Fransız-İsviçreli ünlü film yönetmeni Jean-Luc Godard 91 yaşında hayatını kaybetti.
Ailesi Godard’ın İsviçre’de yardımlı intihar sonucu öldüğünü açıkladı.
Ünlü yönetmenin hukuk danışmanı olan Patrick Jeanneret, AFP haber ajansına yapığı açıklamada Godard’ın İsviçre’de hastalıkları nedeniyle yasal yardım aldığını doğruladı.
Yardımlı intihara İsviçre’de bazı durumlarda izin veriliyor.
Ötenaziden farklı olan bu yöntemde, tıbbi rapor sonrası hastanın ölümüne yol açacak bir ilaç reçeteli olarak kişiye sağlanıyor. Kişi görevlilerin yardımı olmadan kendisine bu ilacı uygulayarak intihar edebiliyor.
91 yaşındaki Godard’ın hastalıkları açıklanmadı.
Godard’ın ölümü için Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron “Bir ulusal hazineyi kaybettik” dedi.
Godard, sinemada çığır açan Fransız Yeni Dalga Akımı’na öncülük etmişti.
1960’ta Serseri Aşıklar filmiyle yönetmenliğe başlayan Godard, daha sonra büyük beğeni alan Le Mépris (Contempt), Bande à Part (Band of Outsiders), Alphaville gibi filmleri yönetti.
Filmleriyle sinemaya yeni bir enerji ve cesaret getiren Godard, Quentin Tarantino ve Martin Scorsese gibi yönetmenleri de etkiledi.
Godard kamera arkasına geçmeden önce sinema eleştirmeni olarak işe başladı.
Jean Seberg ve Jean-Pierre Belmondo’nun başrolde oynadığı Serseri Aşıklar filminde oyuncuların rahat ve sıradan tavırları dikkat çekmiş, kamera da sürekli hareket haliyle sinemaya yeni bir hava katmıştı.
Oyuncular arasındaki diyaloglarda doğaçlamaya da yer verilmişti.
Godard bu filmi için şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Sinemanın daha önce yaptığı her şeyi alıp – kızlar, gangsterler, arabalar – patlatan ve eski tarza bir kalemde son veren bir filmdi.”
Godard’ın Le Petit Soldat (The Little Soldier) filmiyse, devlet eliyle işkence görüntüleri nedeniyle 1963’e dek yasaklı kaldı.
Bu filmde oynayan Anna Karina 1961’de Goddard ile evlendi ve Kadın Kadındır, Vivre Sa vie’de (Hayatını Yaşamak) ve Bande a part gibi birçok başarılı filminde rol aldı.
Reuters haber ajansına konuşan eski Fransa Kültür Bakanı Jack Lang, Godard için “O, sinemayı şiir ve felsefeyle doldurdu. Onun keskin ve eşsiz gözü, bize görülmez olanı gösterdi” ifadesini kullandı.
(BBC Türkçe)