Savaş ortamındaki belirsizlikte geleceğe dair tahminlerde bulunmak zor olabilir. Cepheden gelen haberler, diplomatik açıklamalar, yerlerinden edilen ve yas tutan insanların acıları çok yoğun duygulara yol açabilir. Bir anlığına bunları bir kenara koyup Ukrayna’daki çatışmanın nasıl sonlanabileceğini düşünelim. Siyasetçilerin ve askeri planlamacıların incelemekte olduğu senaryolar neler? Bu kişilerin çoğu geleceği tahmin etmenin zor olduğunu söylese de bazı öngörüleri var. Senaryoların büyük bir kısmı iç karartıcı.
1-Kısa savaş
Bu senaryoda Rusya askeri operasyonlarını artırır. Ukrayna genelinde topçu ve roket saldırıları, sivil kayıpları önemsemeksizin artar. Şimdiye kadar büyük bir faaliyetini görmediğimiz Rus Hava Kuvvetleri yıkıcı hava saldırıları yapar. Büyük siber saldırılar, kritik altyapı tesislerini hedef alır. Enerji nakil hatları ve iletişim altyapısı kesilir. Binlerce sivil ölür. Kiev cesurca direnişe rağmen günler içinde düşer. Hükümet devrilir ve Moskova’nın yerleştireceği bir kukla hükümet başa gelir. Devlet Başkanı Zelenskiy öldürülür veya kaçmak zorunda kalır. Putin zafer ilan eder ve güçlerinin bir kısmını geri çekip Ukrayna’yı kontrol altında tutmaya yetecek kadar askeri geride bırakır. Binlerce sığınmacı Batı’ya kaçar. Ukrayna, Belarus gibi Rusya’nın bir uydu devletine dönüşür.
Bu senaryo kesinlikle imkansız değil ama birkaç faktörün değişmesine bağlı: Rus ordusunun daha iyi performans göstermesi ve Ukrayna ordusunun direncinin kurulması. Putin Kiev’de bir rejim değişikliği ve Ukrayna’nın Batı’yla entegrasyonunun sonlanması gibi hedeflerini hayata geçirebilir. Fakat Rus yanlısı bir hükümet gayrimeşru olarak görülecek ve isyanlarla karşılaşabilecektir. Bu nedenle bu, istikrarsızlık ve isyanlarla sonuçlanma ihtimali yüksek bir senaryo.
2-Uzun savaş
Bundan daha olası olan senaryo çatışmaların uzun bir savaşa dönüşmesi. Rus kuvvetleri düşük moral, kötü lojistik ve beceriksiz liderlik nedeniyle ilerlemekte zorlanabilir. Rusya’nın Kiev gibi kentleri sokak sokak savaşarak alması daha uzun sürebilir. Uzun kuşatmalar yaşanır. Böylesi bir savaş, Rusya’nın 1990’lardaki uzun ve kanlı bir savaşla, büyük oranda yıkılmış durumdaki Çeçenistan’ın başkenti Grozni’yi ele geçirmesine benzeyebilir.
Rus birlikleri Ukrayna kentlerinde biraz varlık gösterebilse bile tam bir kontrol sağlamakta zorlanabilirler. Belki de Rusya, bu kadar büyük bir ülkeyi kontrol altında tutmaya yetecek kadar asker sağlayamaz. Ukrayna’nın silahlı birlikleri, yerel halk tarafından da desteklenen bir isyan gücüne dönüşebilir. Batı silah ve mühimmat göndermeye devam eder. Yıllar sonra Moskova’da yönetimin değişmesiyle birlikte Rus güçleri, elleri kanlı ve boyunları bükük bir şekilde Ukrayna’yı terk edebilir. Tıpkı 1989’da Afganistan’ı terk ettikleri gibi.
3-Avrupa savaşı
Bu çatışmanın Ukrayna sınırları dışına taşması da mümkün olabilir mi? Putin eski Rus imparatorluğuna ait parçaları ele geçirmek için Moldova ve Gürcistan gibi NATO üyesi olmayan eski Sovyet ülkelerine asker gönderebilir. Belki de yanlış hesaplar gerilimin artmasına yol açar. Putin, Batı’nın Ukrayna’ya silah yardımını saldırganlık olarak yorumlayıp intikam almak isteyebilir. NATO üyesi olan Baltık ülkelerine asker göndermekle tehdit edebilir.
Bu çatışmanın Ukrayna sınırları dışına taşması da mümkün olabilir mi? Putin eski Rus imparatorluğuna ait parçaları ele geçirmek için Moldova ve Gürcistan gibi NATO üyesi olmayan eski Sovyet ülkelerine asker gönderebilir. Belki de yanlış hesaplar gerilimin artmasına yol açar. Putin, Batı’nın Ukrayna’ya silah yardımını saldırganlık olarak yorumlayıp intikam almak isteyebilir. NATO üyesi olan Baltık ülkelerine asker göndermekle tehdit edebilir.
