Aziz Vasil Katedrali ve Tac Mahal dünya kültür mirası açısından en önemli yapılar arasında gösteriliyor.
Biri Rusya’nın, biri de Hindistan’ın sembolü. Peki arkasındaki güç ve hikaye neydi bu yapıların? Kimlerin fikriydi? Ne gibi ortak özelliklerden söz edebiliriz?
Bugün bütün Hindistan’ın sembolü niteliğinde olan ve gerçekten etkileyici Tac Mahal’in inşa emrini veren Şah Cihan. Şah Cihan Babür İmparatorluğu’nun 1628-1658 arası hükümdarı. Karısı Mümtaz Mahal’e son derece tutkun. Mümtaz Mahal ilk karısı değil ama onda başka bir şey bulduğu açık. Mümtaz Mahal doğum yaparken hayata veda eder. Sarsılan Şah Cihan aşkını ve karısının hatırasını sonsuz kılma amacıyla bir anıt mezar yapılmasını ister. Sonunda öyle bir yapı ortaya çıkar ki (1631-1654) bu yapı bugün insanoğlunun yeryüzünde inşa ettiği en etkileyici birkaç yapı arasında yer alıyor. Rivayete göre benzer bir yapıyı başka yerde inşa etmesinler diye yapımında görev alan ustaların kolları kesiliyor.
Özünde bu yapının arkasındaki güç neydi?
Bir defa bir hükümdarın gücü, ihtirası ve mimariye olan ilgisi var. Diğer taraftan bir kadına duyulan aşkın ve tutkunun gücü var. Tac Mahal’in yapımına Hazineden önemli miktarda kaynak aktarılıyor. Şah Cihan ömrünün sonlarına doğru Tac Mahal’in tam karşısına bu defa siyah mermerden kendisi için bir anıt mezar yaptırmak istiyor. Niyeti aradaki Yamuna Nehri üzerinden bu iki yapıyı köprü ile birbirine bağlamak. Fakat oğlu işin maliyetini düşününce fikri delice bulur ve babasını zindana attırır. Yine rivayet odur ki Şah Cihan ömrünün son günlerini tutsak bir şekilde pencereden Tac Mahal’i izleyerek geçirir.
Aziz Vasil Katedrali’ne (Saint Basil) gelince, farklı bir hikaye ama bazı benzerlikler de var. Tac Mahal’den bir asır önce yaptırılan bu yapının bir kadına duyulan aşkla ilgisi yok. Ama bunun dışındaki bazı şeyler benziyor. Aziz Vasil Katedrali Kızıl Meydan’ın ve daha ötesi bütün Rusya’nın sembolü konumunda. Rusya’nın gücünü ve birliğini temsil ediyor bir bakıma. Bu Katedralin yapım emrini Korkunç İvan veriyor. Aslına bakılırsa ilişkilendirmesi gereken asıl neden Korkunç İvan döneminin özellikleri ve bu dönemin Rusya için önemi.
Korkunç İvan (1533-1584) uygulamaları, sorunlu şüpheciliği ve gaddarlığı nedeniyle tartışmalı bir figür. Sivri bir değnekle yaraladığı oğlunun ölümüne neden olmuş. Bununla birlikte, Boyar Dumasıyla mücadelesi, Rusya’nın ilk çarı olması, Kazan ve Astrahan hanlıklarının Moskova’ya yönelik akımlarının durdurulması ve Rusya’nın birliğinin güçlendirilmesi açısından Rus tarihi açısından önemli biri. Bazı tarihçiler onun reformları ve savaşları sayesinde Rusya’nın modern bir devlet ve imparatorluk haline geldiğini öne sürüyor. İşte bu dönemdeki savaşların kazanılması sonucu yaptırılan Aziz Vasil Katedrali de bu açıdan önem taşıyor.
Katedral, 1555-1561 yılları arasında Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı kazanılan zaferleri kutlamak amacıyla yaptırılıyor. Farklı şekilde tasarlanmış olan sekiz kubbe, sekiz ayrı zaferi simgeliyor. Rivayete göre Tac Mahal’in ustalarının başına geldiğine benzer şekilde Azil Vasil Katedrali’nin yapımında görev alan mimarların gözleri kör ediliyor.
Korkunç İvan’ın Şah Cihan’la benzer bir tarafı ilk karısı Anastasya olan bağlığı ve tutkusu. Karısının ani ve şüpheli ölümünden sonra ruhsal bunalımı daha da derinleşiyor. Korkunç İvan satranç oynarken aniden ölüyor ve 60’lı yıllarda yapılan bir çalışmada zehirle öldürülmüş olabileceği yönünde bir sonuç çıkıyor ortaya.
Tac Mahal ve Aziz Vasil Katedrali’nin ortak özelliklerinden biri de konumlandırılmaları, etraflarındaki diğer yapı ve yerleşkeyle oluşturdukları bütünlük bana kalırsa. İki yapı bu açından da etkileyici.
Sonuç olarak, farklı coğrafyalarda, farklı nedenlerle ortaya çıksalar da Mısır Pramitleri, Çin Seddi, Roma’daki Kolezyum, Agra’daki Tac Mahal, Atina’daki Akrepol, İstanbul’daki Ayasofya, Ürdün’deki Petra, Peru’daki Machu Picchu, Aziz Vasil Katedrali gibi yapılar insanlığın ortak mirası aynı zamanda. Emeği geçen bütün usta ve mimarları saygıyla anmak gerekiyor.
Not: Samih Güven’in bu yazısı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.