2013: Reyhanlı saldırısı
Türkiye’nin gündeminde çözüm süreci varken Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te meydana gelen patlamalarda 53 kişi hayatını kaybetti, 146 kişi de yaralandı.
Saldırılardan kısa süre sonra açıklama yapan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan patlamaların PKK ile yürütülen görüşmeler ve çözüm sürecine denk geldiğini hatırlatmıştı: “Ülkemizde yeni bir dönem başlattık, çözüm süreci. Bu yeni dönemi hazmedemeyenler bu özgürlük havasının teneffüs edilmesine ne yazık ki olumlu bakamayanlar bu tür eylemler içerisine girebilir.”
Hükümet saldırılardan Suriye rejimini sorumlu tuttu.
Saldırılarla ilgili olarak 33 kişinin yargılandığı dava, 23 Şubat 2018’de karara bağlandı. Saldırının faili ve planlayıcısı olmakla suçlananlardan Nasır Eskiocak’ın da arasında bulunduğu 9 sanığa 53 kez ağırlaştırılmış müebbet, 13 sanığa da 15 ile 22 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde hapis cezası verildi.
2015: Çözüm süreci ve genel seçimde kritik yıl
7 Haziran 2015 genel seçimlerinden iki gün önce Diyarbakır’daki HDP mitingi sırasında bombalı saldırı düzenlendi. IŞİD’in üstlendiği saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 400’den fazla kişi yaralandı.
7 Haziran seçimlerinde AKP iktidara geldiği 2002’den bu yana ilk kez çoğunluğu kaybetti. HDP ise yüzde 13 oyla 80 milletvekili çıkardı. Koalisyon görüşmeleri sonuçsuz kalınca, 1 Kasım’da erken seçim yapıldı.
2015’te 7 Haziran-1 Kasım arası Türkiye birçok saldırıya sahne oldu.
Suruç saldırısı
20 Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde düzenlenen intihar saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti.
Suruç’ta Kobani’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması sırasında düzenlenen saldırıda 150’den fazla kişi yaralandı.
Saldırıyı IŞİD üstlendi. Saldırganın Abdurrahman Alagöz olduğu açıklandı. Suruç’taki saldırıdan iki gün sonra Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polis memuru evde başlarından vurularak öldürülmüş halde bulundu. Suruç katliamı ve ardından iki polisin cinayeti, “çözüm sürecinin fiilen bitişi” olarak yorumlandı. 29 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin tamamen sona erdiğini açıkladı.
Ankara Gar saldırısı
1 Kasım seçimlerine kısa süre kala 10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde düzenlenen Emek, Barış, Demokrasi Mitingi sırasında iki intihar saldırısı düzenlendi.
“Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı” olarak kayıtlara geçen olayda 103 kişi hayatı kaybetti, 500’den fazla kişi yaralandı.
IŞİD’in üstlendiği saldırıları, Suruç’taki saldırıyı düzenleyen Abdurrahman Alagöz’ün abisi Yunus Emre Alagöz ve adı açıklanmayan yabancı uyruklu bir kişinin gerçekleştirdiği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucu aralarında “Türkiye’deki IŞİD saldırılarının planlayıcısı” olarak nitelendirdiği İlhami Balı’nın da bulunduğu 35 kişi hakkında dava açtı.
1 Kasım’da yenilenen seçimlerde AKP yüzde 49,5 oy alarak 317 milletvekili çıkardı ve yeniden TBMM’de çoğunluğu sağladı.
5 Haziran 2015’te HDP mitinginde düzenlenen saldırıyı takip eden 18 ayın 13’ünde, can kaybının yaşandığı en az bir bombalı saldırı düzenlendi.
Saldırılarda 500’e yakın kişi hayatını kaybetti.
Saldırıları ya PKK, Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) veya Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) üstlendi ya da hükümet yetkilileri, saldırıların bu örgütlerden biri tarafından düzenlendiğini açıkladı.
Arka arkaya intihar saldırıları
12 Ocak 2016’da İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda IŞİD tarafından üstlenilen intihar saldırısında 12 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi yaralandı.
14 Ocak 2016’da Diyarbakır Çınar Emniyet Müdürlüğü binasına bomba yüklü bir araçla saldırı düzenledi. PKK’nın üstlendiği saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti, 38 kişi de yaralandı.
Ankara’da 17 Şubat 2016 günü Genelkurmay binası önündeki askeri servis araçlarına, bombalı araçla saldırı düzenlendi. TAK’ın üstlendiği saldırıda 28 kişi yaşamını yitirdi, 61 kişi yaralandı.
Kızılay Güvenpark saldırısı
Ankara’da, gar saldırısında 4 ay sonra 17 Şubat 2016’da bu kez Genelkurmay Başkanlığı binası önünde askeri servis araçlarının geçişi sırasında bombalı araçla saldırı düzenlendi. TAK’ın üstlendiği saldırıda 29 kişi öldü, 61 kişi de yaralandı.
13 Mart 2016’da ise Türkiye’nin başkentinde 5 ay içinde 3. bombalı saldırı düzenlendi.
Atatürk Bulvarı’ndaki Güvenpark otobüs durakları önünde bomba yüklü aracın patlaması sonucu 36 kişi hayatını kaybetti, 300’den fazla kişi yaralandı.
İstanbul’da ise 19 Mart 2016’da Beyoğlu Kaymakamlığı önünde düzenlenen intihar saldırısında 5 kişi hayatını kaybetti, 36 kişi yaralandı.
28 Haziran’da ise Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde gerçekleşen saldırıda 45 kişi yaşamını yitirdi. IŞİD’in üstlendiği saldırıda yaklaşık 250 kişi yaralandı.
10 Aralık 2016’da İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde önce Vodafone Arena stadındaki maçın ardından bombalı araçla saldırı düzenlendi, çevik kuvvet otobüsü hedef alındı.
İlk saldıran saniyeler sonra Maçka Parkı’nda üzerindre bomba taşıyan bir kişi, polisler tarafından fark edilmesi üzerine patlayıcıyı infilak ettirdi. İki saldırıda 40’ı emniyet mensubu 47 kişi hayatını kaybetti.
2016 yılının son günü ise İstanbul’da bu kez gece kulübü Reina’da saldırı düzenlendi. Çoğu turist 39 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı IŞİD üyesi Abdulkadir Masharipov’un düzenlediği açıklandı.
Masharipov’a 7 Eylül 2020’de sonuçlanan davada 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1368 yıl hapis cezası verildi.
Bursa, Gaziantep, Kayseri…
2016 yılında saldırılar Türkiye’nin çeşitli kentlerine yayılarak devam etti.
Bursa’da 27 Nisan’da Ulu Cami yanında düzenlenen intihar saldırısında 1 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı. Saldırıyı TAK üstlendi.
20 Ağustos’ta Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde bir sokak düğününde düzenlenen ve IŞİD’in üstlendiği bombalı saldırıda ise 59 kişi yaşamını yitirdi, 90’dan fazla kişi yaralandı. HDP’den yapılan açıklamada, “Gaziantep’te partili üyelerimizin düğününe yönelik terör saldırısında çok sayıda yurttaşımız yaşamını yitirdi” denildi.
17 Aralık’ta Kayseri’de çarşı iznine çıkan askerlere yönelik patlayıcı yüklü araçla düzenlenen saldırıda 15 asker hayatını kaybetmiş, bu saldırıyı ise PKK üstlenmişti.
(BBC Türkçe)