Home Köşe Yazıları Galatasaray gaza bastı

Galatasaray gaza bastı

0

Galatasaray ligde kazandığı Trabzonspor müsabakasından sonra sezon başından itibaren rotasını çevirdiği Avrupa arenasında çok önemli bir maça çıkacaktı. Takımın bu maçtan alacağı galibiyet hem Şampiyonlar Ligi grupları için hem de ülkemiz için çok önemliydi. Her iki takımı ölçtüğümde maçın zor geçeceğini tahmin etsem de, Galatasaray’ın kazanacağından emindim. Molde, Galatasaray’a göre daha hazır ve diri bir takım. Kaliteli ayakları olmasa bile, takım oyunu ile geçişi çok iyi oynuyorlar.

Maçın ilk çeyreğinde ise analizlerimin hemen hemen hepsi tuttu diyebilirim. Okan Hoca, takımı alışılagelmiş kurgudan çekerek geride bekletti ve Molde’ye alan açtı. Aradaki bağlantı olmadan direkt toplarla hücuma giden Molde takımı ise Galatasaray’ın üstüne geldi. Özetle Galatasaray, adeta boks ringine çıkan bir boksör gibi, önce rakip analizini sahada yaptı ve oyun şablonunu oturttu. Yenilen golden sonra inanın hiç tedirgin olmadım. Takım ne yapması gerektiğinin farkındaydı. Molde takımı kompakt ve fizik yönünden güçlü bir takım.

İlk yarının 30 dakikasında Galatasaray’a göz açtırmadılar. Yardımlaşmaları o kadar üst seviyedeydi ki Boey’in ilk kez abandone olduğunu gördüm. Boey’in karşısına genelde birebirde etkili oyuncular geliyor ve onları harcıyordu. Ancak hızlı paslaşan ve yardımlaşan Molde oyuncuları onu çok zorladılar. Golden sonra sarı-kırmızılılar merkezi boş bırakarak direkt paslarla, rakibin sol tarafına gittikçe gitti. Uzun toplarla etkili olmaya çalışan Cimbom, vitesi istediği zaman attırmaya ve oyunu kontrol etmeye başladığı dakikalarda pozisyonları da art arda buldu.

Kanatlardan merkeze inerek direkt olarak İcardi’ye servis yapmak ise ilk plandı. İlk yarının zor zamanlarında Yunus’un takımı hareketlendirmesi, kazandırdığı frikiği ve yaptığı asisti es geçmemek gerek. Kusursuz oynadı. Kurulan baskıdan sonra hızlıca öne geçen Galatasaray, biraz şanslı olsa ilk yarı çok daha farklı bir skor görebilirdik. İkinci yarı adına beklediğim ilk hamle ise Berkan-Kerem Demirbay değişikliğiydi. Sergio, ilk yarıda orta sahada neredeyse tek başına oynadı. Avrupa arenası için Galatasaray’ın çok net bir 8 numaraya ihtiyacı var.

İskelet kadrodan, Torreira’yı zaruri olarak aldığınızda, takım çizgisi de kayıyor. Rakip rahatça sizin üstünüze geliyor. Dürüst olmak gerekirse, takımın hızlıca bir gol bulacağını düşünüyordum. Yarının başında verilmeyen çok net bir penaltı pozisyonu var. Bu seviyede bu karar nasıl çıkıyor anlamış değilim. Maç 52’de 3-1 olsa bambaşka bir senaryo yazıp, Galatasaray’ın rakiplerini değerlendiriyor olurduk.

Okan Buruk, ikinci yarıya da aynı kurgu ile başladı ve rakibi üstüne çekerek kalesinde golü gördü. Endüstriyel futbolda 45 dakika savunma yapamazsınız. Nitekim, Molde’nin bitirici ayakları olsa ikinci maç başka yerlere gidebilirdi. Okan Hoca’nın ilk çözümü Mertens yerine Kerem Demirbay’dı. Bu değişikliği hatalı buldum.

Dries, sarı-kırmızılıların ön alan baskısının bir numaralı oyuncusu. Öyle ki, oyundan alındıktan sonra İcardi yaptığı asiste kadar topla buluşamadı. Kısacası, bu çözüm tutmadı. Sonrasında Kerem Aktürkoğlu yerine Barış Alper ve Oliveria yerine Kaan Ayhan’ı alarak Barış Alper’in dinamizmi ve gücüne, Kaan’ın da defansif aksiyonlarına güvendi.

Oyunun bu noktasında, savunmayı üçleyen, Kaan’ı ikinci bölgeye daha yakın oynatan Buruk’un ikinci çözümü de üçüncü bölge aksiyonları için tutmadı. Beraberliğin avantaj sayılabileceği bir yorumla son olarak Midtsjö-Berkan ve yorulan Yunus’un yerine yeni transfer Tete’yi oyuna aldı ve geçiş oyununu daha net oynayabildi.

Golün atağını başlatan Brezilyalı yıldız, bambaşka bir seviyede. Takıma alıştıkça ne söylemek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Bununla birlikte, İcardi’nin son pozisyondaki oyun görüşünü es geçmek istemiyorum. 10 forvetten 9’u o topta kaleyi tercih eder. Mauro, ne kadar önemli bir “takım” oyuncusu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Torreira’nın dönüşü ve seyirci desteğiyle, Galatasaray’ın salı günü gruplara kalacağını düşünüyorum. Avrupa’da mücadele eden Fenerbahçe, Beşiktaş ve Adana Demirspor’a başarılar diliyorum. Bu sene bizim yılımız olsun. Peki sizce, takımlarımızın Avrupa macerası nasıl sonuçlanacak?..

Bülent Kaan Köse

1997 Malatya doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Malatya Ted Koleji'nde, Liseyi Trabzon'da bitirdi. Lise yıllarında yerel gazetelerde spor yazıları yazmaya başladı. Gelişim Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümü mezunu. Kadir Has Üniversitesi Spor ve Sağlık Psikolojisi alanında master eğitimini tamamladı. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Medya ve iletişim bölümü son sınıf öğrencisi. Medyascope TV, GS TV, HALK TV ve KRT TV'de spor yorumculuğu yapıyor,, bazı yerel medya sitelerinde spor yazıları yazıyor. Galatasaray SK'de bir dönem spor psikoloğu olarak görev aldı. Halen kendi özel kliniğinde danışanlarına destek veriyor....

Previous articleSavaşı bitirme formülü
Next articleA. Sezer’le sansürsüz gündem
1997 Malatya doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Malatya Ted Koleji'nde, Liseyi Trabzon'da bitirdi. Lise yıllarında yerel gazetelerde spor yazıları yazmaya başladı. Gelişim Üniversitesi İngilizce Psikoloji bölümü mezunu. Kadir Has Üniversitesi Spor ve Sağlık Psikolojisi alanında master eğitimini tamamladı. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Medya ve iletişim bölümü son sınıf öğrencisi. Medyascope TV, GS TV, HALK TV ve KRT TV'de spor yorumculuğu yapıyor,, bazı yerel medya sitelerinde spor yazıları yazıyor. Galatasaray SK'de bir dönem spor psikoloğu olarak görev aldı. Halen kendi özel kliniğinde danışanlarına destek veriyor....

Exit mobile version