiz oranlarının üretim maliyetlerinin artırması nedeniyle enflasyonun hızlanmasına katkıda bulunacağına inanıyor. Kulikova, “Liranın zayıflaması Erdoğan’a göre olumlu çünkü böylece Türk malları dünya pazarında daha rekabetçi hale geliyor, bu da ülkenin ticaret dengesinin iyileşeceği anlamını taşıyor” dedi.
Genelde bu mantığın sağlam olduğuna işaret eden Rus uzman, “Yalnız bu uzun vadede işler. İç kredileri ve ihracatı artırarak ekonomiyi geliştirme fikrinin işe yaraması zaman alıyor. Türkiye ise bunlardan mahrum. Ülkenin finansal sistemi şimdiden çıldırmış durumda” yorumunda bulundu.
Erdoğan’ın belirli faktörleri hesaba katmadığını öne süren Rus uzman, “Birçok kritik malın ithalatına bağımlılığı, Türk banka ve işletmelerinin büyük miktarda döviz borcu ve düşük düzeyde altın ve döviz rezervleri gibi faktörler, Erdoğan’ın politikasının olumlu etkisinin kendini gösterebileceği ana kadar beklemeye izin vermeyecektir” dedi.
Türkiye’nin önemli bir dış ticaret açığı bulunduğunu ancak asıl meselenin, büyük ölçüde liranın değer kaybetmesinden kaynaklanan enflasyon olduğuna dikkat çeken Kulikova, “Artık Türkiye’de enflasyon, tüm ekonomik hayatın istikrarsızlaşmasına yol açacak bir düzeye ulaştı. Bu, tüm ekonomik varlıkların davranışının çarpıcı biçimde değiştiği niteliksel bir dönüm noktasıdır: öngörülemeyen gelecekteki yüksek enflasyonu planlarına dahil etmeye başlarlar… Böylece, Türkiye’deki kriz zaten finans alanından bir bütün olarak ekonomiye doğru ilerliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin durumunu Rusya ile de kıyaslayan Kulikova, Rusya Merkez Bankasının faiz oranındaki artışını destekleyerek, “Bu kilit faiz oranındaki agresif artış, reel ekonomi üzerindeki olumsuz sonuçlarına rağmen haklı ve hatta gereklidir” yorumunda bulundu.
Rus uzman iki ülke ekonomilerini şöyle karşılaştırdı:
“Rusya Türkiye değil; ülkemizin finansal sisteminin güvenlik marjı bir kat daha yüksek. Türkiye’den farklı olarak, Rusya büyük miktarda altın ve döviz rezervi biriktirdi. Ticaret dengesi sürekli fazla veriyor, büyük dış borç yok ve şirketlerin borcu nispeten düşük. Bütün bunlar, özellikle Merkez Bankamızın, istenirse ulusal paranın çok uzun süre değer kaybetmesini engelleyebileceği anlamına geliyor. Yani rubleye karşı spekülatif bir oyun, Türk lirasına karşı oynanan bir oyun kadar çekici ve güvenli değil. Türkiye örneğinde olduğu gibi spekülatörlerin bu tür ‘küstah’ saldırılarından korkmak için neden yok.”
Rusya Merkez Bankasının son açıkladığı rakama göre döviz rezervleri 630 milyar doların üzerine kadar çıkmış durumda. Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, faiz oranını arttırmamış olmaları durumunda enflasyonun şimdikinden en az 4 puan yukarıda, yüzde 12 civarında olacağını söyledi. Banka en son 17 Aralık tarihindeki toplantısında faiz oranını 100 baz puan daha arttırarak yüzde 8,5’e çıkarmıştı. Rosstat verilerine göre, Rusya’da 2021 sonu yıllık enflasyon yüzde 8,39 olarak hesaplanıyor.