Geçen aylarda prestijli bir tıp dergisinde yayınlanan bir makalede ABD’de 2016-2019 yılları arasında anketlerle takip edilen, yaş ortalaması 79 olan kadınlardan oluşan 50 bine yakın kişilik geniş bir çalışma grubunda minnettarlık duygusunun ölüm oranıyla ilişkisine dair bulgular paylaşıldı.
Minnettarlık düzeyi konuyla ilgili araştırmalarda kullanılan altı maddeli bir ankete verilen yanıtlarla ölçülmekteydi. Tahmin edilebileceği gibi, minnettarlık skoru yüksek olanlar biraz daha gençtiler; aralarında evli veya birlikte yaşayanlar daha fazlaydı; sosyoekonomik statüleri daha yüksekti; dini eğilimleri daha fazlaydı; daha sağlıklı, daha sosyal, daha iyimser, daha az depresiftiler.
Üç yıllık takipte 4608 kadının en çok kalp-damar hastalığı, daha az oranda enfeksiyon hastalıkları, nörolojik hastalıklar, kanser ve diğer nedenlerle hayatlarını kaybettikleri tespit edildi.
Bulgular minnettarlık düzeyiyle ölüm oranı arasında ters orantıya işaret ediyordu. Başka bir deyişle daha yüksek minnettarlık skoruna sahip olanlarda tüm nedenlere bağlı ölümlere daha az rastlanmaktaydı. Çarpıcı olan, bu ilişkinin yaşam tarzı, sosyallik durumu, dini eğilim, temel beden sağlığı, bilişsel işlevler, psikolojik sağlık, maddi refah gibi önemli faktörler istatistik modelleriyle dışta bırakıldığında dahi devam etmesiydi. Minnettarlık tek başına kaldığında dahi bağımsız, olumlu etkisini sürdürmekteydi. Çalışma, minnettarlık duygusunun yaşlı yetişkinlerde uzun ömürle ilişkili olduğunu öne süren ilk kanıtları rapor etmesi bakımından önemliydi.
Söz konusu olan barınabildiğimiz bir ev, içebildiğimiz temiz su, soluduğumuz temiz hava, birkaç arkadaş ya da aile gibi kimilerinin pek üzerinde durmadığı basit şeyler ya da daha farklı, büyük bir şey olabilir; gördüğümüz davranışlar ya da sahip olduklarımız olabilir. Bunları mutluluk ve şükran duygusuyla anabilme ya da dine dair bir kavram olarak şükretme hissine “minnettarlık” adı verilir. Minnettarlık, düşüncelerimizi olumlu bir şekilde yeniden çerçevelememize ve olumsuz düşünceler yerine olumlu düşüncelere odaklanmamıza yardımcı olur. Kavram itibarıyla bir duygu, tutum, ahlaki erdem, alışkanlık, kişilik özelliği ve olumsuzluklarla başa çıkma tepkisidir.
İyi bir psişik sağlık, mutluluk, iyimserlik, duygusal canlılık, amaç duygusu, yaşam memnuniyeti, farkındalık gibi faktörlerin ayrı ayrı her birinin kalp-damar hastalığı riskine, sonuçlarına ve hastaların yaşam kalitelerine olumlu katkılarını rapor eden araştırmalar yayınlanmış bulunuyor. Buna karşın kronik stres, kaygı, depresyon, kötümserlik gibi olumsuz psikoloji unsurlarının aksi yönde etkileri söz konusu. Son yıllarda pozitif psikoloji araştırmalarında giderek daha fazla üzerinde durulan, psişik sağlığa çok yönlü olumlu etkileri bildirilen minnettarlığın kalp-damar sistemine sağladığı katkıları araştıran, 2005 yılından bu yana yayınlanan 19 çalışmanın bulguları geçen yıl bir makalede ele alındı. Bu tarz çalışmalarda minnettarlık girişimi ya da tedavisinde 2-8 hafta süreyle, değişen sıklıklarla minnettarlık günlükleri tutma, konuşma programları, grup seminerleri, başkalarına minnettarlığın sözlü veya yazılı olarak ifade edilmesi, kişinin minnettar hissetmesini sağlayan şeyler düşünme gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı.
