Enka Şirketler Grubu Fahri Başkanı Şarık Tara’nın vefatının altıncı yıl dönümü nedeniyle, hayatını kaybetmesinin hemen ardından kaleme aldığım yazıyı yeniden yayınlıyorum.
***
ENKA’sız Rusya anlatılamaz. Enka’yı ve büyük sempati duyduğum Sayın Şarık Tara’yı yeterince objektif olamayacağımı düşündüğüm için ben anlatmayacağım. Size daha objektif bir gözlem sunmak istiyorum. İşte bu nedenle, Forbes dergisinden, Nilgün Balcı Çavdar ve Özer Turan’ın kalemlerine bırakıyorum. Sadece başlık bana ait.
“Japon İmparatoru’ndan aldığı nişan… Hemen altında Hırvatistan’dan verilen bir başkası, Abdi İpekçi Barış Ödülü… Oldukça geniş ama sade ofisinin duvarları devlet başkanları tarafından verilmiş nişanlar, üniversitelerin verdiği fahri doktoralarla kaplı. Hiçbiri olmasa da ofisinin penceresinden atacağı bir bakış, gurur hissini yaşaması için yeterli. Otomobiller, Boğaziçi Köprüsü’ne bağlanan Ortaköy Kavşağı’nın üzerinden durmaksızın akıp gidiyor. ENKA burayı inşa ederken sene 1973’tü. Kurduğu şirket bugün dünyanın her yerinde milyarlarca dolarlık projeler yürütüyor. Ama o sade biri. Sade ve babacan. Şarık Tara yaptığı işlere paralel olarak egosu da büyüyenlerden biri değil. ‘Benim yanımda rahat olun çocuklar. Benim yanımda herkes rahattır’ diyor. Karşısındakini kolayca etkileyen samimi biri. Ne yalan söyleyelim, üzmeyi istemeyeceğiniz türden… Ve hakkındaki bu izlenimleri paylaşacak çok kişi var.
‘Şarık ağabey öl dese, düşünmeden ölecek yüzlerce mühendis ve yönetici vardır.’ Bu sözlerin sahibi Rönesans İnşaat’ın patronu Erman Ilıcak, Şarık Tara’nın ‘Bizim şirkette çalıştı. İyi bir çocuk. Çok memnun oluyorum başarılarından’ dediği isim. Az buz bir başarı değil sözü edilen. ENKA Okulu’ndan yetişme Ilıcak bu yıl ‘Forbes’un En Zengin 100 Türk’ listesinin milyarderlerinden biri. Ama boynuzun kulağı geçmesine daha çok var.
Erman Ilıcak’ın ‘Hepimiz için ağabey gibidir’ dediği ve ENKA çalışanlarının da böyle çağırdığı Şarık Tara listenin tahtında oturan isimlerden.
ENKA’nın 15 milyar dolarlık piyasa değeri, onunla birlikte oğlu, ENKA Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Tara’nın da listenin zirvelerinde yer bulmasına rahat rahat yetiyor.
Performansları sadece Rusya’da etkileyici değil. Nepal, Mali, Sierra Leone, Kamerun ve Cezayir’de ortağı Amerikalı Cadell ile Amerikan büyükelçilikleri inşa etti. Bosna Hersek, Sarajevo’da bedeli 100 milyon dolar olan yeni bir elçilik binası işi daha alındı. Hırvatistan’da otoyolu projesi tamamlandı ama Romanya ve Arnavutluk’ta otoyol inşaatları devam ediyor. Bunlar dışında sekiz ülkede daha devam eden projeler var. Cezayir, Kazakistan, Libya, Romanya, Rusya, Tacikistan, Ukrayna, Umman… Şirket bugüne kadar dünyanın 30 ülkesinde 26 milyar dolarlık 384 proje yürüttü. Tara da soruyor haklı olarak, ‘Bir emsal daha gösterebilir misiniz ülkemizden?’
Örneğin, zamanın Rusya Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Oleg Davidov, Türkiye’ye müteahhit firmaları tanımak üzere geldiğinde Tara’nın ona ENKA’yı anlatmasına gerek kalmamış. ‘Ben kendimizi anlatmaya başladım. ENKA’yı biliyorum, dedi. Çok şaşırdım. Meğer daha önce Libya’da bulunmuş. Bizim şantiyenin yakınlarında arabası bozulunca mühendislerimiz ilgilenmiş, ikramda bulunmuş. Bir araba tahsis etmişler.’ Davidov’un Tara’nın sözünü ettiği ziyareti Rusya ile Türkiye arasındaki doğal gaz anlaşmasının ardından yapılmıştı. İki ülke arasında, 1987’de yürürlüğe girmek üzere 1984’te imzalanan anlaşmaya göre Türkiye 25 yıl boyunca Rusya’dan gaz satın alacak, buna karşılık verilen paranın yüzde 70’i Rusya tarafından Türk şirketlerinin mal ve hizmetlerine ödenecekti. ENKA, Türkiye ile Rusya arasındaki bu anlaşmadan en çok fayda sağlayan şirketlerden biri oldu.