Bu durum NATO ile büyük bir savaş riskine yol açar. NATO sözleşmesinin 5. maddesi, bir NATO üyesine yönelik saldırının tüm üyelere yönelik bir saldırı olarak değerlendirileceğini belirtiyor. Fakat Putin iktidarda kalmasının tek yolu olarak bunu görürse bu riski alabilir. Örneğin Ukrayna’da yenilmekte olduğunu görürse, gerilimi daha da artırmak isteyebilir. Rus liderliğinin uluslararası normları göz ardı edebildiğini biliyoruz. Aynı mantık nükleer silahların kullanımında da kendini gösterebilir. Putin bu hafta nükleer güçlerini yüksek alarm seviyesine getirdi. Çoğu analist bu silahların kullanılmayacağını düşünüyor. Fakat yine de bu durum Rus doktrininin, nükleer silahların kullanımına izin verdiği gerçeğini hatırlatıyor.
4-Diplomatik çözüm
Bütün bu yaşananlara rağmen diplomatik bir çözüm mümkün olabilir mi?
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Şimdi silahlar konuşsa da diyalog yolu her zaman açık olmalıdır” dedi. Diyalog kesinlikle devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel France, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda konuştu. Diplomatlar Moskova’yı yoklamaya devam ediyor. Rus ve Ukraynalı yetkililer Belarus sınırında görüşüyor. Çok bir ilerleme sağlayamasalar da, Putin’in görüşmelere devam etmesi bir ateşkes ihtimalini reddetmediğini gösteriyor.
Burada esas soru, Batılı diplomatların Rusya’ya kabul edilebilir bir teklif sunup sunamayacağı. Diplomatlar Rus liderliğinin, yaptırımların kalkması için neler beklediklerini bilmesinin önemli olduğunu söylüyor.
Bir de bu senaryoyu düşünün: Rusya için savaş kötü gider. Yaptırımlar Moskova’yı çok rahatsız eder. Asker cenazeleri arttıkça ülke içinde muhalefet de artar. Putin boyundan büyük bir işe kalkışıp kalkışmadığını sorgulamaya başlar. Savaşa devam etmenin, iktidarda kalma hedefine küçük düşürücü bir şekilde savaşı sonlandırmaktan daha fazla zarar vereceğini fark eder. Çin devreye girer ve Moskova’ya uzlaşı için baskı yapar, gerilim azaltılmazsa Rus gazı ve petrolü almayacağını söyler. Bunun üzerine Putin bir çıkış yolu arar. Ukraynalı yetkililer de ülkelerindeki yıkım ve hayat kaybı nedeniyle savaşa devam etmektense bir siyasi uzlaşıyı tercih eder. Örneğin Ukrayna Donbas’ın bir kısmı ve Kırım’daki Rus egemenliğini tanır. Putin de buna karşılık Ukrayna’nın Batı ile entegre olmasına itiraz etmeyi bırakır. Bütün bunlar olası gözükmeyebilir. Fakat kanlı bir çatışmanın sonunu getirebilecek kadar mümkün görülen bir senaryo da bu.
5-Putin’in devrilmesi
Peki ya Vladimir Putin? İşgale başladığında “Her türlü sonuca hazırız” demişti.
Peki bu sonuç iktidarı kaybetmesi olursa? Düşünmesi zor gelebilir. Fakat dünya son günlerde değişti ve bu artık imkansız görülmüyor. Kings College’dan Savaş Çalışmaları Profesörü Sir Lawrence Freedman bu hafta “Artık Moskova’da bir iktidar değişikliği, Kiev’deki bir iktidar değişikliği kadar olası” diye yazdı.
Neden böyle yazmış olabilir? Belki de Putin’in savaşı ülkesinde bir felakete yol açar. Binlerce Rus askeri ölür. Ekonomik yaptırımlar büyük etki gösterir. Putin halk desteğini kaybeder. Belki de bir halk devrimi tehlikesi baş gösterir. Kolluk kuvvetlerini kullanarak bu muhalefeti bastırmaya çalışır. Fakat işler planladığı gibi gitmez ve Rus ordusu ile ekonomik ve siyasal elitinin önemli bir kısmı ona karşı çıkmaya başlar. Batı Putin’in yerine daha ılımlı bir liderin gelmesi durumunda bazı yaptırımların kaldırılabileceği ve diplomatik ilişkilerin normale dönebileceğini açıklar. Kanlı bir saray darbesiyle Putin devrilir. Bu senaryo da şu an çok olası gözükmeyebilir. Fakat Putin’in iktidarda kalmasından fayda gören kişiler, artık Putin’in çıkarlarına hizmet etmediğini düşünürse bu gerçekleşebilir.
Sonuç
Bunlar birbirini dışlayan senaryolar değil. Bunların çeşitli öğeleri bir araya gelerek farklı sonuçlara da yol açabilir. Fakat bu çatışma nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın dünya artık eski dünya değil. Eski statükoya bir dönüş olmayacak. Rusya’nın diğer ülkelerle ilişkisi daha farklı olacak. Avrupa’nın güvenlik politikaları değişmiş olacak. Liberal, uluslararası kurallara bağlı düzenin inşa edilme nedeni de tekrar hatırlanacak.
(BBC Türkçe)