Serdar Yılmaz’ın aşağıdaki yazısı Medya Günlüğü’nde ilk olarak 22 Ocak 2016 tarihinde yayınlanmıştır…
***
“Eğer bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye’dir…”
Bu sözü belki bir çoğunuz duymuştur.
Peki, kime ait?..
Rahmetli Necmettin Erbakan 1990’lı yıllarda söylemiş.
Ne oldu şimdi? Türkiye hedef oldu…
Bu nasıl oldu?..
İşte esas soru bu. Kim başardı? Hoca’nın talebeleri. Hoca bu işe karşı olduğu halde talebeleri nasıl oldu da BOP eş başkanı oldu? Meğer gömlek değişimi çok geniş bir alanı kapsıyormuş. Gömlek değişti aradan yıllar geçti artık çelik yelek giyer haldeler!
Biz bu yola kimsesizlerin kimi olarak çıktık. Hani nerede?
1990’da Saddam’ı Kuveyt’e büyüyeceksin diye saldırtan ABD şimdi aynı oyunu oynuyor, sadece aktör değişik.
Osmanlıcılık!..
ABD ve Batı; Irak’a ”demokrasi” götürmek için girdi, bir milyondan fazla dul kadın ve 4 milyon yetim çocuk bıraktı gitti. Ama kimin umurunda!
Sonuç; üçe bölünen Irak. Suriye’de farklı mı olacaktı?
Emperyalizmin geldiği hangi ülkeye demokrasi ve insan hakları gelmiş?. Eğer gelseydi Irak’ta daha mutlu, daha zengin insanlar olurdu.
Arap Baharı diye sundukları proje döndü kışa….
Önce; NATO Libya’ya müdahale etmelidir diyorlar, öyle saçmalık olabilir mi, NATO’nun ne işi var Libya’da?
Sonra; NATO Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir. İnsan şaşırıyor.
Suriye bataklığına en fazla batan ülke Türkiye olmasına rağmen çözüm konusunda kendisine hiçbir bilgi verilmemiş, fikri alınmamıştır. Birleşmiş Milletler (BM) yol haritasında Türkiye yok.
2014; ABD’yi Suriye’ye askeri müdahale etmesi için davet ettiler. Obama ülkesi için fayda görmedi ve bu gerçekleşmedi.
ABD, IŞİD’ havadan bombalayınca, M. Ali Şahin; Orta Doğu’ya çok karışıyor dedi.
Afganistan’da 14 yaşındaki kıza kurşun sıkan el Kaide zihniyeti Suriye’de rejime karşı savaşıyor. Destek verenler sizin vicdanınız var mı?
ABD işgalleri, ambargoları neticesinde ölen yüz binlerce çocuğu görmezden gelip Suriye’deki rejimi “çocuk katili” ilan etmek… İdeolojiktir…
İki milyondan fazla Suriyeli Türkiye’de yaşıyor. Yaklaşık 8 milyar dolar harcanmış. Ekonomik iş birliği, ihracat ithalat rakamları dikkate alındığında ülkenin karşı karşıya kaldığı zararı hesaplayabilmek kolay değil.
Mesele Esad’ı sevip sevmemek değildir…
Esad’ı değiştirme hakkı sadece Suriye halkına aittir…
Farklı tavır sizin durumunuzu sorgulatır…
İran başından beri Rusya’nın müttefiki. Başta Suriye olmak üzere Orta Doğu’da ABD yayılmacılığına karşı ittifak içindeler. Ya Türkiye?
Suriye rejim muhaliflerine TIR’lar dolusu silah gönderirsen biri de senin muhaliflerine gönderir, o zaman ne diyeceksin!..
Suriye’deki tükenmiş politikalar asılsız Türkmenler üzerinden manipüle edildi, o da bitti.
Bir yetkili Suriye’de güvenli bölge konusunda ABD ile anlaşmaya varıldı diyor, bu sözler, aynı gün Washington tarafından yalanlanıyor.
Irak’ı, Suriye’yi demokratikleştireceğiz diye yerle bir edenlerin aklına Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gelmiyor, neden!.. Yoksa bu iki ülkede demokrasi var da bizim haberimiz mi yok?
Türkiye, Suriye’de tam anlamıyla çıkmazda. ABD ile hareket etse terörist dediği PYD ile, Rusya ile hareket etse gitsin dediği Esad’la birlikte olacak!
Ne yazık ki, BM’nin Suriye çözüm planında ABD, Rusya, Esad, PYD var, Türkiye yok.
Son aylarda ülkemizde yaşananlara baktığımızda evet “Suriye mesele oldu, hedef Türkiye” olmuş görünüyor…