Home Köşe Yazıları Siyah Nazi stilist

Siyah Nazi stilist

0

Dr. Nevin Sütlaş

Popüler kültürle de popüler kişilerle de alakam yoktur. Altmışını geçtiğim için değil, yeni yetmeliğimde bile yoktu. O yüzden “Aaa, onu bile tanımıyor musun” diyerek rezil edilmişliğim çoktu.

Neyse ki şimdilerde Armağan Çağlayan videolarına dadandım da bir nebze olsun eksik gedik tamamlıyorum. Amerika ve diğer ülkelerin popülerlerini öğrenecek kestirme bir yolu ise bulabilmiş değilim. Ancak bazı şeyler istemesem de radarıma takılıyor.

Kanye West adını duymamıştım, oysa çok ama çok popüler biriymiş. Asıl adı olduğundan “Ye” olarak da bilinirmiş. Rapçi, şarkıcı, şarkı sözü yazarı, girişimci aynı zamanda da moda tasarımcısıymış. Hepsinden önemlisi Amerikan sosyetesinin meşhuuur Kardashian ailesinden Kim’in de kocasıymış da yeni boşanmış. Ye, bu haftanın gündemini sallamış ki konu bana bile ulaştı. Ancak konu çok önemli.

BLM, 2013 yılı yazında Amerikan polisinin zenci bir çocuğu vurarak öldürmesi ile sosyal medyada başlayan bir kampanya. BLM: Black Lives Matter, siyahın da canı değerli ya da siyahın da canı var diye çevrilebilir. Aynı sene bir sokak gösterisinde polis kasten zenci birilerini öldürünce BLM hareketi de yükselmiş. Sonrasında da benzer başka cinayetler işlenmiş. Yine beyaz bir polis yine zenci bir adamın boynuna dayadığı dizini kasten çekmeyerek boğulup ölmesine yol açtığında ben de Amerika’ya göçmüş olduğum için taşkın boyutlara erişen tepkileri kısmen de olsa gözlemlemiştim.

Irkçı polislerinin suçlu oldukları kanısıyla pek çok zenciyi, işi yargıya falan bırakmadan, bile isteye öldürmeleri BLM hareketinin çağlayana dönüşmesine neden oldu. Irkçı bakışın pervasızca öldürmeye varışı zencileri ve onlara hak veren beyazları ülke çağında harekete geçirdi ve ABD’nin gelmiş geçmiş en büyük protesto hareketi olarak tarihe de geçti. Az buz değil, 2020 yılında 25 milyon insan bu harekete aktif olarak omuz verdi. Ülke nüfusu 300 milyon kadar olduğuna göre, kabaca her on kişiden biri bu harekete katılmış demektir. Gerçekten de çok büyük bir protesto hareketi.

BLM aktivistlerinin siyahların canının önemini vurgulamak için dağa taşa “BLM” yazarak sokaklara dökülmeleri bazı ırkçıları da can derdine düşürdü ve onlar da evlerinin ya da arabalarının camına “Black Lives Matter” sloganını asmak zorunda hissettiler. Daha cesur olan ırkçılar bu kampanyayı tersine çevirip “White Lives Matter: Beyazın Canı Değerli” demeye başladılarsa da sesleri pek duyulmadı.

Zamanla sular nispeten durulmuştu ki şu meşhur Kanye West, geçen aybaşında Paris’teki Moda Haftasına üzerinde “White Lives Matter” yazan bir tişörtle katılınca kazan yeniden kaynamaya başladı. (Dikkatinizi çekerim, penyesine “beyazın hayatı değerli” diye yazan adam bir siyah) Bu meşhur Ye, Paris’teki eyleminden bir hafta sonra meşhur bir televizyon şovuna (Tucker Carlson Tonight) katıldığında, kürtaj hakkının kısıtlanması yolunda ve Yahudi karşıtlığı kapsamında bir şeyler daha yumurtlamış. Yetmemiş, Twitter’dan da Yahudiler hakkında atıp tutmuş. Ekim ayının sonuna doğru “Ye” taraftarları Los Angeles kentinin otobanını “Kanye haklı, Yahudiler hakkında” diyen sloganlarla doldurduklarında Nazi selamı da çakmaktalarmış. (Aşağıdaki fotoğraf)

