Cumhur Deliceırmak, Girne
Kendinizle sizin arasında kim var? Biri olabilir mi sizle kendiniz arasında?
Karışık kafa iyidir. İnanın, bilin ki iyidir karışık kafa.
Tarih boyunca insanlığın başına büyük belalar açan kararlar hep ama hep kafası karışık olmayan siyaset erbabı ve siyasetin dümen suyuna girmişler tarafından alınmıştır.
Kendinizle sizin arasına soktukları şey algıdır bu kötü siyasetin, siyasetçilerin ve onların dümen suyundaki medyanın.
Velev ki ev yapmaya karar verdiniz.
İnsanın kendisi için ev barınma ihtiyacını karşılayacak yalın bir mesele iken, kendinizle aranıza girip de kendinizi size dönüştürmeyi amaçlayan o şey (algı) sayesinde barınmak için yapmayı düşündüğünüz ev artık yalın bir ev değil, çok başka bir şeydir.
Statünüzü kanıtlayacak bir şey haline gelir mesela. Niye? Çünkü kendiniz kendiniz olmaktan çıkarıldınız ve “statüm olmadan olmaz” diye bir algının esareti altında, Ali, Ayşe değil, Ali Bey, Ayşe Hanım oldunuz ve devamla mühendis oldunuz, doktor, hakim avukat, bankacı, muhasebeci, tüccar, tefeci, vekil bakan ve diğerleri.
Ali, Ayşe ile evlenecek, (Ali Fatma ile de evlenebilir ve Ayşe de Yıltan’la, sonsuz sayıda seçenek vardır) onlara bir ev lazım.
Ali ile Ayşe kendileri kalsalar mesele kolayca çözümlenir amma fakat ne Ali Ali’den ne de Ayşe Ayşe’den ibarettir artık.
Dallas dizisinden önce ve sonra diye bir milat var gündelik konut mimarisinde.
Dallas dizisinden önce Texas kentinden ve kırsalından başka dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen, inşa edilmediği için görülmeyen görgüsüzün bir evi olmuş kırk odası olmuş misali villalar kondurulur, olmuş Texas kondu misali Paris banliyölerine de, Ankara kırsalına ve dahi Güzelyurt narenciye bahçelerine de binlerce ağacı katlederek.
Bir konut algısı var mimarın kafasına çöreklenmiş, benzeri bir konut da mühendisin kafasına yuva yapmış, Dallas dizisindeki Ceyar’dan, Boby Sue Ellen’dan neyi eksik ki, Ayşelerin, Alilerin ve Richardların, Marylerin?
Algının mimarisi sarmış dört yanını dünyanın ve dünyalıların.
Kimse sormaz kendi kendine, petrol bölgesi Texas ile elma diyarı Amasya’da, narenciye kasabası Omorfo’da niye aynısının tıpkısı konutlar villalar yapılsın diye.
Artık kendinizle sizin aranızda bir algı var ve siz büyükler için bir algıdan ibaretsiniz, delegesiniz ya da seçmen, alkışçı bayrakçı vs. vs.
Daha kötüsü, siyasi parti ve onların seçilmişleri de sizin için onlar olmaz ise olmaz algısıdır.
Bu günlerde en kötüsü de “biz yapamayız, Anavatan yapar, Kıbrıs Cumhuriyeti (KC) yapar, Avrupa Birliği (AB) yapar, KKTC asla yapmaz” algısıdır.
Alın dediler bu algıyı ve aldınız.
Oysa KC 1960 yılında doğdu, daha önce yoktu, AB 1963 yılında düştü rahime ve Türkiye Cumhuriyeti 1923’te.
Kıbrıs ve Kıbrıs Türk halkı bunların tümünden eski ve kendi yağı ile kendi ciğerini kavurmuş bir halk.
Algı hiçtir, hakikat her şey. Davranalım