Home Serbest Kürsü Tayvan Ukrayna olur mu?

Tayvan Ukrayna olur mu?

0

Ulaş Başar Gezgin (ulasbasar@gmail.com)

Tayvan Ukrayna olur mu? Ukrayna savaşının başından beri Asya-Pasifik’te bu soru soruluyor. Kimileri, Çin’in Ukrayna savaşından ders çıkarmasını istiyor. Çünkü Rusya’nın evindeki hesap çarşıya uymadı. Ukrayna kısa sürede alınacak, savaş kısa sürede bitecekti. Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi durumunda aynı beklenmedik gecikmeler olabilir.

Ekonomik olarak 

Tayvan-Ukrayna benzetmesinin ilk ayağında, diğer bir deyişle “Çin Rusya olur mu?” sorunsalına bakarsak, Çin’le Rusya’nın ekonomik olarak çok az benzer yanı olduğunu görüyoruz. Dünyanın fabrikası olan Çin’in Yurt İçi Yerel Üretimi (Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla), Rusya’yla karşılaştırılamayacak kadar yüksek. Çin, küresel ekonomiyle iyice iç içe geçmiş durumdayken, Rusya’nın dünya ekonomisiyle göbek bağı, enerji kesiminde. Üstelik, Rusya Avrupa Birliği’ne (AB) değil, AB Rusya’ya (enerji bağlamında) bağımlı. Çin’in küresel ekonomideki iç içe geçmişliği, ülkeyi olası bir yaptırım ikliminde çökertecek nitelikte. Rusya ise, Çin kadar küresel ekonomiye karşılıklı bağımlı olmadığı için, yaptırımlardan görece daha az etkilendi. Bu durum, Çin’in Tayvan’ı işgalden geri durmasında önemli bir etmen.

Askeri olarak

Askeri olarak bakıldığında, Rusya’nın nükleer mühimmatı öne çıkıyor. İki ülkenin ordularında, kara kuvvetleri daha güçlü ki Ukrayna savaşı da bir kara savaşı. Ancak, olası bir Tayvan savaşı aynı zamanda bir deniz savaşı olacaktır ki Çin Donanması’nın hâlâ Amerikan Donanması’ndan geride olduğu düşünülüyor. Olası Tayvan işgali, Ukrayna’daki durumun tersine, doğrudan bir Amerikan müdahalesine yol açabilecektir ki Güney Kore ve Japonya’dakiler başta olmak üzere, bölgede birçok Amerikan üssü var. Aynı zamanda Tayvan, Amerikan silahlarıyla donatılmış durumda. Bu, olası bir işgalde, Çin Ordusu’nu geriletecektir. Bu etmen, Ukrayna’da Rusya’nın yavaş ilerlemesi ya da ilerleyememesiyle de doğrudan bağlantılı. Çin, ünlü Çinli komutan Sun Tzu’nun izinde, kazanacağına emin olmadığı bir savaşa girmeyecektir. ABD, Çin’e göre askeri alanda güçlü oldukça, Tayvan işgali ve ilhakı gerçekleşmeyecektir. Zaten, Çin’in de ‘birleşme’ için acelesi yok.

Diğer bir nokta şu: Rusya, NATO’nun genişlemesini bir tehdit olarak algıladı. Stratejik önceliklerini buna göre kurdu. Çin ise, barışçıl bir biçimde ekonomik büyümeye önem veriyor. Olası bir Tayvan işgali, Çin’in bütün ekonomik kazanımlarını yerle bir edecek nitelikte. Böylelikle benzetmenin ikinci ayağına, Ukrayna-Tayvan benzerliğine/benzemezliğine geliyoruz.

