Home Köşe Yazıları Başak burcunun olumsuz yönleri

Başak burcunun olumsuz yönleri

0

İlhan İlmenöz

Artık yavaş yavaş sona yaklaşmaya başladık… Bu yazıda Başak burcunu gömdükten sonra sırasıyla Terazi ve Akrep burçlarını da gömerek bu yazı dizisini sonlandıracağım! Biliyorum Akrep burcu son burç değil ama kendi burcum olan Yay burcundan başladığım için Akrepler en sona kalıyor.

Yalnız şunu söylemeden geçemeyeceğim, her ne kadar bu burç yazılarını ciddiye almayın, gülüp geçin diyorsam da, her burç yazısından sonra gönül koyanlar, bozulanlar olduğunu gördükçe inanın üzülüyorum.

Neyse biz konumuza dönelim ve Başak burcunun olumsuz yönlerini anlatmaya başlayalım… Eğer 24 Ağustos ile 23 Eylül arası bir tarihte doğdu iseniz bu yazının hedefinde sizler varsınız. İyice okuyun ve defolarınızı görün. Yok ben öyle değilim, yok bu bana uymuyor deseniz de siz kendinizi benden daha iyi tanıyorsunuz. Artık gerçekleri kabullenmenin zamanı…

Her şeyden önce bu Başaklar var ya hiçbir şeyi beğenmezler. Kibirli olurlar ve insan ayrımı yaparlar. Sevmedikleri bazı tipler vardır ve bunlar ne yaparlarsa yapsınlar Başaklara yaranamazlar.

İşte Başaklar bu sevmedikleri tipleri eleştirmek ve kötülemek için adeta fırsat kollarlar. Bunların eline düşeceğinize kör kuyulara düşün daha iyi. Eleştirmeye bir başladılar mı sonu asla gelmez. Sizi yerin dibine sokana kadar rezil etmeye bayılırlar. En iyisi siz bunların eleştirilerini hiç ciddiye almayın, umursamayın, ne söylerlerse söylesinler duymazdan gelin.

Uzmanların dediklerine göre bunları diğer burçlardan ayıran en önemli özelliği titiz  ve detaycı oluşlarıdır. Çevresindekilere, iş ve ev arkadaşlarına veya aile bireylerine asla rahat vermezler. Başak burcu için her yer düzenli, temiz olmalı ve minicik bir toz bile bulunmamalıdır. Temizlik, konfor ve düzen istekleri had safhadadır. Öyle ki bunların bazıları tatile giderken bile yanına kendi çarşafını, yastığını, kaşık ve çatalını da alır gider. O kadar yani… Ayrıca son derece detaycı insanlardır. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlamak isterler.

Pimpirik kelimesi sanki bunlar için icat edilmiştir. Çamaşır suyu kokusuna bayılırlar. Sorsanız “temiz olmanın neresi kötü?” derler. Takıntı boyutunda titiz, temiz ve düzenli olurlar. Hatta bunların bazılarının evi müze gibidir. Her şey yerli yerinde, tüm detaylar düşünülmüş ve belli bir düzen oluşturulmuştur, oturmaya çekinirsiniz.

Başak burcu insanları sıkıntılı ve kaygılı insanlardır. Kendi iç dünyalarında yaşattıkları kaygılar zaman zaman onları yiyip bitirir. Hayatı kendilerine zehir ederler. Sadece kendilerine olsa yine iyi, çevrelerindekilere de kan kustururlar. Anlaşılmaz korkuları vardır. Kendilerini rahatlatmak için hep başkalarının kusurlarını arar, onları sürekli eleştirirler.

Bunlar var ya, her işe maydanoz olmaya bayılırlar. Tabii bunu yaparken de sizin iyiliğinizi düşündüklerini söylerler. Onlara göre her şeyin iyisini, güzelini bir tek onlar bilir. Eleştiri ve her şeyi kontrol etme arzuları can sıkıcı derecede fazladır. Kendileri ise hiç eleştiriye gelemezler. Eleştirilmeyi asla sevmez ve özür dilemeyi hiç bilmezler. Çünkü onlara göre asla hata yapmazlar.

Aşırı tutucu olmaları bir başka özellikleridir. Başakların kendi kuralları ve kalıpları vardır ve bunların dışına kolay kolay çıkmazlar. Yaptıkları her işi ve davranışı doğru kabul ederler ve eleştiriye kapalı oldukları için de başkasının görüşünü pek önemsemezler.

