Görünen o ki Fetö’den boşalan kadroları MHP doldurdu ama şimdi inceden bir “iktidar savaşı” başlıyor.
AKP belediye başkanlıklarını kazanmak için merkeze gelmeye çalışıyor. Aslında Can Atalay, Osman Kavala gibi isimleri de serbest bırakma konusunda çok isteksiz değil. Milliyetçi, taviz vermeyen çizgiden daha ılımlı liberal bir çizgiye gelmek istiyor ama son Anayasa Mahkemesi olayı da gösterdi ki bu gelişmelere MHP çok sert tepki veriyor. Sanırım iktidar partisiyle arasındaki ipler de giderek inceliyor. Ayrıca Filistin ve Hamas konusundaki ilk açıklamalar ve sonrakiler arasındaki çelişki de böyle yorumlanabilir.
Görünen o ki çok kısa zamanda AKP’yi tahtından edecek bir gelişme yaşanmayacak ancak “AKP’nin partneri kim olacak” sorusu önemli. Çünkü çok uzun süredir izlenen sert milliyetçi politika ve söylemler yeni bir çözüm süreci hamlesini zora sokuyor. Olanaksız demiyorum ama çok zor, yukarıda gerçekleşse bile aşağıya yansıması kısıtlı olacaktır.
CHP’nin eski ve yeni yönetimi de bunu görüyor olmalı ki daha “Kürt sempatisi” taşıyan mesajlar veriyorlar ancak ülkede bir CHP-HDP iş birliğinin çıkarabileceği sonuç en fazla %20. Çünkü ülkenin büyük bölümü, buna bir kısım Kürtler de dahil, HDP ve türevlerinin “terörle” yakın olduğunu düşünüyor. Bu nedenle CHP böyle bir iş birliğini açık açık yaparsa ona oy vermekten vazgeçecek ciddi bir seçmen kitlesi var.
Yani önümüzdeki yerel seçim ve sonraki seçimler Türk ve Müslüman kimlikleri üzerinden belirlenecek ancak bu iki kimlik eskisi kadar içi içe değil. Zaten MHP-İyi Parti (İYİP) ayrılığının temel nedeni bu ayrışma. İYİP kendini Türk, MHP ise Müslüman-Türk olarak tanımlıyor. Bu durumda seçim sonuçlarını halkın “önce Türk müyüm yoksa Müslüman mıyım” sorusuna vereceği cevap belirleyecek.
Ancak bu ikilemde Recep Tayyip Erdoğan’ın vazgeçilmez bir kimliği var; uzun süreli vesayet ve üstün kimliklerin varlığını sona erdirip sıradan insanları devlet karşısında söz söyler hale getirmesi nedeniyle o aday olduğu sürece bence başka bir iktidar çok zor.
Bu nedenle yerel seçimler öncesi AKP’nin daha liberal ve daha ılımlı bir milliyetçi çizgiye gelmesi ve milliyetçi-Müslüman bir ortaklık olması daha olası, zaten İYİP’den ayrılıklar da bunu kanıtlıyor.
Hayır, yazıda bir çelişki yok; İYİP oyu Türk kimliğini öne çıkarıyor ama AKP oyu Müslümanlığı öne çıkarmıyor, sadece ve sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın oyu var, onun da ideolojik içeriği yok. AKP diye bir parti de yok aslında, sadece Erdoğan var. O ayrılıp parti kursa oyların tamamını yine alır; DEVA ve Gelecek Partisi’nin hali ortada.
Devletin yaptırım gücünü içeren tüm kurumlarda MHP hakim gibi görünüyor ancak böyle bir değişimde İYİP’e de soğuk bakacaklarını sanmam.
Yani önümüzde mis gibi bir Recep Tayyip Erdoğan-İYİP iş birliği yeşeriyor.
Fotoğraf: akparti.org.tr