Şubat sonu ve mart başı cemrelerin düşmesi ile baharın yaklaştığına dair yorumlar yapılsa da sanki kış geri geldi. Soğuk hava ve kar yağışı birçok ilde faturaları da kabartmaya devam ediyor. 21 Mart ilkbahar ekinoksuna 1 hafta kala İstanbul’da yağan kar özellikle çocukları çok sevindiriyor.
İstanbul’un bembeyaz kar örtüsü ile kaplanması uzun süredir kar göremeyen masum İzmirlileri bir hayli kıskandırdı. Instagram başta olmak üzere tüm sosyal medya, kar fotoları ve videoları paylaşan İstanbullular tarafından ele geçirilmiş durumda.
Her kış geldiğinde birçok yerde soğuk, yağmur ve kar muhabbeti başlar. Ancak galiba hiçbir ilde İzmir’de olduğu gibi bir kar muhabbeti olmaz, bir doğa olayı bu kadar özlemle beklenmez.
Kara hasret İzmir’de, bir yerlere daha mevsimin ilk karı düşer düşmez suratlar asılır ve sızlanmalar, söylenmeler başlar. “Keşke buraya da yağsa”, “yıllardır kar görmedik”, “ne kadar şanssızız her yere yağıyor buraya bir kere bile yağmıyor.”
Geçen hafta İzmir’e biraz yağmaya başlayıp 15-20 dakika sonra biten kar, yüksek kesimler ile İzmir’e yakın çevrelerde tutunca İzmirlinin kar sevdası yine depreşti. Bir de İstanbul’a yağan bu son kar, konu ile ilgili kıskançlığı daha da arttırdı.
Her İzmirlinin kar ile ilgili anısı çok değerlidir çünkü çok azdır. O yüzden her kış kar hayalleri kurulur ve büyük küçük herkes bunu mutlaka değerlendirmek ister. Yağınca da tüm kent bunun zevkini doyasıya yaşar.
Sokaklar, caddeler günün hangi saati olursa olsun mutlaka bu olayı yaşamak isteyen insanlarla dolar taşar. Sağdan soldan topladıkları karlarla kardan adam yapmaya çalışanlarla arabaların tepesine birikmiş karları adeta kazıyarak kartopu oynayanların mutlu ve çocuksu çığlıkları birbirine karışır.
Bu kentte kar yağmasına en çok çocuklar sevinir. Birçoğu hayatlarında ilk kez kar görürken ne yapacaklarını bilemeden, acemi hareketlerle sokaklarda bir sağa bir sola koşturarak eğlenirler. Eğer okulda iseler ne ders zili umurlarında olur ne de öğretmenlerin derse girin çağrıları. Onlara hiç kimse, hiçbir güç artık söz geçiremez. Adeta kendilerini kaybederek bu anın tadını doyasıya ve sonuna kadar yaşarlar.
Yollarda kayarak düşen ve bu yüzden kendisine gülenlere aldırmayan koca koca insanların çocuksu mutluluğu sadece kar yağdığında görülür.
Eğer kent içinde yağan kar pek tutmazsa o zaman olanak bulabilenler kentin yüksek kesimlerine ya da yakın yerlere giderek burada kar görmenin, karla oynamanın zevkini yaşarlar.
Bir daha ne zaman yağacağı belli olmadığı için her kar yağdığında bu anı ölümsüzleştirmek ve belgelendirmek için de ayrı bir yarış vardır. Herkes cep telefonları ile fotoğraflar çeker, kayıtlar yapar. Daha sonra bunlar defalarca izlenmek ve kullanılmak üzere özenle arşivlenir. Görmemişin oğlu misali bu kar fotoları her yerde defalarca paylaşılır.
En büyük hayal kırıklıklarından biri de kar yağmaya başladıktan kısa bir süre sonra yağışın kesilmesi ve kurulan tüm hayallerin, tüm planların kar gibi eriyip gitmesidir.
İşte bugünlerde bu sene doğru dürüst kar göremeyen İzmirliler, kar yağan yerlerde yaşayanları acayip kıskanıyor.
Bu sene olmadı gelecek sene İzmir’e diz boyu kar yağması dileklerimle…