Tayvan-Ukrayna 

Tayvan’ın nüfusu, Ukrayna’nınkinin yarısı. Nüfusun % 90’ı Han Çinlisi. Ukrayna’da ise, % 20 oranında Rus var. Bu etnik tablo, iki ülke arasındaki benzemezliğe karşılık geliyor. Öte yandan, Ukrayna Rusları genel olarak Rusya denetiminde bağımsızlık ya da ilhak yanlısıyken, Tayvan’da güçlü bir bağımsızlıkçı damar var ki Çin denetimini kabul etmiyor. Diğer bir deyişle, Tayvan’da çoğunluğun Han Çinlisi olması, etnik gerekçelerle Çin’e ilhakı yeğleyecekleri anlamına gelmiyor. Çin’in Tayvan’la kültürel yakınlaşma siyasaları kâr etmiyor. Tayvanlılık, ayrı bir kimlik olarak karşımıza çıkıyor.

Ukrayna, Tayvan’a göre daha az gelişmiş bir ülke. Tayvan ekonomisi, Ukrayna’nın 3 katı büyüklüğünde. Tayvan, bölgenin bilişim teknolojileri merkezi. ABD’nin böyle bir ülkeyi feda etmesi düşük bir olasılık. Diğer bir deyişle, Tayvan, Ukrayna’ya göre, ABD’nin vazgeçemeyeceği bir ülke. Bölge için şu söyleniyor: Çin karasal güç; ABD deniz gücü. Ortada Tayvan. Tayvan’ı kim elinde tutarsa üstünlüğü o kazanır. Tayvan’ın olası Çin işgali, Japonya’nın da işine gelmez. Çin’in kanlı bıçaklı düşmanı, belki de olası bir savaşa müdahale bile edebilir; gerçi Barış Gücü meselesi buna engel olabilir.

Çıkarılan dersler 

Çin de Tayvan da Ukrayna savaşından dersler çıkarıyor. “Tayvan, bir işgale artık daha hazır” diyebiliriz. Çin de artık bir yıldırım harekatının başarılı olamayacağını biliyor. Çin’in askeri stratejisi yakın zamana kadar halk savaşı idi (*). Halk silahlandırılacak, cepheye sürülecek, gerektiğinde düşük yoğunluklu savaş stratejileri (gerilla gibi) güdülecekti. Bu, son zamanlarda değişiyor. Çin, emek-yoğun değil teknoloji-yoğun bir ordu olma yolunda; çünkü Çin’in kara savaşları bitmiş görünüyor. Artık bir Sovyetler Birliği/Rusya tehdidi ufukta görünmüyor. İç savaş ve Japon işgali çoktan bitti. Üstelik, Tayvan’ı almak için güçlü bir kara gücünden çok, güçlü bir donanma gerekli. Tayvan tarafı da, Ukrayna’daki yedek güçlerin kullanımını dikkate alarak, bir halk savaşı modeline kayıyor. Yapılan tatbikatlar, iki tarafta da, Ukrayna savaşından ders çıkarılacak biçimde gerçekleştiriliyor.

Sonuç: Savaş/işgal beklenmiyor 

Sonuç olarak, iki dünya gücü, Çin ve Rusya’nın ve Ukrayna ile Tayvan’ın benzerlikleri olsa da, benzemezlikler çok daha fazla. Çin, yaptırımlardan çekinecektir. Donanması, bir çıkarma yapma için en azından şimdilik yeterli değildir. Olası bir Tayvan işgali, Amerikan müdahalesini getirecektir. Tayvan, ekonomik ve stratejik açılardan, ABD için önemli bir ülke. Onu Ukrayna gibi feda etmeyecektir. Kısacası, yakın zamanlarda bir Tayvan savaşı ve işgali beklemiyoruz.

Fotoğraf: Tayvan’da Ukrayna’da destek gösterisi.

Not: Bu yazıda aşağıdaki çalışmadan yararlanıldı:

Zhang, T. (2022). China Is Not Russia; Taiwan Is Not Ukraine. The Diplomat, 25.07.2022.

https://thediplomat.com/2022/07/china-is-not-russia-taiwan-is-not-ukraine/  

(*) Bkz. Gezgin, U.B. (2021). Dünya Savaşı Dünya Barışı: Asya’dan Latin Amerika’ya. İstanbul: Yar Yayınları.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/dunya-savasi-dunya-barisi/594369.html

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Exit mobile version