Hazal Yalın
Putin, Almanya Başbakanı Scholz ile, “dost olmayan ülkelerin doğal gazda ruble ile ödemesine dair” kararnameyi imzalamadan önce yaptığı telefon görüşmesinde, ödemelerin ruble ile yapılması kararının alıcılar için hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, onların eskisi gibi dolar veya avro üzerinden ödemeye devam edeceklerini söylemişti.
Geçen gün yayınlanan kararname, bir açıdan tam da öyle olduğunu, diğer bir açıdan ise hiç de öyle olmadığını gösterdi. Kremlin, bir kapitalist bankacılık numarasıyla Avrupa’yı ters köşeye yatırdı.
Ne demek istiyorum?
Kişisel hesabımda mümkün olduğunca özetle açıklamaya çalışmıştım; burada devam edelim.
Önce kararnameye bakmalıyız.
Putin’in geçen gün imzaladığı kararnameye göre doğal gaz alıcıları, alımı gerçekleştirmek için önce Gazprombank’ta sözleşmede yazılı olan cinsten döviz hesabı açacaklar. Banka, bu hesap açılır açılmaz otomatik olarak paralel bir ruble hesabı açacak. Alıcı, satış işleminin ilk aşamasında alacağı doğal gazın karşılığı olan meblağı öngörülen para biriminde (dolar veya avro) Gazprombank’taki döviz hesabına yatıracak. Ancak bu, satış işleminin tamamlanması için yeterli olmayacak. Alıcı bu aşamada, bankaya talimat vererek bu meblağın (dolar veya avro) rubleye çevrilmesini isteyecek. Aracı banka (Gazprombank) bunun üzerine Moskova Borsası’ndan ruble satın alacak ve bunu, alıcının boşalan döviz hesabının karşılığı olarak paralel ruble hesabına yatıracak. Satış işlemi, Gazprombank’ın bu ruble hesabındaki meblağı satıcının hesabına kaydırmasından sonra doğal gaz sevkiyatının yapılmasıyla tamamlanacak.
Bu işlemde iki kritik nokta var. Birincisi, tek yetkili banka olarak Gazprombank tayin ediliyor. İkincisi, alıcı, aracı bankayı yatırdığı dolar veya avro karşılığı ruble alması için talimatlandırıyor; çünkü satış işlemi ancak rubleyle tamamlanabilir.
Doğal gaz satışının ruble karşılığı yapılacağı kararı (kararnamesi değil; karar, kararnameden iki hafta önce duyurulmuştu) ilk açıklandığında, Rusya’da ekonomi çevrelerinde genel görüş, bunun alıcıyı kendi başına ruble aramak zorunda bırakacağı şeklindeydi. Buna göre doğal gaz alıcıları şimdi kendi mali piyasalarından veya Moskova’dan ruble satın almaya çalışacaklardı. Diğer bir görüş ise, bu formülün rubleyi spekülasyona açık hale getireceğini, bu yüzden spekülasyonu önleyecek başka bir formül bulmak gerektiğini savunuyordu.
Bu ikinci görüşün baskın çıktığı anlaşılıyor. Böylece ruble satın alınması da aracı bankanın, yani aslında satıcının (Gazprombank, Gazprom’a bağlı) iradesine bırakılıyor. Dahası böylece, ödemeleri dolar veya avro cinsinden belirleyen sözleşmelerin ihlal edildiği itirazları da zayıf düşürülüyor; çünkü ön ödemeler sözleşmeye uygun yapılıyor.
Dolayısıyla, ticaret hukukuna kurnazca bağlı kalınıyor. Ama tek bir ifade, “alıcının talimatı” her şeyi değiştiriyor.
Alıcı, bütün işlemi Gazprombank’a (yani aslında satıcıya) ve bu bankanın Moskova Borsası’ndaki döviz satışına bağımlı kılmayı kabul eder. Ayrıca alıcı, yatırdığı dövizle ruble alınması talimatını vermek mecburiyeti yüzünden bütün işlem sürecine rıza göstermiştir. Bu rıza, itibari bir süreci gerçek kılar. Satıcı, ödemeyi sözleşmede belirtilen para biriminde yaptığı halde, neticede ruble olarak yapmıştır. Demek ki satış sürecindeki dolambaç, alıcıyı satıcıya, yani bu durumda Kremlin’deki siyasi iradeye boyun eğdirir.