Araştırmaların bulguları gözden geçirildiğinde birkaç hafta süreyle uygulanan bu minnettarlık tedavilerinin kalp-damar sağlığına çok yönden olumlu etki gösterdiği sonucuna varılabiliyor. Koroner kalp hastalarında bu yaklaşımın şikayetleri hafifletmede ve inflamasyon kontrolü de dahil olmak üzere kalp-damar sisteminin işleyişine fayda sağladığı, ilaca uyum, sağlıklı beslenme, fizik aktivite, kan şekeri kontrolü gibi sağlıklı yaşam biçimine dönük davranışları teşvik ettiği, depresyonla mücadeleye katkıda bulunduğu, uykuya dalışı geciktiren kaygı, korku benzeri süreçleri hafiflettiği, genel olarak uyku süresini ve kalitesini arttırdığı görülüyor. Bunu uygulayan kişilerde stres düzeyi göstergelerinin düşük bulunduğu saptanıyor ki kronik stresin tehlike yaratabilecek pıhtıların oluşumunu kolaylaştırdığı iyi biliniyor.
Küçük çaplı bazı çalışmalarda minnettarlık yaklaşımının ortalama kalp hızını ve küçük tansiyon olarak bilinen diyastolik kan basıncını düşürdüğü gösterildi; bunlar bilhassa kalp-damar hastaları için olumlu göstergeler. Ayrıca, bu yaklaşımın damarların iç cidarlarının işlevlerine faydalı etkide bulunarak damar sertliğini baskılayabileceğine dair bulgular rapor ediliyor ki çağımızın önde gelen ölüm nedeninin damar sertliği ya da tıp diliyle aterosklerozun yol açtığı kalp-damar sistemi hastalıkları olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu yeni bulgular önemli ve dikkat çekici.
Bu araştırmalara katılanların uyguladıkları son derece basit minnettarlık girişimi birkaç hafta süreyle haftada birkaç kez hayatlarında minnet duydukları, şükrettikleri şeyleri bir yere yazmak, birisine anlatmak ya da bir minnettarlık günlüğü tutmaktan ibaretti ve fizyolojik, psikolojik ve sosyal işlevlere yararlı etkiler bu yaklaşımla elde edilebiliyordu.
Sigara, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı, şişmanlık, hareketsiz yaşam, aile eğilimi gibi kalp-damar hastalığının klasik risk faktörlerinin her biri elbette ki çok önemliler ve mücadele edilmedikleri takdirde kalp krizi, felç gelişme ve ani ölüm olasılığımızı kat kat arttırmaktalar. Yakın zamanda ürik asit, D vitamini vb. yeni risk faktörleri de bunlara eklenmiş bulunuyor. Öte yandan bir kişide damar sertliğinin gelişmesi genetik yatkınlıktan psikolojik faktörlere, yaşadığı çevreden maruz kaldığı uzun süreli streslere, soluduğu havadan bağırsak mikroplarına, uyku sağlığından kadınlara özgü risklere dek –bazılarına daha önceki makalelerimizde değindiğimiz– pek çok faktörün bir araya gelmesiyle oluşan bir süreç. Hepimizin çevremizden sigara içmeyen, kolesterolü yüksek olmayan bireylerin de kalp krizi ya da felç geçirdikleri haberlerini pekâlâ alıyor olmamız hastalığın bu çok faktörlü doğasından, tek bir sebebe dayandırılmasının güç oluşundan kaynaklanıyor.
Bizler de kâğıdı kalemi elimize alsak, birer günlük tutmaya başlasak? Ara sıra da olsa, kısacık da olsa, çok basit gördüğümüz şeylerle ilgili de olsa?
KAYNAKLAR
- Ying Chen, ve ark: Gratitude and Mortality Among Older US Female Nurses. JAMA Psychiatry 2024 Jul 3: e241687
- Geyze Diniz, ve ark: The effects of gratitude interventions: a systematic review and meta-analysis. Einstein (Sao Paulo) 2023; 21: eRW0371
- Xiaoxiao Wang, Chunli Song: The impact of gratitude interventions on patients with cardiovascular disease: a systematic review . Front Psychol 2023;14: 1243598