Gazeteler ve televizyon kanalları yaşayabilmek için para kazanması gereken ticari işletmeler.
Bu doğru ama bir doğru daha var: Medyanın toplumu doğru bilgilendirme görevi de var.
İnternet sitelerinin haberlerini okutabilmek, dolayısıyla reklam gelirlerini artırabilmek için hangi taklaları attığını artık herkes biliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından medyada adı çok geçen biri var: Hollandalı gök bilimci Frank Hoogerbeets.
Bütün bilim insanlarının üzerinde birleştiği gerçek depremleri önceden bilmenin olanaksız olduğu yönünde.
Eğrisi doğrusu denk gelmiş ve Hoogerbeets 6 Şubat depremlerini önceden tahmin etmiş. Ama mesela mart ayının ilk haftasında Uzak Doğu’da sekiz şiddetinde bir deprem meydana geleceği iddiası tutmamış.
Türk medyası deprem konusunun gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ettiğini ve okurların ilgisini çektiğini bildiği için “Şark kurnazlığı” yaparak Hoogerbeets’in açıklamalarına yer vermeye devam ediyor.
Ne mi yapıyor?
Bir yandan ona “şarlatan” diyor ama diğer yandan sayfalarını açıyor.
Milliyet’in haberi:
“6 Şubat depremlerinin ardından fazlasıyla popüler hale gelen Hollandalı ‘gök bilimci’ Frank Hoogerbeets, bir kez daha gündemde. Bilim insanları tarafından ‘Uzman değil, kahin değil, şarlatan!’ olarak nitelenen Hoogerbeets’in YouTube kanalındaki tahminleri, Rusya’dan İran’a birçok ülkede haberleştirildi.” (Manşet fotoğrafı)
odaTV’nin haberi:
“Daha önce “Dünya yıkılacak, çok büyük deprem geliyor” diyen ama tahminleri tutmayan deprem şarlatanı Frank Hoogerbeets yine sahnede: “Yarın gezegen konumları yüzünden deprem olabilir.”
İşte “Şark kurnazlığı” tam olarak bu.
Bir yandan Hoogerbeets’e “şarlatan” diyerek hesapta eleştiriyor gibi yapıyorlar ama diğer yandan açıklamalarını sayfa sayfa yayınlıyorlar!
Kendi içinde bile mantığı yok.
Söyledikleri haber değeri taşıyorsa neden “şarlatan” diyorsunuz?
“Şarlatan”sa neden haberini yapıyorsunuz?