Şirket, 1988 yılında adım attığı ülkede bugüne kadar yüzlerce projeyi tamamladı. Rusya’da halen inşası devam eden 27 projeleri daha bulunuyor. Sahalin Adası’nda petrokimya tesisi, Moskova ve St. Petersburg’da alışveriş merkezleri, oteller, fabrikalar, 364 milyon dolar değerindeki Şeremetyevo Havaalanı’nın üçüncü terminali…
Doğal olarak Şarık Tara Rusya’yı avucunun içi gibi biliyor. Bu ülkede sanatçısından işadamına tanımadığı kimse de, açamayacağı kapı da pek yok.
Yolda trafik polisinin çevirdiği mühendislerinin bile ENKA ismini vermeleri sadece bir uyarıyla yollarına devam etmelerini sağlıyor. Bu ülkede başka kimsenin kolay kolay elde edemeyeceği bir itibarı var Tara ve ENKA’nın. Rusya’daki dostlarını saymakla bitmez ama içlerinde en ünlüsü ve bilineni Moskova Belediye Başkanı Yuriy Lujkov. Lujkov, tam 15 yıldır görevini sürdürüyor ancak Tara’yla dostluğunun temelleri bundan da öncesine dayanıyor.
ENKA’nın Rusya’da yaptığı ilk proje Kızıl Meydan’ın tam karşısındaki tarihi Petrovskiy Pasajı’nın ve bin yataklı İkinci Dünya Savaşı Muharipleri Hastanesi’nin restorasyonu işiydi. ENKA’nın Rusya serüvenindeki en kritik dönemeç de bu proje oldu. Bu soğuk coğrafyada yapılacak daha çok iş olduğuna inanan Tara ilk işinde kendini göstermesi gerektiğini biliyordu.
Projeyi zamanında teslim etmekle yetinmedi, daha iyisini yapmak, işi daha önce bitirmek istedi. Bu amaçla inşaat için gerekli malzemeleri sağlayan Moskova Belediyesi’nin kapısını çaldı. Çimento ve demir gibi malzemelerin belirlenen takvimden önce verilmesini talep etti. Dönemin Belediye Başkanı Valeriy Saykin’den aldığı ilk yanıt ‘Hayır’ oldu.
Şansını denemiş ancak hedefine ulaşmamıştı. Tam kapıdan çıkmak üzereyken o zaman belediye başkan yardımcısı olan Yuriy Lujkov’un ‘Emin misiniz 23 ayda bitirebileceğinize?’ sorusunu duydu. ‘Emin olmasam böyle bir teklifte bulunmazdım’ dediği anı anlatırken gözleri parlıyor. Sonrası ise ENKA için şaşırtıcı olmayan bir öykü. Proje 30 aylık sözleşme süresinden tam yedi ay önce bitirildi.
İnşaatın hızı ve kalitesi televizyon ve basında geniş yer buldu ve şöhret Rusya’daki işlerin gerisini de getirdi. Bugün Rusya Federasyonu’nun yönetildiği binalarda ENKA’nın imzası var. Rus Parlamentosu Duma ve Beyaz Saray’ın yenilenmesi projelerini de ENKA gerçekleştirdi. Rusya’nın kalbinden, Kızıl Meydan’dan başlayan yolculuk bugün dünyanın en ücra yerlerinden birine Kamçatka ile Japonya arasında yer alan Sahalin’e kadar uzanıyor.
Tüm bunları bilenler ENKA’nın Rusya’da ihaleye girmeden iş almasına şaşırmaz belki. Rusya’da işler ENKA’ya teklif ediliyor. Ya da talip olduğu işi almakta zorlanmıyor. ‘Türkiye’de böyle bir şey olsa başımız ağrır’ diyor Şarık Tara. Kendi ülkesinde ihalesiz iş teklif edilse ‘Kopartılacak yaygaraya değer mi?’ diye düşünecek gibi konuşuyor.
ENKA’nın gelirlerinin önemli bir bölümünü gayrimenkul yatırımlarından elde etmesine rağmen Şarık Tara Türkiye’de gayrimenkul yatırımlarına da pek sıcak bakmadı bugüne kadar. Yaptıkları göz kamaştırıcı binaları masasındaki kalın mavi ciltli ENKA’nın 50 Yılı isimli kitaptan bulup gösteriyor.
‘Bu Moskova’da yaptığımız Swissotel. Şehrin en yüksek binalarından biri. Yüzde 56’sı bize ait. Bakın Moskova Uluslararası Müzikevi. İçinde biri 1 800 kişilik üç büyük salon var.’ Hepsi gerçekten heybetli ve göz kamaştırıcı yapılar. Sayıları da çok fazla. ENKA, restore ettiği yapılar ve üstlendiği projeler bir yana, Rusya’da emlak milyarderi. Moskova’da ENKA’ya ait 320.000 metrekare kiralanabilir ofis alanı var. Buna ek olarak da kiralanabilir net alanı 220.000 metrekare olan, 460.000 metrekare brüt alana sahip alışveriş merkezleri…”
* “Büyük Ruh Şarık Tara”, Türkiye Forbes, Şubat 2008. Dergide yer alan söyleşinin özetidir. Bu yazıyı özetleyerek kullanmama izin verdikleri için Forbes dergisine teşekkür ederim.
İlgili yazı:
https://medyagunlugu.com/sarik-tara-ve-petrovskiy-pasaj/