Başka deyişle alıcı, ruble ile ödemeye karşı çıkarken öne sürdüğü gerekçelerin üzerine su içer, ulaşmak istediğinin (Kremlin’i zayıflatmak) tam tersi bir siyasi sonuç doğar.
Doğal gazın rubleyle satış kararı açıklandığından beri rublenin hızla değer kazanmasının nedeni bu siyasi üstünlüğün sağlanmış olmasıdır.
Bundan sonra Avrupalılar, canı yanan ama gururuna yediremeyip belli etmemeye çalışan çocuk gibi “acımadı ki…” diyebilirler ve amiyane tabirle kuyruğu dik tutmaya çalışabilirler; ama neticede Rusya’nın şartlarına, Rusya açısından (üstelik de sistem içi!) en avantajlı şartlarda, dahası en iyi bildikleri işte, yani mali dolandırıcılıkta faka basarak ve böylece siyasi üstünlüklerini kaybederek uyum sağlamak zorundalar.
Sanırım çoklarının anlamadığı, dolayısıyla bütün bu bürokratik işlem yığınını “Putin’in gambiti” olarak görüp küçümsemelerine neden olan şey, kapitalizme ait temel bir niteliğin gizleniyor olması.
Kapitalizmde mali işlemler tamamen fiktif bir alandır. Bu fiktif alanın gerçekte maddi bir karşılığı yoktur; parayı ne şekilde yatırdığınız, neden öyle yatırdığınız, hangi para birimini kullandığınız gerçekte (tamamen veya neredeyse tamamen) önemsiz şeylerdir. Ama sadece işlemler değil, aslında bütün yapı fiktif olduğu için, siz bu kurgunun yerine gerçeği geçirene, yani sistemi devirene kadar bütün o fiktif işlemler, maddi sonuçlar üretir.
Bu maddi sonuçlar iktisadi, siyasi, ideolojik, hatta kültürel olabilir.
Bu yüzden, “o öyle demiş, bu da böyle demiş, ha kel Hasan ha Hasan kel” değildir. Bu fiktif sistem içinde sıfatı nereye koyduğunuz önem kazanır.
Eğer ödeme avro olarak yapılıyor, ancak rubleye çevrilene kadar satış işlemi tamamlanmıyor, bu çevirme işlemi de alıcının talimat vermesini zorunlu kılıyorsa, siyasi bir sonuç doğurur. Bu siyasi sonuç maddi olarak da derhal belirir; nerede? Rublenin değerinde. Çünkü ruble talep ediliyor. Yoksa rublenin değerindeki yükseliş ile bunun fiktif bir bankacılık işlemine, daha doğrusu bankacılık numarasına bağlı olması arasındaki ilişki anlaşılamaz.
Ruble kararnamesiyle ilgili ilk gözlemlerimin altına, istihzayla şöyle yazmıştım:
“Bu zekâ, kapitalizmde mali işlemlerin kibar bir dolandırıcılıktan başka anlama gelmediğini kavramış ve bu mesleğin en usta dolandırıcılarını faka bastırıyor.”
Bu nedenle, kapitalist toplumda itibari bir araç olarak paranın ve kibar dolandırıcılığı olarak bankacılığın işlevi beni artık (teorik anlamda) çok daha fazla ilgilendiriyor; ama bunun için iktisat dogmalarının sayfalarını kapatıp Marx’a dönmek gerek.
Hazal Yalın. Çoğunluğu klasik Rus edebiyatından kırktan fazla çevirisi var. “1945. SSCB-Türkiye İlişkileri” ve “Rusya: Çöküş, Yükseliş ve Dinamikler”in yazarı. Aralarında Tolstoy, Dostoyevski, Saltıkov-Şçedrin, Gogol, Turgenyev, Puşkin, Zamyatin, Kuprin, Gonçarov, Leskov, Grin, Zoşçenko, Strugatski Kardeşler gibi yazarların bulunduğu çeviriler, Kırmızı Kedi, Kitap, İthaki, Helikopter, Remzi gibi yayınevlerinde yayınlanıyor. Güncel makaleleri genellikle Yakın Doğu Haber’de (ydh.com.tr) yayınlanıyor. @Hazal_Yalin