İsmail Boy
Köylünün birinin üç erkek evladı varmış. Padişah bir gün komşu ülkelerden birine savaş açıp orduya asker toplamaya başlamış, bizim köylünün büyük oğlanı da askere alıp savaşa yollamışlar, çocuk şehit olmuş. Aradan bir zaman geçmiş padişah yine komşu ülkelerden birine savaş ilan etmiş, yine memleketteki genç erkekleri askere çağırmış, bizim köylünün ikinci çocuğunu da alıp savaşa yollamışlar ve ne yazık ki o genç adam da şehit olmuş. Bir süre sonra padişah başka bir ülkeye daha savaş ilan etmiş ve memleketteki erkekleri askerlik için toplamaya başlamış, görevli iki asker bizim köylünün kapısına gelip küçük oğlanı askere isteyince köylü artık dayanamamış.
-Gidin padişaha söyleyin, benim şeyime güvenip sağa sola savaş açmasın benim artık padişaha verecek başka evladım kalmadı!
Bu anekdotu anlatmamın nedeni ülkedeki döviz sıkıntısının çözümü için yetkililerin buldukları yeni yol.
İhracatçılara bu sene başında koyulan yurda getirdikleri ihracat bedeli dövizlerin %25’inin zorunlu olarak Merkez Bankasına devir kararının bu hafta başı önce %50 olarak söylentisi çıktı ama daha sonra %40 oranında revize edildi. Artık ihraç edilen malların bedeli yurda getirildiğinde ihracatçı zorunlu olarak parasının % 40’ını Merkez Bankasına satacak yani getirdiği paranın tamamı üzerinde tasarruf sahibi olamayacak.
Hükumet dövize ihtiyaç duyduğunda, padişahın köylüden erkek çocuğunu istemesi gibi, ihracatçıdan da dövizini Merkez Bankasına devretmesini istiyor. Dün %25’iydi, bugün % 40’ı, yarın belki %50’si, belki de % 80’i, Allah bilir…
Bu dövizler ülkenin kalkınması için yatırımlarda kullanılacaksa elbette feda olsun ama kullanılacağı yer o kadar bariz belli ki, hükümet kendi yarattığı Frankeştayn’ı besleyebilmek adına bu dövizleri ihracatçıdan alıp piyasaya sürecek.
Geçen yıl eylül ayında itibaren yükselen dövizin ateşini faizlere dokunmadan düşürmenin yolu olarak bulunan Kur Korumalı Mevduatların (KKM) vadeleri gelip geri dönüşünde döviz kuru ne kadar düşük olursa hazineye binecek yük de o oranda azalacaktır, döviz kurunu düşürmenin yolu da piyasaya döviz sürmek ile mümkün olacak.
Döviz kimlerde var?
Turizmden bu yıl ümit kesilmiş durumda, zaten sektörü son iki yıldır vuran pandemi yüzünden yeterince döviz sağlanamamıştı. Tam bu yıl turizmde dövizler toplanacak derken şimdi de sektörün en önemli iki müşterisi arasında savaş çıktı. Her yıl ziyaretimize gelen 2 milyon Ukraynalı ile 5 milyon Rus’tan bu yıl turist olarak yüzde kaçı ülkemize gelebilecek dersiniz?
Eskiden Libya, Irak, Suudi Arabistan, Rusya gibi ülkelerde müteahhitlerimiz çok güzel inşaatlar yapıyor ve döviz girdisi elde ediliyordu, o işler de bitti artık.
Geriye bir tek ihracatçı kaldı, o halde vurun abalıya!
İhracatçıların Merkez Bankasına mal bedelleri dövizlerini devretme zorunluluğu ile ilgili karar 1999’da yürürlükten kaldırılmıştı. 2001 yılındaki o ağır ekonomik krizde bile tekrar koyulmadı, insan ister istemez düşünmeden edemiyor, şimdi durum daha mı vahim acaba?
İhracatçılar adına çatı örgüt görevini yürüten Türkiye İhracatçıları Birliği bu konuda nasıl bir çalışma yapıyor henüz bilmiyoruz, umarız ki ihracatçılarımızı da memnun edecek bir uzlaşı sağlanır. Aksi halde ihracatçıların kendi mal bedellerini diledikleri gibi kullanabilme olanağı arayışlarına girmeleri hem ihracatı hem de ülkeye girecek döviz miktarını etkileyebilir.