Çarşamba, 21 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Makro ihtiyati önlem nedir ne değildir?

İnan Özbek
Son güncelleme: 11 Mayıs 2025 07:57
İnan Özbek
Paylaş
Paylaş

Ekonomi yönetiminin son zamanlarda aldığı ve çoğu tartışmalı kararlarını ‘makro ihtiyati önlem’ olarak adlandırması ve bu yolla söz konusu uygulamalara meşruiyet kazandırma çabası, makro ihtiyati önlem kavramına yakından bakmayı gerektirmekte.

2008 küresel finans krizinin oldukça derinleşerek finansal sistemde ağır tahribata yol açması, ayrıca reel sektöre de yer yer sirayet ederek ortaya çıkardığı korkutucu tablo, krizden sonraki süreçte benzeri bir bunalımın bir daha tekrarlanmaması için, ilgili otoritelerin bir bütün olarak finans sektörünün şoklara dayanıklılığının arttırılarak istikrarlı bir biçimde işleyebilmesini sağlamak adına getirdikleri çeşitli düzenlemeler makro ihtiyati önlemler olarak adlandırılmıştı.

Esasen 1970’li yılların ortalarından itibaren hız kazanan neoliberalizm sürecinde, düzenleme (regülasyon) anlayışının rafa kaldırılarak serbestleşme (deregülasyon) mantığının egemen anlayış haline gelişi ve bu sürecin özellikle 2000’li yıllardan itibaren ekonomik aktörler tarafından aşırıya vardırılarak, denetimsizlik ortamında oldukça riskli adımların atılmış olmasının 2008 büyük finansal krizine giden yolun taşlarını döşediğini anlamış bulunan ekonomik otoriteler adına sonradan makro ihtiyati önlem denilecek olan kurallar koymuştu.

Bankacılık alanında önemli kurallar koyan ve Avrupa ülkelerinin ve ülkemizin de taraf olup uyguladığı Basel merkezli Uluslararası Ödemeler Bankası bünyesinde kurulan Basel Bankacılık Denetim Komisyonunun getirdiği, sonrasında Basel 2, Basel 3 gibi eklemeler yapılan kriterlerinde yetersiz kalışı makro ihtiyati önlemleri elzem kılmıştı.

Bankalara ve öteki finans kuruluşlarına getirilen; asgari öz sermaye limiti, sermaye yeterlilik oranı, genel olarak ya da sektörel bazda kredi sınırlamaları ve şirketlere son yıla ait net faaliyet gelirlerinin belli bir yüzdesi oranında kredi açılabilmesi gibi kurallar, makro ihtiyati önlemlerin başta gelenleridir.

Finansal kuruluşların mali bünyelerinin sağlam olması sağlanarak, konjonktürel dalgalanmalara karşı dirençli olabilmelerini, ayrıca aşırı riskler alarak finansal sistemi tehlikeye atabilecek adımlardan uzak durmalarını temin etmek, makro ihtiyati önlemlerin temel amacını oluşturur.

Bütün bu bilgilerin ışığında, ekonomi yönetiminin son zamanlarda aldığı kimi kararları, özellikle de BDDK’nın; belirli bir sınırın üstünde döviz mevduatı bulunan şirketlere yeni TL kredi verilememesi yönündeki son kararı, her ne kadar dolarizasyonu azaltarak döviz talebini kısmaya ve bu yolla kur artışlarını kontrol altına almaya dönük kararlar olsa da, bunları birer makro ihtiyat önlemi olarak değil, kur artışlarına sebep olarak enflasyonu körükleyen yüksek dolarizasyonu düşürmeye dönük döviz kontrolü uygulamaları olarak adlandırmak daha doğru.

Anlaşılan o ki; yüksek enflasyona rağmen faiz arttırmamakta ısrar ederek, enflasyonla mücadelede para politikasının en etkili silahı olan faiz silahını kullanmayan ekonomi yönetimi, öteki para politikası araçları olan zorunlu karşılık uygulamaları ve açık piyasa işlemleri (APİ) enflasyonu dizginlemekte yetersiz kaldıkları için, döviz talebini ve kur artışlarını kontrol altına alabilmek adına, özü itibarıyla serbest piyasa kuralları ile çelişen ve söz konusu uygulamaları makro ihtiyat önlemi ambalajına sararak olduğundan farklı göstermeye çalışmakta.

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Yazanİnan Özbek
Takip et:
İstanbul Üniversitesi'nden mezun. Uzun yıllar bankacılık ve finans sektöründe çalıştı. Ekonomi tarihi ve teorileri alanlarında derinleşmeye çalışmakla birlikte, güncel ekonomik gelişmeler hakkında da fikir yürütme çabasında.
Önceki Makale Leman’dan hayat pahalılığı kapağı
Sonraki Makale ‘Türkiye’yi NATO’dan çıkarmak felaket olur’

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Dünü ve bugünü kıyaslayabilmek

Okay Deprem
21 Mayıs 2025
Köşe YazılarıManşet

Kusursuzluk ve kusurlar

Erdal Çolak
21 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Samsun ışığı…

Hasan Sevilir Aşan
19 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Mekke’de doğanın öfkesi 

Dr. Nevin Sütlaş
18 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?