Bir süre önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in KGB’deki geçmişiyle ilgili bir haber yayınlandı ve Türk medyasında da yer aldı.
Buna göre, St. Petersburg kentindeki Devlet Merkezi Tarihi ve Siyasi Belgeler Arşivleri, aralarında Putin’in de yer aldığı KGB adına çalışmış bazı isimlerin öz geçmişini ilk kez yayımladı.
Aslında buna “bilgi kırıntısı” demek daha doğru çünkü açıklamada Putin’le ilgili olarak sadece, “çalışkan, disiplinli, dürüst, stresle baş edebilen ve iş arkadaşları tarafından saygı gören bir çalışan” olarak söz ediliyor ve spordaki başarılarına değiniliyor.
Her şeye rağmen bu bilgi önemli çünkü Putin’in, dönemin lideri Boris Yeltsin’in 31 Aralık 1999 tarihinden istifa etmesi üzerine devlet başkanlığını vekaleten üstlenmesinden sonra geçmişiyle ilgili bilgiler resmen “buhar” olmuştu.
Yine de, gazeteci Cenk Başlamış’la Okay Deprem’in geçen yıl çıkan “Vladimir Vladimiroviç Putin: Rusya’yı Ayağa Kaldıran Lider” (*) kitabında onunla ilgili bazı bilgiler yer alıyor.
Kitaba göre, 1975 yılının yaz aylarında Sovyet gizli servisine 23 yaşında adım atan Putin’n ilk görevi örgütün Leningrad (şimdiki St. Petersburg) bölümündeki personel dairesiydi. Burada birkaç ay evrak işiyle uğraştıktan sonra KGB’nin eğitim akademilerinden birine gitti ve haber toplama ve sorguya çekme teknikleri eğitimi aldı. 1976 yazında burayı bitirdiğinde rütbesi artık teğmendi.
Bir sonraki görevi örgütün ülke içi karşı casuslukla uğraşan bölümüydü, altı ay sonra ise KGB’nin yurt dışı operasyonlarından sorumlu 1. Ana Dairesi’ne transfer oldu.
1979 yılında yüzbaşılığa yükseldi ve KGB’nin kurucusu Feliks Derjinski’nin adını taşıyan yüksek okulda kursa gitti.
KGB’ye girişinin dokuzuncu yılında binbaşılığa yükseldi ve bu kez Moskova’daki Kızıl Sancak Enstitüsü’ne gitmesine karar verildi.
Sahada nasıl ajanlık yapılacağının asıl bilgilerini burada alan Putin’e diğer tüm öğrenciler gibi bir takma ad verildi, onunki “Yoldaş Platov”du.
Enstitüdeki hocalarından Albay Mihail Frolov’un onun hakkındaki değerlendirmesinde olumlu ve olumsuz yönler vardı. Putin bir yandan keskin bir zekaya sahipti ama diğer yandan bilgiçlik taslama, içine kapanık olma, çevresiyle iletişim kurmaktan kaçınma ve tehlike algısının düşük olması gibi eksileri de vardı.
Başarılı öğrencilere Kızıl Sancak’ta iki yıl süreyle daha üst düzeyde eğitim verilirken, ilk yıl sonunda onun akademiden ayrılmasına karar verildi. Büyük olasılıkla bunun nedeni, o günlerde Leningrad’da bir sokak kavgasına karışmasıydı.
Bir dönem Doğu Almanya’da da görev yapan Putin’in KGB yılları 1980’lerin sonuna kadar sürdü.
*Doğan Kitap, İstanbul 2018