“Rahip Salles bu akşam bana uğradı ve birlikte onu ziyaret ettik. Sakin görünüyordu. Her şey yolunda gibiydi. Odaya girdiğimi gördüğünde bana benimle mümkün olduğu kadar az iletişim kurmak istediğini söyledi. Şüphesiz onu o odaya benim kilitlediğimi düşünüyor. Onun dostu olduğumdan emin olması gerektiğini, en kısa zamanda onu iyi görmek istediğimi söyledim. Durumu ondan hiç gizlemedim; neden bir odada tecrit edildiğini açıkladım ona. Atakları nedeniyle diğer hastaların bulunduğu yerlere çıkaramadığımızı söyledim. Bir süre güzelce sohbet ettik ve arkadaş olduk. Benden size yazmamı ve her şeyden sizi haberdar etmemi ısrarla istedi ki konuşmamızın başında bunu pek yapabilecek durumda değildi. Kulağını kesmesine neyin neden olduğunu bahsini açmak istedim; bunun kişisel bir durum olduğunu söyledi.”
Dr. Felix Rey’in kardeşinin durumunu soran Theo van Gogh’a 29 Aralık 1888’de gönderdiği, içinde yukarıdaki satırların geçtiği cevap mektubu beş gün önce polislerin başı kanlar içerisinde Fransa’nın Arles kentindeki Hôtel-Dieu hastanesine getirdiği 35 yaşındaki Vincent Willem van Gogh’un hayati tehlikesi bulunmadığını, ataklarını atlatacak güçte olduğunu, güzel yemek yediğini ve doktorunu benimsemeye başladığını müjdeliyordu. Vincent bir ihbar üzerine 24 Aralık 1888 günü sabahın erken saatlerinde evinde şuurunu kaybetmiş halde bulunmuş ve apar topar hastaneye getirilmişti. Bir akşam önce, son haftalarını birlikte resim yaparak geçirdikleri, kendisi gibi bir post-empresyonist ressam olan Paul Gauguin ile yaşadıkları esrarengiz bir tartışmanın sonunda sol kulağını ustura ile kesmiş, daha sonra buluştuğu hayat kadınının eline vermişti. Hastaneye getirildiğinde kötü durumdaydı; başının sol yanı kanlıydı, halüsinasyonlar görüyordu. Tıp öğrenimini Montpellier’de, stajını Avignon’da henüz tamamlamış 21 yaşında bir hekim olan Dr. Felix Rey o gün hastanede nöbetçiydi. Yarayı temizledi, pansuman yaptı. Polisin teslim ettiği kulak parçasını bir alkol kavanozuna koydu. Hastayı tek başına müşahede altında tutulacağı bir odaya aldı.
Vincent Willem van Gogh vaiz bir babanın oğlu olarak 30 Mart 1853’te Hollanda’nın çocukluğunun geçtiği Zundert kentinde küçük bir evde dünyaya geldi. Babası o kentin kilisesinde vaizdi. Bir yıl önce doğumundan hemen sonra kaybedilen ağabeyinin adını almıştı. 12 yaşında dört yıllığına yatılı okula gönderildi. Bir sanat simsarının yanında çırak olarak işe başladığında 16 yaşındaydı. Dört yıl sonra ailesinin yanından ayrılarak Londra’ya taşındı ve burada iki yıl kaldı. Bu süre içerisinde ilk tutkulu aşkını ve büyük hayal kırıklığını yaşadı. Ağır bir depresyona girdi; sosyal yaşama sırtını döndü ve ailesiyle dahi seyrek görüşür oldu. Kasvetli ruh haliyle sanata dahi ilgisi azalırken giderek daha yoğun biçimde dini düşüncelere daldı. Rahip olabilmek için varını yoğunu harcadığı dört yılın sonunda kilise tarafından buna uygun bulunmadığı kendisine bildirildiğinde ikinci büyük hayal kırıklığını yaşadı ve tekrar depresyona girdi. Sosyalist ideallere ve agnostik görüşlere merak salmaya başladı. Bir kez daha, bu kez var gücüyle sanata sarıldığında 27 yaşındaydı.
1888 yılında Arles’e geldiğinde artık usta bir sanatçıydı; ancak tanınmıyordu ve dehasına her zaman inanan kardeşi Theo’ya parasal açıdan bağımlıydı. Alkol alışkanlığı nüksetmişti. Aşırı kasvetli ve aşırı neşeli dönemler arasında gidip geliyor, kontrol edemediği sebepsiz korkular, boşluk hisleri, melankoliler arasında debeleniyordu. Uykusuzluk çekiyordu; sebebi ortaya konamayan karın ağrıları vardı. Arles’te kendisini yalnız hissediyordu. Sonbahar geldiğinde bir sanat simsarı olan Theo, Paul Goughin ile temas kurmasını sağladı. Vincent ve Paul’ün birlikte bir nevi stüdyo ortamı yaratarak sürdürdükleri yüksek gerilimli ilişki iki ay sürdü ve sonunda büyük kavga patlak verdi.
Dr. Felix Rey, gizli epilepsi hastaları üzerine bir tez yapmış olan Dr. Aussoleil’in fakültede oda arkadaşıydı ve onunla halen temas halindeydi. Bu hastalarda rastlanan psikiyatrik sorunlara bir miktar aşinaydı. XIX. yüzyılın sonlarında bu konu Fransız hekimler arasında konuşuluyordu; 1860’ta yayınlanan bir makalede van Gogh’un durumuyla uyumlu bir biçimde bu hastaların klinik özellikleri sıralanmıştı. Bununla kalmayarak Dr. Rey daha önce kulağını yaralayan bir epilepsi vakası gördüğünü hatırlıyordu. Vincent van Gogh’a koyduğu teşhis epilepsiydi. Potasyum bromid tedavisine başladı.
