16.4 C
İstanbul
28 Mart 24, Perşembe
spot_img

Lviv’de üçlü zirve

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savaşın başlamasından bu yana ilk kez Ukrayna’ya gitti. Erdoğan önce Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüştü, ardından iki lider Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya geldi.

24 Şubat’tan beri Ukrayna’ya yaptığı ilk ziyaret için Erdoğan önce uçakla Polonya’nın Rzeszow kentine gitti, ardından karayoluyla Ukrayna’nın batısındaki Lviv kentine geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile Lviv’deki Potoçki Sarayı’nda bir araya geldi.

Zelenskiy Kiev ile Moskova arasındaki tahıl anlaşmasına Birleşmiş Milletler (BM) ile birlikte aracılık eden Erdoğan’ın Ukrayna’ya yaptığı ziyaretten memnuniyetini, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Ukrayna ziyareti, böylesine güçlü bir ülkeden güçlü bir destek mesajıdır” sözleriyle dile getirdi.

Zelenski ve Erdoğan daha sonra BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 40 dakika süren bir görüşme yaptı. Ukrayna-Rusya savaşının diplomatik yollarla sona erdirilebilmesine yönelik atılabilecek adımlala Rusya’nın kontrolündeki Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki durum ele alındığı görüşmenin ardından Türkiye ve Ukrayna arasında altyapı inşası için anlaşma imzalandı.

“Arabulucu rolünü oynamaya hazırız. Sayın Putin ile Rusya tarafıyla da bugünkü bütün görüşmelerimizin neticesini değerlendirmeye devam edeceğiz” diyen Erdoğan zirve sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında özetle şunları söyledi:

“İş birliğimizi, dayanışmamızı mevcut şartlar altında ilerletme imkanlarını ele aldık. Tabii yaklaşık 6 aydır devam eden savaş, görüşmelerimizin ana konusunu teşkil etti. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguladık. 

Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz. Türkiye olarak bir taraftan çatışmaların diplomatik çözümle sona ermesi için çaba harcarken diğer taraftan da Ukraynalı dostlarımızın yanında olduk ve olmaya da devam ediyoruz. 

Görüşmemizde savaşın Ukrayna’da sebep olduğu fiziki yıkımın boyutlarını da ele aldık. Bugüne kadar olduğu gibi Ukrayna’nın yeniden imarı için gereken desteği vereceğimizi Sayın Zelenski ile paylaştık. 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres’in de katılımıyla gerçekleştirdiğimiz 3’lü görüşmenin odak noktasını savaşın ne şekilde nihayete erdirilebileceği oluşturdu. 

Malumunuz bundan daha 1 ay önce BM, Ukrayna, Rusya ve Türkiye olarak tarihi nitelikte bir ortak çalışma örneğini sergiledik. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde dünya piyasalarına ihracını mümkün kılan İstanbul Mutabakatı’nın olumlu yansımalarını sadece Ukrayna değil tüm dünya hissetmeye başladı. 

Mutabakatın uygulamaya konduğu 1 Ağustos’tan bu yana toplam 25 gemi yaklaşık 625 bin ton Ukrayna tahılını dünya pazarlarına ulaştırdık, ulaştırıyoruz. 

Bugünkü temaslarımızda mevcut mekanizmanın faaliyetlerinin artırılarak sürdürülmesi için atılabilecek adımlar üzerinde durduk. 3’lü görüşmemizde ayrıca İstanbul Mutabakatı’nın oluşturduğu müspet havanın kalıcı barışa tahvil edilmesi imkanlarını da değerlendirdik. Diplomatik sürecin canlandırılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine özellikle işaret ettim. Şahsen savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonuçlanacağına olan inancımı muhafaza ediyorum. Esasen Sayın Zelenski ve Sayın Guterres de aynı fikirdeler. Tüm mesele müzakere masasına giden en kısa ve adil yolu tespit etmektir. 

Mart ayında İstanbul’da şekillenen parametreler üzerinden müzakerelerin canlandırılmasının imkan dahilinde olduğuna inanıyorum. Bu hedefe yönelik olarak her türlü desteği vermeye tekrar kolaylaştırıcı veya ara bulucu rolünü oynamaya hazırız. Tabii görüşmemizde savaş esirlerinin mübadelesi konusunu ve bu konudaki girişimlerimizi ele aldık, bu konuyu önemsediğimizi de ayrıca ifade etmek istiyorum. İnanıyorum ki şu anda burayı takip edenler, ‘Acaba bu esirlerin mübadelesi ne oldu’ sorusunu da cevaplamaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin ile Rusya tarafıyla da bugünkü bütün görüşmelerimizin neticesini değerlendirmeye devam edeceğiz.”

Ziyarette Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar eşlik etti.

