Bağımsız Rus gazeteci Pyotr Kozlov’un Moscow Times gazetesinde çıkan yeni dönemde ABD-Rusya ilişkileri ile ilgili yazısı:
Başkan Donald Trump’ın ABD-Rusya ilişkilerinde buzları eritme çabası, Moskova’daki pek çok kişiyi şaşırtarak Rus elitlerini de hayrete düşürdü ve Rus propagandasının temel söylemlerinden bazılarını altüst etti.
Bazı elit Ruslar Visa kartlarını tozlarını silip yeniden kullanma ihtimalini kutlarken, diğerleri potansiyel bir ABD “derin devlet” tuzağı konusunda temkinli davranıyor.
Trump’ın dış politika hamleleri, özellikle Ukrayna savaşı ve Moskova ile ilişkiler konusundaki adımlar Avrupa’da sarsıcı etkiler yarattı. Değişen gerçekliği anlamaya çalışa Rus yetkilileri, diplomatları, devlet bağlantılı iş insanları ve propagandacıları ise telaşa sürükledi.
Bu çalkantının en belirgin örneği, yıllarca ABD’yi Rusya’nın baş düşmanı olarak tanımlayan Kremlin kontrolündeki medyada görülüyor.
Trump Moskova ile diyalog arar ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi açıkça eleştirirken, Rus hükümetinden iki kaynak, yetkililerin devlet medyasının mesajlarını hızla yeniden düzenlemeye çalıştığını belirtiyor.
İdeolojik planlamada yer alan bir Kremlin yetkilisi, “Yıllar boyunca büyük bir bedelle titizlikle inşa ettiğimiz dünya görüşümüz artık parçalanmış durumda. Oysa her şey olağanüstü basitti: Washington düşmanımızdı. Avrupa, itaatkar bir uydu olarak, özerklikten yoksundu, ABD’nin emirleriyle hareket ediyordu” diyor.
Neredeyse yirmi yıldır, Başkan Vladimir Putin ve en yakın sırdaşları Nikolay Patruşev, Sergey Lavrov ve Sergei Şoygu, Rusya’nın çatışmalarının Washington tarafından planlandığını ve Avrupa liderlerinin Amerikan baskısı altında Moskova ile ilişkileri kestiklerini savunuyordu.
Ancak Trump’ın Moskova’ya yönelik yaklaşımı bu senaryoyu tersine çevirdi. Rusya ile diyalog başlatırken, Avrupa liderleri Ukrayna’yı desteklemeye devam ediyor. Bu yeni durum, yıllardır kıtayı ABD etkisinin bir uzantısı olarak sunan Kremlin propagandasına ters düşüyor.
Bu ideolojik kaymanın izleri Rus medyasında kendini göstermeye başladı. Devlet kontrolündeki Rossiya 1 kanalında sunucular Washington’ın Zelenski’ye yönelik artan eleştirilerini anlatırken bir yorumcu beklenmedik itirafta bulundu.
Kremlin’e yakın stratejist Yevgeniy Minçenko, “Bütün dertlerimizden sadece Anglosakson komplosunu sorumlu tutmanın gerçekçi ve inandırıcı olmadığı ortaya çıktı” dedi.
2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Doğu Ukrayna’ya yönelik işgali sonrasında, anti-Amerikan duygu resmi söyleminin temel unsurlarından biri haline geldi; Moskova’da “Obama bir …. dır” yazılı çıkartmalar taşıyan arabalar sıkça görülüyordu. Devlet televizyonu da, Başkan Joe Biden’ı açıkça alaya alıyordu.
Ancak şimdi Kremlin devlet medyasına ve yetkililere, yeni ABD Başkanı’na yönelik herhangi bir saldırgan üsluptan kaçınmaları için katı talimat verdi.
Mesela, güneydeki Stavropol şehrinde iktidardaki Birleşik Rusya partisinden bir milletvekili, ofisinin önündeki Trump bulunan paspası kaldırması emrini aldı.
ABD ile gerilimde gözlemlenen düşüş, Rusya’nın siyasi ve iş dünyası elitleri arasında karışık tepkilere yol açtı.
Bazıları, Trump’ın başkanlığının somut değişiklikler getireceğini ve ekonomik fırsatları açacağını umuyor.
Devletle bağlantılı büyük bir şirketin üst düzey bir yöneticisi, “Çevremdeki insanlar büyük ölçüde bu durumu benimsedi. Herkes savaştan bıktı, Putin’in kazandığını düşünüyor. Bir iş insanı olarak Trump da fayda sağlıyor, anlaşmalar yapıyor ama Avrupa uyum sağlayamadı” diyor.
Bankacılık sektöründeki eski üst düzey Rus yetkililerinden biri ise, “Tanıdıklarımdan bazıları, yaptırımların kaldırılacağını ve yeni fırsatların doğacağını umarak sessizce Visa ve MasterCard’larının tozunu alıyor” diye konuşuyor.
Bununla birlikte, pek çok kişi Washington’ın iş birliğine dayalı bir tutum sergileyeceğine dair şüphelerini koruyor.
Eski bir Kremlin yetkilisi, “Buzların erimesi iyi ama Avrupa ve Ukrayna ile gerilim kötü. Herkesle müzakere etmemiz gerekiyor” diyor.
Diplomatlar ve politika yapıcılar arasında da görüşler benzer şekilde bölünmüş durumda.
Bir Rus diplomat, “Topluluğumuz da bölünmüş durumda. Bazıları ‘İnanmayın, bundan bir şey çıkmayacak. Hepsi bir sirk, gerçek kararları Trump vermiyor, derin devlet alıyor’ diyor. Gerçekten böyle düşünenler de var” diye konuşuyor.
Devlet kuruluşunda çalışan eski bir üst düzey hükümet yetkilisi ise, “ABD ile yakınlaşma bir yanılsama. Bir Anglosakson düşmandan daha kötü olan tek şey bir Anglosakson dosttur” görüşünde.
Bir diğer Rus diplomat ise, “Trump yetenekli bir performans sanatçısı ve usta bir stratejist. Rusya’yı sersemletmek, zayıflatmak ve boyun eğdirmek amacıyla uzun süredir planlanmış bir senaryoya çekiyor. ABD, NATO ve AB’nin entrikaları, koordineli bir politikanın parçası. Onlara güvenmemeliyiz, kendi çıkarlarımızı takip etmeye devam etmeliyiz” uyarısında bulunuyor.
Fotoğraf: kremlin.ru