Mentor
Herkes Türk futbolunun neden bu hâlde olduğunu sorguluyor; aslında herkes nedenini biliyor ama bilmiyormuş gibi davranmak işlerine geliyor.
Türk futbolunun bu hâle gelmesinin nedeni Fenerbahçe ile sahada baş edemeyen kimi rakiplerinin futbolu saha dışına taşıması, tarikat, Fetö, derin devlet ve politikacıları futbolun temel figürü haline getirerek oyunu saha dışında oynamalarıdır.
2010-2011 sezonunda Türkiye UEFA ülke sıralamasında 11. sıradaydı.
2021-2022 sezonunda ise 20. sırada ve lig şampiyonu 18. sıradaki Danimarka liginin 5. sırasındaki takıma çaresizce eleniyor.
Yayın geliri 2010-2011’de KDV hariç 374 milyon dolardı.
2022-2023’te ise 60 milyon dolar.
3 büyük kulübün borsadaki hisse değeri 2011 yılında 2.5 milyar dolardı.
Bugünkü değerleri ise 613 milyon dolar (Bu değerin yarısından fazlası da Fenerbahçe’ye ait).
Daha fazla rakam verebilirim ama anlam ifade etmez, örneğin yayıncı abone sayısı 2.8 milyon kişiden 2.4 milyona düşmüş.
O gün yayınlanan spor gazetelerinin çoğu kapandı, yaşayanların da tirajı komik düzeylerde. 2010-2011 sezonunda “Papermoon abonesi” olan spor yazarları bugünlerde meteliğe kurşun atıyor; artık kim reklam veriyorum diye beslerse onlar adına konuşuyorlar ya da çoğu aç.
Gerçek şu ki rakipleri Fenerbahçe ile sahada baş edemedi, 2000 yılından itibaren tarikat, Fetö ve derin devlet aracılığı ile rekabeti saha dışına taşıdılar, çok da başarılı oldular ancak Fenerbahçe çok güçlüydü ve her türlü ahlaksızlığa karşı koymayı başardı.
2011 yılına geldiğimizde ülke Fetö’nün elindeydi ama Fenerbahçe biat etmiyordu. Zaten rakiplerinden birinde yuvalanan Fetö Fenerbahçe’yi yok etmeye karar verdi ama kendini yok etti. Yaşanan büyük savaş ve o dönem yönetiminin tutarsız ve yanlış politikaları kulübü güçsüz düşürdü ancak toparlanan Fenerbahçe 2014 yılında tekrar dengeyi kurdu, bu defa da yönetiminin yetersizliği ağır yara açtı. O günden sonra tamamen tasfiye olmasa da Fetö etkisi azaldı, bu defa ipler siyasetin eline geçti, zaten ondan sonra da şampiyonluk sırayla alınır hale geldi. Türk futbol tarihinde örneği olmayan olaylar yaşandı. Türk futbolu bu kadar geri giderken birdenbire şampiyonluğun sıra işi olması çok normal görünebilir ama değil. Zaten siyasette de derindeki bir şehir takımının kadroları ülkeyi yönetince Fenerbahçe’ye olan düşmanlık saldırganlığa dönüştü.
Bu ülkede Fenerbahçe’ye karşı son 10 yılda cinayet dahil her türlü suç işlendi ama hepsi cezasız ve sanıksız kaldı, geriye de sadece Fenerbahçe’nin mağduriyetleri kaldı.
Biliyorum, çok klişe olacak ama Fenerbahçe’yi bitirmek istediler, Türk futbolunu bitirdiler.
Ama güçlüdür Fenerbahçe, zulümden güç devşirir, onlar kurşunladıkça daha da yükselir. Bugünlerin hesabını muhakkak soracaktır, yeter ki kendi içinden, kendi taraftarından ihanet görmesin.
Fenerbahçe gibi camiaların haini çok olur çünkü rakipler çaresizce Fenerbahçe hainlerine sarılır. O yüzden yine uyarayım, Fenerbahçe’nin başkanına, hocasına, futbolcusuna saldırıp ihanetin parçası olmayın, eleştirecekseniz sezon sonu eleştirin.