Bilincin aniden, geçici olarak kaybedilmesine bayılma ya da tıp dilinde senkop diyoruz.
Bu durum genellikle o esnada kan basıncının düşmesi nedeniyle beyine yeterince kan pompalanamaması sonucu oluşuyor. Bazı hastalarımız hissettikleri baş dönmesi ve fenalaşmayı “bayıldım” diyerek tarif ederler.
Ancak kısa süreli de olsa tam bilinç kaybı olmadıkça bu gerçek bir bayılma değildir.
Bu bayılacakmış gibi olma olarak tanımlayabileceğimiz duruma “bayılma öncesi durum” anlamında presenkop diyoruz.
Bayılma bilhassa acil servislerde sık rastlanan bir durum. İnsanların üçte birinin yaşamları süresinde bayılma atağı geçirdiği biliniyor. Bazı durumlarda bayılma yaşamı tehdit edebileceği için kişide tehlikeli bir bayılmaya yol açabilecek hastalığın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekiyor.
Bayılma nedenleri 3 ana grupta toplanabilir:
1. Kalp hastalığının neden olduğu bayılma,
2. Kalp hastalığı dışında nedenlerle gelişen bayılma,
3. Sebebi açıklanamayan bayılma.
Kalp hastalıkları beyine kan akımının geçici olarak azalması sonucunda bayılmaya yol açabilmektedirler. Kalbin aşırı yavaş veya aşırı hızlı çalışması buna neden olabileceği gibi, kalbin çıkışındaki bir darlık ya da tıkanıklık beyine yeterince kan pompalanamaması sonucunu doğurabilir. Bu tarz darlıkların neden olduğu bayılmalar genellikle egzersiz esnasında gelişmektedir.
Neyse ki bayılmaların çoğu kalp hastalığına bağlı değildir. Hastaların %80’inden fazlasında “vazovagal refleks” adı verilen, bazı kişilerin diğerlerinden daha yatkın olduğu bir tepki bayılma ya da buna yakın bir fenalaşmaya neden olabilmektedir. Bu tepkinin tetikleyicisi şiddetli bir ağrı, uzun süre ayakta kalma, çok kalabalık ve sıcak bir ortam, kan görme, sıcak bir duş, tuvalette ıkınma ya da idrar yapma olabilir.
Bu tip bir bayılmanın hemen öncesinde baş dönmesi, kusma, terleme, kulaklarda çınlama hissedilebilir.
Kişi ayıldıktan sonra kendisini çok yorgun hisseder.
“Eğik masa testi” adı verilen, hastanın bir sedyeye yatırılarak değişen açılarda dik konuma getirilmesi ve bu esnada alınan kalp hızı, kan basıncı kayıtlarına dayalı tanı yöntemi bunu aydınlatmada kullanılmaktadır.
Bu kişiler şikayetlerini tetikleyen ortamlardan kaçınmalı ve bilhassa vücutlarının susuz kalmamasına, yeterince su içmeye özen göstermelidirler. Genellikle tehlikeli olmayan bu durumun başlangıcı hissedildiğinde sırt üstü yatılması ve bacakların yukarıya kaldırılması bayılmayı önleyebilmektedir.
Bir diğer önemli bayılma nedeni halk arasında “sara” adı verilen epilepsi atakları ya da nöbetlerdir.
Yine nadiren de olsa inme (felç) geçirme esnasında bayılma gelişebilmektedir. Bu durumlar nöroloji uzmanları tarafından teşhis ve tedavi edilirler.
Kan şekerinin düşmesi anlamına gelen hipoglisemi bir diğer iyi bilinen bayılma sebebidir.
Bayılma veya tam bilinç kaybı olmasa da bayılacakmış gibi olma şikayetiyle başvuran hastanın hekimine anlattıkları ve muayene bulguları olayın nedenini teşhis etmede ve tedavinin belirlenmesinde yol gösterici olacaktır.
Kalp hastalığından şüphe ediliyorsa EKG, ekokardiyografi, kalp ritmi takibi temel tanı yöntemleridir. Bazı durumlarda girişimsel testler gerekebilir.
Nörolojik problemler düşünüldüğünde bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve epilepsi tanısı için elektroansefalogram (EEG) uygulanabilir.
Kalp hızının aşırı yavaşlamasına bağlı bayılmalarda kalp pili, taşikardilerde ilaçlar ve girişimsel ablasyon yöntemi, kapak hastalıklarına bağlı bayılmalarda kapak değiştirilmesi ameliyatı, nörolojik nedenler ya da hipoglisemi söz konusuysa uygun ilaç tedavileri başlıca tedavi seçenekleri olacaktır.
Not: Bu makalem daha önce http://www.iyigunler.net ve http://www.muglayenigun.com sitelerinde yayınlanmıştır.