 

 

Bu gelişmelerin ardından Kayne West’ın ipi çekildi. Onunla ticari bağını koparan koparana. Balenciaga, GAP; Vogue gibi firmalar “artık bizimle işin olmaz” deyip sözleşmelerini feshetti. Geçen hafta da Adidas bir açıklama yaptı. “Kayne’nin yaptıkları asla kabul edilemez, nefret dolu ve tehlikeli” diyerek bütün ilişkilerini kestiklerini açıkladı.

Almanya’nın spor markası olan Adidad meğerse Ye’nin adından hareketle oluşturulan “Yeezy” markası ile 250 milyon dolarlık satış yapmaktaymış ki bu da toplam satışının dörtte biri kadarmış. Nazizmden ağzı yanmışların ülkesinin devasa firmasının nerdeyse batacak kadar önemli bir kaybı göğüsleyerek Nazist söyleme dur demesi doğrusu dudak uçuklatıcı. Kayne West’inde de dudağı uçuklamış olmalı çünkü diğer şirketler neyse ne de Adidas’ın kendisine kapıyı göstermesiyle sadece bu hafta milyonlarca dolar kayba uğramış.

Bir haftada sadece bir firmadan milyonlarca dolar kazanmanın ne demek olduğunu anlamak benim gibiler için mümkün değil. Ancak anladığım bir şey var. Nazizm hâlâ çok güçlü. Örneğin, ABD’de Nazi Partisi’ne üye olanların sayısı 22 binmiş. Bunlar kayda geçmekten korkmayan cesur Naziler, elbette gizli başka militanları da vardır, sempatizanları da. Buna diğer ülkelerin Nazi sayılarını da kat ve gel de bu rakamların ardındaki gerçeği anlama…

Ünlü markalara ve ünlülere akan paraların aslında neleri beslediğini anlamak için ne matematikten anlamak gerekiyor ne de deha olmak. Rakamların sağına eklenen sıfırlar altıyı geçince dumura uğrayan benim beynim bile anladıktan sonra…

Bilirsiniz Nazizm Hitler Almanya’sına, faşizm Franko İspanya’sına ve Mussolini İtalya’sına sınırlı kalmış değil. Irkçılık bütün dünyaya viral pandemi gibi yayıldıktan çok sonra akıllar başa devşirilerek önüne bir set çekilmişti ama bu set pek de sağlam inşa edilmedi ki (sanırım bunda kasıt da vardı) hortlakları hâlâ her yerde kol geziyor.

İster dinine meşrebine, ister kafatasına cilt rengine takılsın, ırkçılık her an düşmeye hazır bir çığ gibi insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Çığı başlatanın minicik bir şey olduğu bilindiğine göre, Kanye West gibi tetikçilerin çok ama çok tehlikeli olduğu dikkatten kaçmamalı. (İroniye bakın ki stilist şekil veren demektir.)

Popüler kültür sadece insanları eğlendirmek içindir sanısı bir yanılgıdır. Popüler kültür, yerleşik sistemleri yok etmeye yönelik olarak yeşertilir. Popüler kişiler tehlikeli birer silah olma potansiyelleriyle de vitrinlerde yerlerini alır. Üstelik ekranlar ve ekrandakiler sayesinde uyuşturularak hizaya sokulanlar sadece ötekiler değiller, hiç farkında olmayan bizleriz de…

Dinci faşist mi, ırkçı faşist mi yani kırk katır mı kırk satır mı diye tercih yapmaya zorlanan ülkemi gel de anma şimdi…

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Exit mobile version