Batı’nın yaptırımları Rusya ekonomisini nasıl etkiler? 2014’de Kırım’ın ilhakı sonrası gelen yaptırımlarda olduğu gibi, Rusya darbeyi minimum hasarla atlatabilir mi? Rusya böyle bir darbeye hazır mı? Elindeki kozlar neler?” Bu ve benzer sorular piyasalarda hararetle tartışılmaya devam ediyor.
Avusturyalı ekonomistler de, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması durumunda karşı karşıya kalabileceği yeni yaptırımlar konusunda bir analiz yayınladı. Viyana Uluslararası Ekonomik Araştırmalar Enstitüsünün (WIIW) analizine göre, Rusya’yı yeni yaptırımların olumsuz etkisinden koruyacak 6 faktör mevcut.
Bunlar şöyle sıralandı:
1. Rusya’nın dış borcunun düşük olması, buna ilaveten cari fazla vermesi.
2. Sağlam bir bütçeye sahip olması. Petrol ve doğal gaz birikimleri ve Varlık Fonu, 2020’de pandemi nedeniyle ortaya çıkan bütçe açığını üç kere kapatmaya yetecek büyüklükte.
3. Tutucu para ve kredi politikası ve 634 milyar doları aşan muazzam büyüklükteki altın ve döviz rezervleri. Rusya sadece sahip olduğu rezerv bile iki yıl boyunca ihtiyaç duyduğu ürünleri ithal etme gücüne sahip.
4. Merkez Bankası’nın sistematik biçimde dedolarizasyon kampanyası yürütmesi, yani uluslararası ticarette ve rezervlerde doların payını azaltması.
5. Yabancı yatırımcıların devlet tahvili piyasasındaki payının ve özel sektörün dış borcunun nispeten düşük olması.
6. Kritik sektörlerde uygulanan ithal ikame politikası ve yeni ticaret ve yatırım bağlantılarının Avrupa ülkelerinden ziyade Asya ülkeleriyle kurulması.
Tüm bu faktörleri dikkate alan ekonomistler Rusya’nın yeni olası yaptırımlara göğüs germekte zorlanmayacağı kanısında. Ancak Avusturyalı analistler, bu tabloya rağmen Rus ekonomisi için bazı risklerin de bulunduğuna dikkat çekiyor. Ukrayna krizine paralel olarak rublenin değer yitirmesi, kredi notlarının düşmesiyle birlikte yabancı sermayenin ülkeyi daha fazla terk etmesi, enflasyon, SWIFT’ten çıkarılma durumunda dış ticaretin aksaması ve bankaların dolar fonlara erişimlerini yitirmeleri bu risklerden bazıları.
“Bütçe fazlası var”
Almanya Kuzey Akım 2 boru hattı projesine şimdilik nokta koyarken ABD yönetimi de ilk pakette Rus tahvillerini ve bankacılık sistemini hedef alan yaptırımlar açıkladı.
Business FM’in görüşüne başvurduğu Orkrıtiye Broker analisti Sergey Hestanov, Rusya’nın yabancı piyasalardan borçlanmasını engellemeyi amaçlayan yaptırımların nispeten etkisiz kalacağı görüşünde. Zira Rusya bütçe açığı değil, bütçe fazlası veren bir ülke. Hestanov ayrıca uluslararası finansal enstrümanlara erişimin, yüksek tempoda büyüyen ülkeler için önemli olduğuna dikkat çekiyor. Rusya ise 2012-2013’ten bu yana düşük tempoda büyüyen bir ekonomi.
PF Kapital’den Yevgeni Narodşin de yaptırımla karşı karşıya kalan Rus bankaların şimdilik bu yaptırımların etrafından dolanabilecek imkana sahip olduğunu belirtiyor.
Business FM editörleri de Rusya’nın yeni yaptırım paketlerine iyi hazırlandığı kanısında. Ülkenin uluslararası rezervleri 639 milyar dolar gibi muazzam bir büyüklüğe sahip. Merkez Bankası da uzun zamandır bu günlerin gelebileceğini öngörerek sıkı bir dedolarizasyon politikası yürütmüştü.
Rusya’nın yaptığı bir diğer hazırlık da ülke içinde SWIFT benzeri bir ödeme sistemi kurmak olmuştu.
Portalin yazarları ayrıca Almanya’nın da şimdilik Kuzey Akım 2 projesinin sertifikasyon sürecini durdurmakla yetindiği ve uygun koşullarda projenin kaldığı yerden devam edebileceği görüşünü dile getiriyor.
Haberde son olarak İngiltere’nin yaptırım uyguladığı St. Petersburg merkezli Bank “Rossiya”nın adresinin yanlışlıkla Moskova, Neglinnaya, 12 olarak açıklandığına dikkat çekilmekte. Bu adres ise Merkez Bankası’na ait. İngiliz yetkililerin Bank “Rossiya” (Rusya Bankası) ile Bank Rossii’yi (Merkez Bankası) karıştırdığı tahmin ediliyor.
(TürkRus.Com)