Kalıplarının dışına ancak kendisi beğendiği ve onay verdiği takdirde  çıkabilirler. Gelenek ve göreneklerine bağlıdırlar. Değişikliklerden hoşlanmama özelliği Başak Burcu insanını tutucu yapmaktadır. Radikal değişimlere kapalı insanlardır. Yanlış yapma ve başarısız olma korkuları yüzünden cesur adımlar atamazlar.

Nasıl gidiyor sevgili Başaklar? Biliyorum buraya kadar yazdıklarımın hiçbirini kabul etmeyeceksiniz. Ama her şey bir yana alıngan ve kıskanç olduğunuzu kabul edersiniz. Sanırım bu özelliklerinize bir itirazınız olmayacaktır.

Evet Başaklar hem çok alıngan hem de çok kıskanç olurlar. Kıskançlıkları o kadar fazladır ki sevdiği insanı kimse ile paylaşmak istemezler. Sevdiği kişinin ailesi ve arkadaşları ile ilişkilerini azaltmasını bile isteyebilir ve kendine daha çok vakit ayırması gerektiği düşüncesinde olurlar.

Alınganlıklarına gelince; çok detaycı oldukları için yaptıkları işler genelde düzgün olur ve sorun çıkartmaz. Üstelik herkesin bu işlerden mutlu olmasını isterler. Ama bazen küçük bir sorun çıktığı zaman ve birisi bu yüzden onu eleştirirse çok alınırlar adeta dünyaları başlarına yıkılır. Eleştiriye kapalı ve aşırı derece de alıngandırlar. Çevresindeki kişiler espri yapsa dahi alınabilir ve ters tepki verebilirler.

Yani sizin anlayacağınız Başak burcu insanı ile yaşamak çok zordur. Özellikle rahat ve biraz geniş bir kişiliğiniz varsa Başak insanı ile yaşamak dünyanızı karartabilir. Çünkü kaygılı, endişeli ve tedirgin bir Başak çevresinde rahat insanlar görmekten mutsuz olur. Kendileri mutsuz olduğu için sizi de mutsuz ve karamsar görmek isterler. Hayatı ve olayları çok ciddiye alırlar.

Bunların bir başka özellikleri de, soğuk ve çevrelerine karşı mesafeli bir duruşa sahip olmalarıdır. Genelde fazla  konuşmayı pek sevmezler, bu  yönden pek gelişmiş değillerdir. Konuştukları zaman da kırıcı olabilirler. Sivri dilli Başak Burcu insanları konuştukları kişiyi çok kolay yaralayabileceği gibi tertip düzen takıntılarından dolayı insanları kendinden soğutabilirler.

Her ne kadar çoğunlukla şefkatli olsalar da kalpleri dış dünyaya kapalı olabilir. Başak burcu çoğu zaman yanlış anlaşılan bir burçtur; kendilerini  ifade etme ve duygularını gösterme yönünden zayıftırlar. Aslında çok duygulu ve şefkatlidirler ama bunu gösteremezler.

Sonuç olarak diğer burç yorumcularının yaptığı gibi, Başak burcu insanı için de “şöyle güzelsin böyle özelsin, 3 vakte kadar şans kapını çalacak, beyaz atlı prensiniz yolda geliyor, iş hayatında da aşk hayatında da güzel günler seni bekliyor” demeden tüm kirli çamaşırlarını ortaya döktüm, tüm arızalarını gözler önüne serdim. Beğenseniz de beğenmeseniz de durum bundan ibarettir, ilgililere duyurulur.

Böylece Başakları da gömmüş olduk! Artık sıra önce Terazilere sonra Akre’lere gelecek ve bu yazı serisi sona erecek.

Şimdilik kalın sağlıcakla…

İlhan İlmenöz

Yaşama ve olaylara, bardağın dolu tarafından bakmayı ilke edinmiş tarihçi eskisi... Doğayı, denizi, gezip görmeyi, okumayı ve öğrenmeyi çok seven gerçek bir hayvansever... Müzik, spor ve yabancı dizi tutkunu İzmir aşığı... Aklına ne gelirse, özgürce, hiçbir kişi, kurum ve ideolojiye bağımlı olmadan yazmayı seven bir amatör...

Exit mobile version