Home Günlük Hepsi gitti o kaldı

Hepsi gitti o kaldı

0

Geçen hafta yaşanan ilginç gelişmelerden biri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15’e yakın başdanışmanın istifa etmesiydi.

Gerçi, Hürriyet yazarı Hande Fırat söz konusu kişilerin istifa etmediğini, Saray’dan yapılan “telkinler” doğrultusunda istifa etmelerinin sağlandığını bildirdi ve “Görevleri sona eren isimlerin çoğu 65 yaş ve üstündekiler” diye ekledi.

Odatv’ye göre, istifa ettirilen başdanışmanları isimleri şöyleydi:

Ayşenur Bahçekapılı

Esengül Civelik

Sefer Turan

İbrahim Çelik

Hakkı İlnur Çevik

Fahri Kasırga

İsrafil Kışla

İhsan Şener

Yalçın Topçu

İbrahim Saraçoğlu

Ayşe Türkmenoğlu

Ahmet Karayiğit

Mehmet Akarca

Şükrü Karatepe

Gazeteci Varol Ersoy ise, kaleme aldığı ilginç yazıda istifası istenenlerin yanı sıra görevini sürdüren bir isim üzerinde durdu.

Ersoy’un Medyaradar sitesinde “Başdanışmanların çoğu gitti, bir tek o kaldı… Herkesten vazgeçti, Jöleli Yiğit’ten asla!” başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:

“… Aralarında kimler yok kimler?

Bütün eski gözdeler!

Örneğin Ayşenur Bahçekapılı… Bir zamanların sıkı solcusu… Hem de ne solcu… Mesleği avukatlık… AKP iktidar olunca hidayete erip önce Erdoğan’ın resmi ve gayrıresmi avukatlığını üstlendi, sonra Allah “Yürü ya kulum” dedi…

İki dönemli vekillik hayatından geriye ne kaldı derseniz… Bir tek “Anayasa’dan Türklüğü kaldıracağız” diye yaptığı açıklama…

Başdanışmanlığında ise bunu bile yapmamış olacak ki, Reis’in “tarihe gömdüğü” isimler arasında yer aldı.

***

Bunlardan bir diğeri ihaleci İlnur Çevik… Kendisi İngilizce yayın yapan ve bin tane bile satmayan Turkish Daily News’in sahibi olarak ünlendi.

Önce Özal’ın sonra Demirel’in yakın çevresinde yer aldı.

En az Mehmet Barlas kadar yalakalığıyla ve liboşluğuyla tanındı.

Açılım sürecine büyük destek verince Erdoğan’ın da gözüne girdi. Kuzey Irak’ta büyük inşaat ihaleleri kazandı; tabii “adamı” olduğu Barzani’nin sayesinde… Artık ona da ihtiyaç kalmadı; hem yaşlandı, hem savunduğu politikalar eskidi.

***

Şifacı İbrahim Saraçoğlu uzun yıllar boyunca Erdoğan ailesinin “çeşnicibaşıcı”lığını yaptı…

Ne yemeleri, ne yememeleri gerektiğine karar verdi.

İsminin başında her ne kadar Prof. unvanı olsa da tıpta kayda değer bir başarı gösteremedi, beslenme uzmanı olarak kaldı.

Önerdiği yemekler artık eski tadı vermemeye başlamış olacak ki gözden düştü.

***

Üzerinde durmak istediğim son azledilen isim, yandaş gazeteci Mehmet Akarca… TRT kökenli… Siyaset muhabiriyken siyasete özendi. Tıpkı polis muhabiriyken polisliğe özenenler gibi…

Gözü hep siyasette oldu. Hatta bir dönem ANAP’tan milletvekili bile seçildi. Mesleğe döndükten sonra atv’nin Ankara Temsilciliği’ni yaptı. Recep Tayyip Erdoğan’ı yere göğe sığdıramayan yorumları sayesinde göze girdi ve başdanışman olarak Saray’da görevlendirdi.
Sessiz sedasız, başına iş açmayan, silik kişiliğiyle yıllarca çalışma olanağı buldu.

Bir tane bile gazetecilik başarısı olmadığı gibi danışmanlıkta da unutulup gitti.

Ve son kararnameyle “devrini tamamlayanlar” arasına katıldı.

***

Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmem? Bu listede , 2014’ten bu yana ekonomik politikalar konularında başdanışmanlık yapan Yiğit Bulut yok!

Bir zamanlar “ulusalcı” kimliğiyle Erdoğan’a en sert eleştiriler yönelten bu isim, Ergenekon tutuklamaları başlayınca paniğe kapıldı ve ortadan kayboldu.

Tutuklanmak korkusuyla aylarca teknede yaşadı.

Bu arada Başbakan’ı aslında ne kadar sevdiğini ve saydığını söyleye söyleye sesini Erdoğan’a duyurdu ve sahiplenilmeyi başardı. En bilinen demeci dolar dört lirayken söylediği, “Sakın döviz almayın. Göreceksiniz TL ile dolar eşitlenecek ve bugün döviz alanlar yanacak” sözleri oldu.

Kendisi bile söylediği bu sözleri unuttu gitti ama dolar 30 liraya dayandı.

Verdiği her demeçten sonra ne hikmetse dediklerinin tam tersi oldu.

Peki; herkesten vazgeçen Erdoğan, bu jöleli arkadaştan neden vazgeçmiyor?

Vazgeçmek bir yana, kendisini geçen yıl Türk Telekom’a Yönetim Kurulu Üyesi bile yaptı…

Yani koltuğundaki karpuzlara, çok daha büyük bir yenisini ekledi!

Bu sorunun yanıtı acaba “tamamen duygusal” olabilir mi?

Yazının tamamını okumak için tıklayın

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Exit mobile version