Askeri eğitimler, silah satışı ve paralı birlikler, Rusya’nın Afrika’ya güvenlik desteğinin temel bileşenleri… Uzmanlara göre, Ukrayna’daki savaş, Afrika ülkelerinin Rusya’ya bağımlılığının risklerini ortaya çıkardı.
Rusya ve Cezayir, Cezayir’in kuzeybatısında bir çöl arazisinde ortak askeri tatbikata başladı. Rus özel kuvvetlerinden yaklaşık 80 askerin katılımıyla yapılan ve haftalar sürecek tatbikatta, terör gruplarını tespit ve tasfiye talimleri yapılıyor. İki ülkenin askerleri Cezayir topraklarında ilk kez, bu yılın genelinde ise üçüncü kez birlikte eğitim görüyor. Rus savaş gemileri ortak deniz tatbikatı için Ekim ayında Cezayir sularına demir attı. Eylül ayında ise Cezayir birlikleri, Afrika’dan tek katılımcı olarak, Rusya’nın devasa Vostok tatbikatında yer aldı.
Cezayir, Rusya’nın Afrika’daki en önemli askeri müttefiklerinden. Aynı zamanda Rus silahlarının kıtadaki en büyük müşterisi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre Cezayir’i Mısır, Sudan ve Angola izliyor. Cezayir silahlı kuvvetleri neredeyse tamamen Rus yapımı silahlarla donatılmış durumda. 2021’de yapılan son anlaşmaya göre Cezayir, 7 milyar dolar değerinde Rus savunma ekipmanı satın alacak.
Afrika’daki tüm askeri ekipmanın yarıdan biraz azı Rusya tarafından sağlanıyor. 1950 ve 60’lardaki özgürlük mücadeleleri sırasında silahlandırdığı Afrika ülkeleri ile güçlü tarihi bağları olmasının yanı sıra Rusya, silah satışı için daha az siyasi talepte bulunuyor.
Örneğin 2014 yılında ABD, insan hakları endişesiyle helikopter satmaktan vazgeçtiğinde, Nijerya, Rusya’ya yöneldi. 2013 yılındaki darbenin ardından ABD silah satışını kestiğinde Mısır da aynısını yaptı.
Güney Afrika’daki Stellenbosch Üniversitesi Askeri Çalışmalar Merkezi direktörü Moses B. Khanyile’nin son makalesine göre, Rusya’nın Afrika’ya ihracatı tanklar, savaş gemileri, savaş uçakları ve helikopterler gibi büyük silahların yanı sıra tüfekler gibi küçük olanları da içeriyor.
Uzmanlar, Cezayir ve diğer Afrika ülkelerinin Rus silahlarına bel bağlamasının savunma sistemlerini riske attığını söylüyor. Rus savunma endüstrisi, Ukrayna savaşı yüzünden boşalan kendi silah stoklarını doldurmak için çabalıyor. Bunun ötesinde ülkenin, kendi silahlarında kullandığı gelişmiş parçalara yaptırımlar yüzünden erişimi kısıtlandı.
DW’ye verdiği demeçte Khanyile, bunun, mevcut siparişlerin teslim edilemeyebileceği anlamına geldiğini kaydetti. Ayrıca bakım ve onarım sorunları da var. Khanyile, “Cezayir gibi Rusya’nın askeri desteğine bağımlı bir sürü Afrika ülkesi var. Bu silahların bakımı yapılmalı, bozulurlarsa yedek parçaları bulunmalı” dedi.
Khanyile’ye göre, ihracat kontrolleri bu parçaların bulunabilirliğini kısıtladı ve ayrıca yaptırımlar, üretici firmalardan uzmanların destek için ilgili ülkelere uçmasını engelledi. Rusya’nın küresel finans sisteminden dışlanması da Afrikalı müşterilerin Rusya’ya ödeme yapmasını “çok zorlaştırdı”.
