Mehmet Bey seksenini geçmişti ama hem dinçti hem de cin gibiydi. Her sabah erkenden kalkar, kahvaltıyı hazırlar, hep gülen yüzüyle eşinin ve torunlarının gününü aydınlatırdı. Evin alışverişini de o yapardı. Kahvaltısını yaptıktan sonra evden çıkar, uzun uzun yürür, mahallenin en uzak kahvesinde biraz oyuna takılır, ikindiye doğru elinde alışveriş torbalarıyla döner, camın önüne oturup işten … Mehmet Bey’in “ekmek” kâbusu okumayı sürdür
WordPress sitenizde gömmek için bu adresi kopyalayıp yapıştırın
Bu kodu sitenize gömmek için kopyalayıp yapıştırın