Home Günlük Aziz Nesin: Bir ‘toplum fotoğrafçısı’

Aziz Nesin: Bir ‘toplum fotoğrafçısı’

0

Eserleri yabancı dillere en çok çevrilen Türk yazarları arasında yer alan, kıvrak kalemiyle geniş bir okur kitlesi edinen mizah ustası Aziz Nesin’i ölümünün 29. yılında saygıyla anıyoruz.

Kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında da eserler veren Nesin 6 Temmuz 1995 tarihinde Alaçatı’da geçirdiği kalp krizi sonucu 79 yaşında hayata veda etmişti.

Ünlü sözleri

Aziz Nesin’in sözleri denilince hemen hemen herkesin aklına ilk gelen, söylendiği anda tarihe geçen “Türk halkının yüzde 60’ı aptaldır” sözüdür.

Aslında, 1982 yılında yapılan Anayasa Referandumu’na kadar giden sözün öyküsünü sanatçı Müjdat Gezen şöyle anlatmıştı:

“İzmir Torba’da şenlik vardı, İlhan Selçuk ve Aziz Nesin’le birlikte bir panele katılmıştık. Panelin konusu mizahtı. Birisi kalktı ‘Nasrettin Hoca’nın torunları olarak zeki insanlarız değil mi?” diye sordu Aziz Nesin’e. O da ‘Yüzde 60’ı aptaldır’ dedi. Herkes alkışladı. Sonra kuliste kendisine sordum neden böyle bir şey söylediğini. O da ‘Evladım, yüzde 92 diyecektim dilim varmadı’ dedi. O zaman referandum yapılmıştı ve oy verenlerin yüzde 92’si Kenan Evren’e oy vermişti. Bu söz oradan kaldı.”

Nesin’in bazı diğer ünlü sözleri de şöyle:

-Hayalim; küçük bir çocuğa ‘ne kadar seviyorsun’ dediğinde, açıp elini iki yana ‘İşte bu kadar’ derken ki o masum sevgiyi bulmaktı.

-Aynı kağıdın arka ve on yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen.

-Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, diyerek yaşattığınız yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz.

-Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız. Ve ne kadar gitmek zorunda olsak da kalmaktan yanadır sol yanımız.

-Türk erkeğinin dünyanın en kıskanç erkeklerinden biri olmasının sebebi; sevgililerine değil, kendilerine güvenmediklerindendir.

-Korkmuyorum diyenler ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar.

-Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, “Zamanında ona güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum” diye bir şey vardır.

-İçimde bir merak öyle bir merak ki ölümümden bir ay sonra bir güncük yaşamak ve dostu düşmanı suç üstü yakalamak.

-Aşığım sana cümlesinin sonundaki a harfi terk etti seni. O da üzülmüyor gittiğine, sen hâlâ aşığım san beni.

-Bir gün bu ülkenin başucuna bir not yanağına da bir öpücük kondurup gideceğim. Çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim.

-Belki sıkıca sarılabileceğimiz bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız. Ama bilinsin ki, adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız.

-Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter. Bite bite sonunda ben de biterim. Olur biter.

-En güzel şiir matematiktir. Yeryüzünde şimdiye kadar “İki kere iki dört eder”den daha güzel bir dize yazılmamıştır sanırım.

-İşin zoruna gideceksin. Her zaman zoru dene. Zoru yapamasan bile, zoru yapmaya çalışarak hiç olmazsa kolayını yaparsın.

-Ne ölünün arkasından konuşulur, ne de gidenin. Çünkü ha ölmüştür, ha gitmiştir kalan için.

-Hayatım süresince boyum kadar kitap yazdım ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup ‘onun zaten boyu kısaydı’ diyebilirler.

Kimdir? 

1915 yılında Heybeliada’da doğdu. Asıl adı Mehmet Nusret yerine yazılarında kullandığı isim ile ünlendi. Kuleli Lisesi’nde, Kara Harp Okulunda ve Askeri Fen Okulunda eğitim yaptı. Üsteğmen rütbesindeyken askeriyeden ayrıldı ve gazeteciliği meslek olarak seçti. Yedi Gün ile Karagöz dergilerinde, Tan gazetesinde çalıştı. Cumartesi dergisini yayınladı. 1946 yılında Sabahattin Ali ile birlikte Markopaşa haftalık mizah dergisinin yayım hayatını başlattı.

1956 yılında Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi’ni kurdu. 1972 yılında okumaya gönül veren kimsesiz çocuklar için Çatalca Nesin Vakfı’nı kurdu. Yayımladığı 110 kadar kitabın gelirini kurduğu vakfa bağladı. Altın Kirpi, Altın Palmiye, Lotus Edebiyat Ödülleri ile Asya Afrika Yazarlar Birliği Ödülünü aldı. 2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak üzere Sivas’a gitti. 33 kişinin yaşamını yitirdiği Madımak Oteli katliamından yaralı olarak kurtuldu. Söyleşi ve imza günü için gittiği Alaçatı’da 6 Temmuz 1995’de geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.

İlgili yazı:

Aziz Nesin Darüşşafaka’dan neden kaçtı…

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Exit mobile version