Ölüme neden olan hastalıkların tedavilerindeki ilerlemeler, enfeksiyonlarla başarılı mücadele, beslenmenin artması, ekonomik durumlarda düzelme ve kentleşme gibi köklü olumlu değişikliklerle birlikte yaşam sürelerimiz uzadı ve 70’li yaşlara ulaşabilmek olağan bir durum haline geldi.
Fiziksel olarak daha aktif ve formunu koruyan kişilerde hareketsiz bir yaşam tarzını benimseyenlere oranla koroner kalp hastalıkları hem daha az görülüyor hem daha ileri yaşlarda görülüyor hem de daha hafif seyrediyor. Egzersizin yararı yalnızca kalp ve damar sistemi hastalıklarıyla sınırlı değil üstelik. Şeker hastalığı, hipertansiyon, depresyon, osteoporoz ve hatta bazı bağırsak ve rahim kanserlerinin dahi düzenli egzersiz yapanlarda daha az görüldüğü bildiriliyor.
Finlandiya’dan bir araştırma grubunun prestijli bir tıp dergisinde yayınladığı çalışma egzersiz yapmanın, fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmenin ileri yaşlarda bile ne kadar faydalı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sağlık durumunda buna bir engel bulunmasa da düzenli egzersiz yapmayan, evinde oturan, son yıl içerisinde en az bir kez düşmüş, yaşları yetmişin üzerinde 409 kadın, sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra bir düzenli egzersiz programına dahil edildiler. En fazla yirmişer kişilik antrenman sınıfları oluşturuldu. Bu sınıflar deneyimli öğretmenlerin liderliğinde ilk yıl haftada iki, ikinci yıl haftada bir kez toplanarak egzersiz ve jimnastik programlarını uyguladılar.
Buna ek olarak ilk yıl haftanın kalan günlerinde, ikinci yıl haftada üç kez evlerinde günde 5-15 dakika süreyle kendilerine gösterilen programa uygun biçimde egzersiz yaptılar. Birer egzersiz günlüğü tutuyorlardı ve bu günlükler sekiz haftada bir öğretmenleri tarafından değerlendiriliyordu.
Çalışmanın amacı ileri yaşlardaki kadınlarda bu tarz bir egzersiz programının fizik kapasitenin yanı sıra düşme ve yaralanma olasılıkları üzerine olumlu bir etkisi olup olamayacağının belirlenmesiydi.
Sonuçlar analiz edildiğinde iki yıllık egzersiz programının yaşlı kadınların fizik kapasitelerini belirgin bir biçimde arttırdığı görüldü. Programın toplamda düşme sıklığı üzerine etkisi olmamıştı; ancak tedavi gerektiren düşme olasılığı çarpıcı bir biçimde yarıdan fazla azalıyordu.
Yaşlanmayla beraber fizik kapasitenin azalmasının yaşam kalitesini düşürdüğü, kişiyi başkalarına bağımlı hale getirdiği ve düşme riskini arttırdığı biliniyor. Düşme ve yaralanmalar yaşlılar için en ciddi sağlık sorunları arasında geliyor. Hareketsiz yaşam tarzı yaşlıların kas gücünü, denge duyusunu ve fizik kapasitesini düşürürken bunların neden olduğu düşmeler düşmekten korkma hissine, daha da hareketsiz bir yaşama, dolayısıyla kas gücü ve fizik kapasitenin bir kısır döngü içerisinde daha da azalmasına yol açıyor.
Hangi yaşta olursak olalım, geç kalmış değiliz.
En önemlisi cesaret vermek, teşvik etmek, başlatmak, başlamak, ayağa kalkmak, yürümek, mümkün olduğunca jimnastik, egzersiz denemeleri yapmak, olabildiğince hareketli, aktif yaşamak.
* Patil R., ve ark.: Effects of a Multimodal Exercise Program on Physical Function, Falls, and Injuries in Older Women: A 2-Year Community-Based, Randomized Controlled Trial. J Am Geriatr Soc 2015; 63:1306-13