Ukrayna savaşının başlamasının ardından Rus silah ihracatına dair ABD merkezli Foreign Policy dergisi tarafından yapılan bir analizde de, “Afrika’ya Rusya’dan silah sevkiyatlarında önemli yavaşlama beklentisi” dile getiriliyor. Ayrıca yaptırımların, karmaşık parçaları yeniden stoklama kapasitesini halihazırda yıprattığı kaydediliyor.
Rus yapımı silah satın alan ülkelere yönelik ABD’nin yaptırım tehdidi de var. Örneğin, Senatör Marco Rubio, Eylül ayında, para transferinin Rusya’nın Ukrayna’daki savaşa devam etmesine katkı sağladığı gerekçesiyle Cezayir’e, ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.
Kiralık savaşçılar
Rusya’nın Afrika’daki savunma diplomasisinin ikinci ayağını, genelde en kırılgan ülkelere özel askeri şirketler temin etmek oluşturuyor. Putin’e yakın bir oligark tarafından finanse edilen Rus özel askeri şirketi Wagner’in paralı askerleri ilk kez 2015 yılında Libya’da ortaya çıktı. Ardından 2016’da Sudan ve 2018’de Orta Afrika Cumhuriyeti’nde görüldüler.
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde paralı askerler başlangıçta eğitmen olarak görev aldılar ancak daha sonra nüfuzlarını politikadan istihbarata kadar genişlettiler. Rejimi desteklemeleri karşılığında Devlet Başkanı Faustin-Archange Touadera, altın ve elmas madenlerinin işletmeleri ile ormancılık haklarını Rus şirketlere verdi.
ABD’li düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’ne (CSIS) göre Wagner, Çad, Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Sudan, Mozambik, Zimbabve, Botsvana ve Madagaskar’da etkin.
Halihazırda yaklaşık 1000 Wagner paralı askeri Mali’de aylık 10 milyon dolar maliyetle faaliyet gösteriyor.
Savunma analisti Khanyile, bu anlaşmaların kârlı doğası göz önüne alındığında, asker eksikliği yaşasa da Rusya’nın paralı askerlerini Ukrayna’da savaşmak için geri çekmesini beklemediği görüşünde. Khanyile, “Afrika’da rejimleri destekliyorlarsa, maden haklarını koruyor ve ülkeye gelir sağlıyorlarsa neden geri çeksinler ki” dedi.
Uluslararası danışmanlık şirketi Development Reimagined’in politika analisti Ovigwe Eguegu da benzer görüşte. DW’ye konuşan Eguegu, paralı askerlere işaret ederek, “Bu bedeli ödenen bir hizmet” dedi. Eguegu’ya göre Rusya, Afrika’daki çıkarlarını gözeterek paralı askerlerini çekmeyecek.
Yakın zamanda Afrika’daki Rus özel askeri şirketlerinin varlığına dair bir makale yayımlayan Eguegu, Şubat’ta Ukrayna savaşı başladığından beri Rusya ile ortaklık yapmanın “yüksek diplomatik maliyeti” olduğunu söyledi.
Eguegu, “Eğer bir Afrika ülkesi kendine güvenlik partneri olarak Rusya’yı seçerse artık Batılı ülkeler tarafından uygun bir ortak olarak görülmez. Rusya’yla hareket ederseniz izole olursunuz” dedi.
Eguegu’ya göre, Ukrayna’daki savaşın gidişatından bağımsız olarak Rusya stratejik çıkarı bulunan Afrika’daki belli ülkelere “rejim güvenliği” sağlamayı sürdürecek.
Rusya, kendi evinde yaşadığı askeri zorluklara rağmen verdiği güvenlik sözlerini tutmayı başarabilse bile, bunun uzun vadede çok az fayda sağlayacağı görüşündeki Eguegu şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Rusya, Afrika’nın güvenlik sorunlarına kapsamlı bir çözüm sunmuyor. Yaptığı şey, nispeten daha ucuz silah ve askeri eğitim sunmak. Güvenlik alanında bir reform ya da bölgede barışın inşası için neredeyse hiç çaba yok.”
(DW Türkçe)