Rafael Sadi
Bir gazetecinin, özellikle savaş muhabirinin çatışma esnasında ölümü üzücü ve acı vericidir kuşkusuz…
Şirin Abu Abu Akleh…
Bu olayın siyasete ve tarafların menfaatlerine alet edilmesi ise ölümün acısından daha da fazla üzücüdür.
Değil savaş muhabirlerinin ölümü, bir trafik kazası veya sıradan cinayetin bile çözülebilmesi adli tıp ve balistik incelemeleri sonucuna bağlıdır. Hatta polis bunlarla da yetinmez, karar vermeden önce ölüm sebebi ve cinayetten yarar sağlayabilecek tarafların olup olmadığını derinlemesine inceler.
İyi bir “Arka Sokaklar” izleyicisi olarak bu konular hakkında bir hayli bilgi sahibi olmuş durumdayız.
Yani hal böyle iken en önemli basın kuruluşlarının El Cezire muhabiri bayan Şirin Abu Abu Akleh’in İsrail askerleri tarafından öldürüldüğüne kilometrelerce uzaktan karar vermelerini ve bu haberi manşete taşımalarını 50 senedir yazı yazan biri olarak yeterince etik bulamıyorum.
Bakın kadıncağızı öldüren mermi kimin silahından çıkmış olursa olsun, bunun terör grupları dahil kimsenin bir gazeteciyi öldürmek için geçerli sebebi olduğuna inanamam. Çünkü gazeteci öldürmek kimsenin işine gelmez.
Ama bundan menfaat sağlamak ve İsrail askerlerini ve ordusunu günah keçisi gibi suçlamak resmen ayıptır.
Cenaze Filistin Otonomi Yönetimi uhdesine ve hastanesinde kalmış; ilk araştırmalar Filistin hastanesi hekimlerince yapılmış ve ilk bulgulara göre mermi 1 metre mesafeden sıkılmış. İsrail askerleri olay yerinden çok daha uzaktaydı.
Hoş bu da bir şey ifade etmez, bayan Şirin Abu Akleh’in başına isabet eden mermi İsrail’in talep ettiği gibi İsrail balistik incelemesine takdim edilebilebilmeliydi. İsrail ordusu bu incelemenin gerek Filistin gerekse Amerikan yetkililerin gözetiminde yapılması teklifine de Filistin Otonomi Yönetimi’nin ret cevabı vermiş olması aslına bakarsanız oldukça kuşku verici bir durumdur.
Böylesi olaylarda amaç gerçeği ortaya çıkarmaktır.
Bu olay muhtemelen bulanık bir sis perdesinin arkasında kalmaya mahkumdur ve “o şöyle dedi”, “bu böyle dedi” ile kalacaktır. Vah gidene…
Otopsiyi gerçekleştiren doktor dün gece düzenlediği basın toplantısında, Şirin Abu Akleh’in bir IDF kuvveti tarafından mı yoksa silahlı Filistinli kişilerce mi vurulduğunu kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığını söyledi. Najah, Nablus’ta, “Şirin’deki atışın yakın mesafeden gerçekleştirildiğine dair hiçbir kanıt yok” dedi.
Nablus’taki an-Najah Üniversitesi Patoloji Enstitüsü’nden Dr. Ryan al-Ali düzenlediği basın toplantısında atışın yakın mesafeden gerçekleştirildiğine dair bir kanıt bulunmadığını, bunu kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığını, kafasına isabet eden kurşunun laboratuvarda araştırıldığını söyledi. Cenazesi yarın kaldırılacak ve ardından Doğu Kudüs’te defnedilecekti.