Rusya’daki yorumlar

Rus Kommersant FM radyosu yorumcusu Dmitriy Drize, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya-Ukrayna ihtilafının çözümüne ilişkin arabuluculuk misyonunu değerlendirirken. “Kiev ve Moskova arasındaki kapsamlı müzakerelerin yeniden başlamasını sağlamaya çalışıyor. Üstelik bunun Türkiye’de yapılmasını arzu ediyor” dedi.

Drize, Ukrayna’nın müzakere sürecinin yeniden başlatılması için Rus birliklerinin 24 Şubat öncesi mevzilerine çekilmesini talep etmesi nedeniyle umutlu olmadığını söyledi.

BM Genel Sekreteri Guterres’in müzakerelere katılmasının önemine işaret eden Drize, “Ama ilginç olan şu ki, Guterres bundan sonra Moskova’ya gitmeye hazırlanmıyor. Yani, bu üçlü toplantının tamamı Zelenski’yi bir dereceye kadar yumuşatmaya ve Rusya ile diyaloğu sürdürmek için bir tür uzlaşma seçeneğini dile getirmeye ikna etme girişimi. Erdoğan’ın çantasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den bazı teklifler taşıması çok olası. Ama bir tahminde bulunmaya çalışmanın anlamı yok” diye konuştu.

Drize, “Erdoğan’la Guterres’e saygım sonsuz fakat sorunun çözümünde kararları alacak kişiler onlar değil. Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırmak, ‘kırmızı çizgiler’ çizmek onların yetkinliği değil. Ukrayna’ya siyasi, mali ve askeri destek gibi konular da. Tahıl anlaşması Sayın Erdoğan’ın başarısı mı? Evet ama kısmen: Batı, Rusya’nın gıda ihracatını yaptırımlardan çıkarmayı kabul etti” dedi.

Siyaset bilimci Pyotr Akopov ise, “Rusya’nın Ukrayna konusunda arabulucu ülkelere ihtiyacı yok. Erdoğan kendi oyununun peşinde, Batı ve Rusya arasında denge politikası izliyor” iddiasında bulundu.

Ünlü siyasi uzman Sergey Markov da, “Putin, Zelenski’yi masada görüşülecek taraf olarak görmek istemiyor. Çünkü Ukrayna dışarıdan yönetiliyor. Erdoğan da Zelenski de büyük siyasi PR (halkla ilişkiler) peşinde olan isimler. Onlar için bu görüşmelerdeki sonuç, kendi siyasi reklamlarını yapmak” dedi.

Siyaset bilimci Dmitriy Juravlyov ise, “Erdoğan’ın arabuluculuğunda Ukrayna’da ateşkesin sağlanması çok düşük bir olasılık” değerlendirmesinde bulundu. Milletvekili Nikolay Brıkin de, “Putin’le Nazi Zelenski arasında hiçbir müzakere olamaz” diye konuştu.

ABD’den uyarı

Politico gazetesi, Ankara ve Moskova arasındaki ilişkilerin ve ‘resmi ekonomik ortaklığın’ güçlenmesi halinde Washington’ın, Batılı şirketlere Türkiye ile ekonomik bağlarını kesmelerini veya azaltmalarını tavsiye edebileceğini öne sürdü.

Politico’ya konuşan adı açıklanmayan bir ABD’li yetkili, “Türkiye’nin iş ve sermaye girişleri için küresel bir hedef haline gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Lakin Rusya’yla daha yakın ilişkiler, Türkiye’nin dünyanın geri kalanıyla entegrasyonu için gerçek riskler yaratacak” dedi.

Türkiye’nin ‘yaptırımlardan kaçındığının’ kanıtlanması durumunda Washington’ın ‘Türkiye’yi ikincil yaptırımlarla dolardan kesebileceğini’ yazan gazete, Erdoğan’ın ‘sınırı geçmemesi’ gerektiğinin farkında olduğunu iddia etti.

Adı açıklanmayan bir Türk yetkili ise, Ankara’nın ‘ikincil yaptırım riskinin’ farkında olduğunu fakat başta ABD olmak üzere bazı ülkelerin ‘ölçüyü kaçırdığını’ düşündüğünü dile getirdi.

Türk yetkili, “Türk şirketler zarar görürse tepki vereceğiz ve bu verimsiz olacak” diye konuştu.

Haberde, Batı ülkelerinin, Moskova’ya yardım sağlamaması için Ankara’ya baskı yaptığını kaydedildi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’ya göre Türkiye’nin ‘Rusya’ya yaptırımları teğet geçecek çözümler sunmaması’ gerekiyor. Stano, AB’nin ‘bu konuda durumu yakından takip etmeye devam edeceğini’ kaydetti.

(BBC Türkçe, Fuad Safarov, Sputnik)

Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Medya Günlüğü
Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler