Emekli Büyükelçi Aydın Nurhan (tasam.org)
İran binlerce yıl derinliği olan saygın bir medeniyet beşiği. Orta Asya steplerinde derin etkisi olan bir medeniyet. Türk medeniyetinde en büyük paya sahip olan medeniyet. Ama yalnız bir ülke. Yalnız bir halk. Derin coğrafyası olmayan bir devlet.
İran’ı Türkiye ile kıyaslayalım. Uygurlar, Orta Asya’nın tamamı, Osmanlı ve Selçuklu coğrafyası. Ve günümüzde Afrika tarafından kucaklanan bir güç. Muazzam bir “meşruiyet“ potansiyeli ve güç projeksiyon alanı. İran ise yapayalnız. Güç projeksiyonu için ırk ve din her şey değil, ama çok çok önemli faktörler. İran, çevresinde bu iki faktörden de yoksun. O nedenle tarih boyunca Müslümanları Şiileştirip onlara liderlik etmeyi strateji olarak benimsedi, sürekli misyoner ruhuyla çalıştı. İslam alemini Şiileştirerek kendine nüfuz alanı yaratma stratejisi, tarihte çalışmadığı gibi modernite ve onun çocuğu seküler ulus devlet çağında da çalışmıyor.
İran’da günümüzde yaşanan toplumsal “grassroots” yani kökten kalkışma hareketleri, Fransız İhtilali benzeri modern, ruhban devirme amaçlı bir laik halk ihtilali olasılığını göstermektedir. İran sosyolojisini küresel köyün “Batı Yaşam Tarzı“ndan istediğiniz kadar izole etmeye çalışın, başaramazsınız. Onu modernleşme rüzgarlarından koruyamazsınız. Bir İranlı gencin hatta askerin başından Amerikan beyzbol şapkasını, ayağından Amerikan spor pabucunu, elinden Amerikan telefonunu, müziğini alamazsınız. Yoksa isyan çıkar.
İran bir halk ihtilaline gebe. Gönül ister ki İran tek parça, demokratik bir devlet olsun.
Ancak halk ihtilali çarpıtılıp ülkenin parçalanması için dış manipülasyonlar gelebilir, ülke kanlı bir parçalanma sürecine girebilir. Hatta o süreçte İran–Azerbaycan çatışması kışkırtılabilir, Türkiye de o oyuna, tuzağa çekilebilir.
Türkiye transatlantiği çok büyüdü. Onu yönetmek çok zorlaştı. Vahşi dalgaların, çalkantıların, tayfunların ortasında düz rota tutturmak zorundayız. Önümüzdeki en önemli sınavlardan biri kesinlikle İran’ın kaderidir. Ona bu dönemde yardımcı olmamız gerekir. İran çökerse Türkiye’nin başı çok ağrır.
Makalenin tamamını okumak için tıklayın