Felix Rey’in teşhisi ve tedavisi yerindeydi. Birkaç gün içerisinde van Gogh’un psikotik atakları geriledi. Kardeşine yazdığı mektupta potasyum bromid sayesinde halüsinasyonlarının ve kabuslarının belirgin biçimde azaldığını müjdeliyordu. Dr.Rey’in kişiliği ve kendisine gösterdiği ilgiden övgüyle bahsediyordu. Kardeşinden Rembrandt’ın 1632’de yapılmış gerçek bir anatomi çalışmasını yansıttığı “Dr. Tulp’un Anatomi Dersi” adlı tablosunun bir kopyasını Dr. Rey’e hediye olarak göndermesini istedi. Üç hafta sonra ise kulağında bandajı, sakin yüz ifadesiyle kendi portresini yapabilecek ölçüde iyileşmiş görünüyordu.
Hastaneden evine döndükten sonraki ilk ay yoğun bir biçimde çalışmalarını sürdürmesine, hatta doktorunun zihnine yerleşmiş sempatik, kentsoylu, şık giyinen, biçimli sakallı görünümüyle bir portresini yapmasına karşın alkol bağımlılığını yenemiyor, özellikle alkol aldığında ve potasyum bromid tedavisi kesildiğinde hezeyanları, halüsinasyonları tekrarlıyor, sık sık hastaneye gitmek durumunda kalıyordu. Dr. Felix Rey onunla yakından ilgileniyor, hasta-doktor ilişkileri yakın bir dostluğa dönüşüyordu. Şubat ayında ikinci kez kısa bir süre için hastaneye yatırılan van Gogh’un başı otuz vatandaşın imzaladığı bir şikayet dilekçesi nedeniyle derde girdi. “Sarı Ev” adlı tablosunda resmetmiş olduğu evinin kapısına polis kilit vurdu. Mahalle halkı krizleri esnasındaki davranışlarından korkuyorlardı; van Gogh “kaçık kızıl” olarak anılır olmuştu.
Martın ilk günlerinde Dr. Rey ona kendisine ait iki odalı apartman dairesinde bir oda tahsis etti ve mayıs ayının başına dek onu gözetimi altında tuttu. Zihinsel hastalıklarla ilgili uzmanlığı olmamasına rağmen Dr. Rey van Gogh’a karşı çok anlayışlı, açık görüşlüydü ve zorla tecrit edilmesi fikrine ısrarla karşı çıkmaktaydı. Arles’te tedavisinin yetersiz kaldığı anlaşılınca hem kendi isteği hem de kentin rahibinin önerisiyle 20 km uzakta, Saint-Rmy bölgesindeki akıl hastanesine nakledildi. Kentte Protestan rahip Frdric Salles, postacı Joseph Roulin gibi sayıları çok azalmış dostlarından biri olan Dr. Felix Rey van Gogh’a seyahatinde de yardımcı olmayı ihmal etmedi.
Felix ve Vincent bir daha hiç karşılaşmadılar. Epilepsi teşhisi daha sonraki hekimler tarafından Saint-Rmy’de bir yıl süren müşahedede de onaylandı. Van Gogh bu dönemde ve hayatının son aylarını geçirdiği Paris’in kuzeyindeki Auvers-sur-Oise’de yüzlerce eserini ve trajik hayatı boyunca görmediği şöhreti ona ölümünden sonra kazandıran başyapıtlarını meydana getirdi. Ne var ki gerek yenemediği alkol ve madde bağımlılığı gerekse hayatta tek tutunduğu dal olan kardeşi Theo’nun evlenip baba olmasının onu olumsuz etkilemesi hastalığını giderek ağırlaştırdı. 29 Temmuz 1890’da, tabancayla kendini vurduktan iki gün sonra hayata gözlerini yumduğunda 37 yaşındaydı.
Dr. Felix Rey meslek hayatını enfeksiyon hastalıkları üzerinde çalışarak sürdürdü. Bir kolera salgınında yaptığı yararlı çalışmayla ödül kazandı. Van Gogh’un kişilik sorunu ve psikiyatrik bulgularına epilepsinin neden olduğunu teşhis eden hekim olarak ismi hep ünlü sanatçıyla anıldı. Arles’te geçirdiği, yüzlerce tablo ve çizim yaptığı 15 ay içerisinde onun hep yanındaydı. Sanatına hayranlık duymasına karşın kendisini resmettiği tabloyu pek sevmedi ve annesine verdi. Annesi tabloyu görünce “berbat bir şey bu..!” diyerek tepki verdi ve onu tavuk kümesindeki bir deliğin üzerini kapatmak için örtü olarak kullandı. Portre 1901 yılında bir sanat simsarı tarafından keşfedildi ve doktordan satın alındı. Elden ele dolaştıktan sonra halen sergilendiği Moskova’daki Puşkin müzesine ulaştı.
Felix Rey 1932’de, 65 yaşında hayata gözlerini yumdu.
KAYNAKLAR
· Blumer D. The illness of Vincent van Gogh. Am J Psychiatry 2002; 159(4):519-26
· Khoshbin S, Katz JT. Van Gogh’s Physician. Open Forum Infect Dis. 2015 Jun 15;2(3)
· http://www.webexhibits.org/vangogh/letter/18/etc-Rey-2-Theo.htm