Halil Ocaklı (halilocakli@yahoo.com)
Zenginler üzerine araştırmalar yapan Wealth-X şirketi, bu kişilerin başta finans, bilişim teknolojileri, üretim ve perakende olmak üzere çeşitli alanlardaki girişimleriyle zengin olduklarını yazıyor. Zenginlerin çoğu, ekonomik özgürlüğe miras yoluyla değil, sıkı çalışarak, bir buluş ya da yatırım yaparak ulaşmış kişilermiş.
İnsanoğlu “zengin olsam, tüm sorunlarımı ortadan kalkardı” diye hayal kurmaktan kendini alamıyor. 60 milyon dolar servet yapan müzisyen Johnny Cash bir TV programında, “Zengin olmak, para dışındaki tüm kaygıların aynen süreceği anlamına gelir” demişti.
Wealth-X zenginlerin hobi alışkanlıkları üzerine de bir yazı yayınladı. Hobiler, normalde insanların boş zamanlarında severek yaptıkları, zevk aldıkları eğlenceli etkinliklerdir. Bu yazıya göre, birçok küresel milyoner hobilerle uğraşarak aslında iş stresinden kaçıyorlarmış.
İnsanın inanası gelmiyor ama zenginlerin ve ünlülerin en sevdiği hobi yardımseverlikmiş. Bu insanların % 56’sı hayır kurumlarının etkinliklerini desteklemekten hoşlanıyormuş. Diğer popüler ilgi alanlarının seyahat etmek, sanatla, doğayla ve ekstrem sporlarla ilgilenmek olduğu görülüyor.
İşte zenginler arasındaki en popüler 15 hobi:
1. Hayır işleriyle uğraşmak
2. Lüks gezilere çıkmak
3. Yelkencilik, yatçılık, havacılıkla ilgilenmek
4. Özel jet sahibi olmak
5. Sanat eseri, saat ve otomobil koleksiyonu yapmak
6. Kendi özel bağında şarap üretmek, şarap eksperi olmak
7. Kitap okumak
8. Kültürel etkinliklerde konuşma yapmak
9. Fransız ve İtalyan mutfağını öğrenmek
10. Kayak, bisiklet, golf, polo, avcılık, balık tutmak, futbol, tenis, dalış, sıcak hava balonu, dağcılık gibi sporlarla ilgilenmek
11. Yarış atı sahibi olmak, egzotik hayvanlar beslemek
12. Müzik yapmak
13. Yoga yapmak
14. Kapalı ortamda yüksek bahisli poker oynamak
15. (Markayı belli etmeden) modayı izlemek
Kitap okumak, müzik yapmak, yogayla ilgilenmek, bisiklete binmek ya da balık tutmak için kesinlikle zengin olmak gerekmiyor. Listenin başında yer alan “hayır işleriyle uğraşmak” için de zengin olmak gerekmiyor.
Zzor durumda olduğunu bildiğimiz ihtiyaçlılara herkes elinden geldiğince maddi yardımda bulunabilir. Dezavantajlı ailelerin çocuklarının eğitim kalitesini iyileştirmeye katkı sağlamak amacıyla, Darüşşafaka gibi kurumlara yılda 100 TL’cik bağış yaparak bile sosyal fayda yaratabiliriz. Bunun için de zengin olmak gerekmiyor.
Yardımseverlik yalnız parasal zenginlikle olmaz, duygu zenginliğini paylaşarak da olur. Andrew Carnegie şöyle diyor: Gerçek zenginlik egoyu beslemek değil, paylaşarak huzuru, sevgiyi, mutluluğu arttırmaktır.”
Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.