
Haziranda ölmek zor
İlhan İlmenöz
3 Haziran 2020 yani bugün Türkiye'nin ve Türkçe'nin usta şairi Nâzım Hikmet'in 57. ölüm yıl dönümü...
Onun yaşam öyküsü ve şiirleri milyonlarca insanı etkilemiş ve birçok kişinin dünyaya ve olaylara bakışına yön vermiştir.
3 Haziran 1963 Nâzım'ın sadece sonsuzluğa uğurlandığı gündür, yoksa Onu unutmak da mümkün değil yok saymak da...
Kimilerine göre "vatan haini" olan ve sürekli tartışılan, sevdanın, hasretin ve özgürlüğün şairidir Nazım Hikmet. Vatan haini olmak bir yana o, vatan sevgisi ile dolu bir ozandır.
"Sen esirliğim ve hürriyetimsin
Çıplak bir yaz güneşi altında yanan etimsin
Sen memleketimsin"
Barışı, özgürlüğü, hasreti, kardeşliği en güzel anlatan şairdir Nazım Hikmet... "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine"...
Bundan daha güzel bir anlatım olabilir mi?
Memleket özlemini, aşkı, tutsaklığı, sevdayı hiç kimse onun kadar güzel anlatamaz.
Gerçek Nazım Hikmet sevdalıları, onu yaşatmak için bu günü coşkuyla doyasıya yaşayın.
Kendinize Nâzım'dan şiirler okuyun, dostlarınızla Nâzım şiirleri paylaşın, onlara Nazım'dan dizeler armağan edin. Nâzım'ın şiirlerinden bestelenmiş şarkılar dinleyin.
Bugün sözleri Hasan Hüseyin Korkmazgil'e bestesi Grup Yorum'a ait olan "Haziran"da Ölmek Zor" adlı parçayı dinlemeden olmaz.
Gece leylak ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüreğim
Uy anam anam haziranda ölmek zor
Haziran"da ölmek zor
Bir kırmızı gül dalı konmuş üstüne
Bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
Yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta...
Gece leylak ve tomurcuk kokuyor.
https://www.youtube.com/watch?v=cViOuZ0W5-8
Bizler ne kadar şanslı insanlarız ki, dünyanın tüm dillerinde okunabilen Nâzım'ı, şiirlerini yazdığı dilde, yani kendi dilimizde okuyabiliyoruz.
İyi ki yazdın Nâzım Usta...İyi ki seni tanıdık...
"memleketimi seviyorum.
çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
hiçbirşey gideremez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi" diyen Nâzım gerçekten vatan haini olabilir mi? Memleket özlemiyle yanıp tutuşan ve vasiyetinde;
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse,
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani...
diyerek bir köy mezarlığına gömülmek isteyen Nâzım Usta, sanki yıllar öncesinden bugünleri görür gibi yazmış dizelerini...
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına;
- çürüyen diş, dökülen et-,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet.
SAYGIYLA...
Not: Bu yazı Medya Günlüğü'nde daha önce yayınlanmıştır.